“Beslenme düzeninizi de normalleştirin”

Koronavirüs sürecindeki hareketsiz yaşam ve Ramazan sonrası düzensiz beslenme aşırı kilo alımlarına sebep oldu. Diyetisyen Demet Nikbay kilo verirken nelere dikkat edilmesi gerektiği ile ilgili görüşlerini Yeni Haber okurları ile paylaştı.
“Beslenme düzeninizi de normalleştirin”

Beslenme ile psikolojinin ilişkisinin önemini vurgulayan Diyetisyen Demet Nikbay; “Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir pandemi olarak kabul edilen Covid-19 salgını ülkemiz için de maalesef ciddi bir halk sağlığı problemi oldu. Salgın sürecinde gerek evde kalma döneminin getirisi olarak, gerekse yaptığımız yanlış beslenme uygulamaları nedeniyle kilolar da geldi tabi ki. Ama sürecin beslenme boyutunda neler yapabileceğimizin yanında beslenme-psikoloji ilişkisini de göz ardı edemeyiz. Korunma sürecimizin biraz daha uzayabileceğini de göz önünde bulundurarak kış aylarına bedenimizi ve ruhumuzu hazırlamalıyız. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü’ nün sağlıklı birey tanımlaması, kişinin beden ve ruh olarak bir bütün halinde iyi olmasından bahseder. Yapmamız gereken dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, kaliteli uyku ve ruhumuzu da doyuracak keyif aldığımız aktivitelerle sağlığımızı korumak ve geliştirmek olmalıdır” dedi.

beslenme-1.jpg

‘TOPARLANMA ZAMANI’

Kilo vermede dikkat edilmesi gereken konulara değinen Nikbay; “Kısa sürede aldığımız kilolar pek çoğumuzda geldiği gibi kolayca gitmiyor. Aslına bakarsanız bu süreçte sadece fazla yediğimiz için kilo almadık. Hareketimizin kısıtlanması, uyku düzenimizin ve öğün saatlerimizin değişmesi, stres düzeyimizin artması gibi pek çok faktör bunda etkili oldu. Tüm bunları tekrar düzenlersek sağlıklı kilo kaybı yaşayabiliriz. İşin beslenme kısmında yapabileceklerimiz, öncelikle öğün saatlerimizi ve aralıklarını düzenlemek olmalıdır. Üç ana ve en az bir ara öğün yaparak öğün sıklığımızı arttırmak tek seferde daha çok kalori almamızın önüne geçecektir. Bu süreçte evlerde oldukça fazla karbonhidrat grubu besin tüketildi. Doğaldır ki bu da ödem ve yağ artışını beraberinde getirdi. O zaman toparlanma zamanı deyip seçimlerimizi artık sebze, meyve gibi vitamin ve lif kaynaklarına, süt grubuna ve et, yumurta, kuru baklagiller gibi protein grubuna doğru kaydırmamız gerekecek” diye konuştu.

demet-nikbay.jpeg

‘BESLENMEMİZİDE NORMALLEŞTİRMELİYİZ’

Ramazan ayı sonrasında yeme-içme kontrolünün nasıl olması gerektiğini anlatan Nikbay; “Ramazan ayını geride bıraktık ve tekrar normal yeme düzenine geçmeye başladık. Yasaklarda normalleşmeyi beklediğimizden daha çok, beslenmemizi normalleştirmeye çalışmak dikkatimizi odakladığımız konu olmalı aslında. Öncelikli yapmamız gereken uyku saatimizi normalleştirmek. Sabah erken saatlerde yapacağımız güzel bir kahvaltıyla güne başlamak, bizi o minik ama pek de sevimli olmayan virüse karşı bir adım öne geçirecektir. Çünkü güçlü bağışıklık,  güçlü ve sağlıklı bir kahvaltıyla başlayabilir. Sonrasında gün içerisinde kan şekerimizde ciddi dalgalanmalara neden olmayacak, yaşam şeklimize, çalışma düzenimize uygun aralıklarla öğünlerimizi ayarlamak ve besin seçimlerimizde doğal ve sağlıklı olanlara yer vermek gerekiyor. Mevsimine uygun beslenmek de burada çok önemli. Mümkün olduğunca doğal ortamında ve tarım ilacı eklenmeden yetişen ürünlerden, evde yaptığımız fermente ürünlerden zengin beslenmek bağışıklığımızı güçlü tutmak konusunda yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.

su-002.jpg

‘VÜCUDUNUZU SUSUZ BIRAKMAYIN’

Su içmenin önemli olduğuna ve günlük içilmesi gereken su miktarına dikkat çeken Nikbay; “Sıcakların artmasıyla doğru orantılı olarak değişen su ve mineral ihtiyacımızı da karşılamak adına su tüketimimizi de arttırmalı, ihtiyaç kişiye göre değişmekle birlikte, ortalama günlük 10-12 su bardağı su içmeliyiz. Doğal mineralli maden suları da mineral dengemizi sağlamada destek olabilir. Her şeyden önce böyle bir yapıyı susuz bırakmak çok yanlış bir davranış olur. Vücudun suya olan gereksinimi çevre şartlarına, tükettiğimiz besin türüne, aldığımız kaloriye ve kişinin genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterse de biz akılda kalıcı olması açısından aldığımız her kalori başına 1 mililitre de su tüketilmesini öneririz. Daha pratik bir uygulama yöntemi olarak da günlük 10-12 su bardağı su tüketmek ihtiyacımızı büyük ölçüde giderecektir” dedi.

beslenme-2.jpg

‘SAĞLIKLI BESLENME VE EGZERSİZ BÜTÜNDÜR’

Süreçte hareketsiz olmanın kilo alımına etki ettiğini söyleyen Nikbay; “Kilo verme süreci, yeterli ve dengeli beslenme, doğru beslenme davranışı kazanma ve egzersizden oluşan bir bütündür. Bu nedenle egzersiz programının da içerisinde yer almadığı bir program düşünemeyiz. Sağlıklı beslenmeyi doğru egzersiz programıyla desteklersek tam ve etkin sonuç alırız. Ama egzersiz için doğru zaman ve egzersiz türünü belirlemek de çok önemlidir. Doğru egzersiz zamanımız yemek yedikten birkaç saat sonrası, yani ne aç ne tam tok olduğumuz, kan şekerimizin dengede olduğu zamandır” şeklinde sözlerini sonlandırdı.

beslenme-3.jpg

TÜRKAN YILMAZ / YENİ HABER GAZETESİ