"Beyin göçünü önlemeye yönelik özel bir çalışma yapıyoruz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay:- "Sadece beyin göçünü durdurmak değil, tersine nasıl beyin göçünü sağlayabiliriz bunun üzerine de çalışıyoruz. Beyin göçünü önlemeye yönelik özel bir çalışma yapıyoruz. Kısmet olursa bu çalışmayı birkaç aya bitireceğiz
"Beyin göçünü önlemeye yönelik özel bir çalışma yapıyoruz"

DÜZCE (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, beyin göçünü durdurmak ve tersine nasıl beyin göçü yaratmak için çalıştıklarını belirterek, "Beyin göçünü önlemeye yönelik özel bir çalışma yapıyoruz. Kısmet olursa bu çalışmayı birkaç aya bitireceğiz." dedi.

Oktay, dün gerçekleştirdiği Düzce temasları kapsamında Düzce Gençlik Merkezi'nde, Türkiye Gençlik Vakfı ve AK Parti Düzce Gençlik Kolları üyeleriyle bir araya geldi.

Gençlerle sohbet edip, çay içen Oktay, gençlere tavsiyelerde bulundu, onlardan gelen soruları cevapladı.

Gençlerin bir idealinin olması gerektiğine dikkati çeken Oktay, "Ne yapmak istediğiniz çok önemli. İstediğiniz kadar rüzgar çıksın, siz rotanızı bilmiyorsanız o rüzgarın size faydası olmaz. Öyle olmamak lazım. Gençlerimiz bilinçleniyor. Bir misyon etrafında birleşen, hedefi olan arkadaşlarımız var. Sizi ufak tefek rüzgarların sarsması kolay değil. Siz rotayı belirleyecek noktadasınız. Sizler bizim ümidimizsiniz. Sizlerden 'Şöyle yapıyorsunuz ama böyle olmalı' demenizi bekliyoruz. Rotayı siz çizeceksiniz bize." diye konuştu.

- "Bir tarafta çıkar diğer tarafta hak ve hukuk var"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, medeniyet tasavvuruna ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'yi Osmanlı İmparatorluğu'ndan, Osmanlı'yı Selçuklu'dan, Selçuklu'yu da etkisi altında kaldığı coğrafyadan ayrı düşünme şanslarının olmadığını belirtti.

Türkiye'nin muasır medeniyet seviyesine ulaşma ideali ile sınırlı kalamayacağını vurgulayan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye olarak dünyadaki olaylara kendimiz olarak cevap vermeye çalışıyoruz. Suriye'ye baktığınızda bunu görürsünüz. Sonuna kadar kapılarımızı açtığımızda 'Bizim buradan çıkarımız ne olur' sorusu aklımıza geldi mi, gelmedi. Bir gecede 20 bin kişiyi aldık ülkemize. AB ülkeleri 600 kişiyi alalım mı, almayalım mı ikileminde haftalarca Akdeniz'de dolaştırdı. Hepsi çıkar hesabı yapıyordu. İşte bu bizim medeniyetimizin farklılığı. Bir tarafta çıkar diğer tarafta hak ve hukuk var. Geçmişte 'Şuraları da fethedelim, buranın doğal kaynağı var' peşinde olmadık. Bugün gitttiğimiz hiçbir coğrafyada sömürgede bulunmadığımızı gıpta ile izliyoruz."

- Savunma sanayi

Oktay, Türkiye'nin savunma sanayisinde çok ciddi bir ivme kazandığını, ihtiyaçlarını kendi imkanlarıyla karşılamaya başladığını anımsattı.

Geçmişte Türkiye'nin savunma alanındaki ihtiyaçları konusunda bazı ülkelerin senatolarını bahane ederek Türkiye'ye kök söktürmeye çalıştıklarını hatırlatan Oktay, "Biz silahımızı, tankımızı İHA'mızı yapalım ama başkalarına kök söktürelim demiyoruz. Bu da bizim hakkımız. Savunma ihtiyaçlarımızda kimseye muhtaç olmak istemiyoruz. 'Dik durma' diyoruz ya. İşte dik durma bu. Ben buna ekonomik olarak bakarım. Tabii ki bunu bazı bölgelerin karıştırılması ve silah tüccarlığı olarak görmüyoruz. Bizim etik bir duruşumuz var." ifadelerini kullandı.

- Yoğun çalışma temposu

Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bakanların ağır çalışma temposuyla nasıl baş ettiklerine ilişkin soru üzerine AFAD Başkanlığı dönemindeki bir anısını anlattı.

Yeni bir sistem kurmak için gece geç saatlere kadar çalıştıklarını, bazı çalışanların da bundan rahatsız olduğunu duyduğunu anlatan Oktay, şunları söyledi:

"Bir gece yine çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız o dönemde Başbakan idi. Gece saat 01.30'da bir binanın açılışını yaptığını televizyondan canlı izledim. Arkadaşlarımı da kriz merkezine çağırdım hemen. Baktılar beyefendi o saatte bina açılışı yapıyor. Bir başbakan gün içinde fırsat bulamadığı için gece bina açılışı yapıyor. Başbakan çalışırken bakanları da çalışıyor. Arkadaşlara, 'herkesin çalıştığı bir ortamda eve gitmek vicdanımıza sığar mı?' diye sordum. Niye gece yarılarına kadar çalıştığımızı görüyor musunuz? Bu bir ekip çalışması, sevda işi. Bir şeyi sevdiğiniz zaman gönülden yaparsınız. 'Belediyecilikte gönül işi' dediğimiz de buradan geliyor işte. Sizlere ağabey tavsiyesi. Sakın ola ki çalışırken saatiniz ile uğraşmayın. Çalışırken sürekli saate bakıyorsanız bilin ki sevdiğiniz işi yapmıyorsunuz veya yaptığınız işi sevmiyorsunuz. Ne zaman ki saati unutmaya başladınız, işte o zaman sevdiğiniz işi yapıyorsunuz demektir."

- Beyin göçü

Gençlerden birinin, "Beyin göçünün önlenmesine ilişkin ne gibi çalışmalar yapılıyor?" sorusu üzerine Oktay, beyin göçünün çok farklı sebeplerinin olduğuna işaret etti.

Beyin göçünü önlemeye yönelik özel bir çalışma yaptıklarını vurgulayan Oktay, "Sadece beyin göçünü durdurmak değil, tersine nasıl beyin göçünü sağlayabiliriz bunun üzerine de çalışıyoruz. Beyin göçünü önlemeye yönelik özel bir çalışma yapıyoruz. Kısmet olursa bu çalışmayı birkaç aya bitireceğiz." dedi.

Oktay, son zamanlarda Türkiye'ye tersinden beyin göçünün başladığına da dikkati çekti.

Gençlerle, sohbetin ardından masa tenisi oynayan Oktay, kendisini yenen genç rakibini tebrik etti.



Kaynak: