Bir kitap bir inceleme: Kuşlar yasına gider

Gazetemiz Yeni Haber tarafından günlük hazırlanan "Kültür Sanat" köşemizde bugünün kitap incelemesi: Kuşlar yasına gider
Bir kitap bir inceleme: Kuşlar yasına gider

Pırıl pırıl ışıyan Türkçesiyle Hasan Ali Toptaş, Kuşlar Yasına Gider’de romancılığına yeni bir boyut katıyor: anlatmıyor, söylemiyor; nefeslendiriyor.  Kadirşinas otlarının mırıltısını, of dememenin ilmini, eldeyken kıymetini bilmenin erdemini, ömürden giden günlerin sabrını okudukça zihnimiz, gönlümüz havalanıyor.  “Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır” sözü kulaklarımızda. Kuşlar Yasına Gider; atların koşması kadar doğal, kaleme iç çektirecek kadar merhametli bir roman.

kuslar-yasina-gider.jpg

“BABALAR ALINLARIMIZA YAZILMIŞ YALNIZLIKLARDIR”

Hasan Ali Toptaş’ın bütün eserleri ayrı ayrı lezzetlere sahip… Her birinden çok farklı ve muhteşem çıkarımlar yapabilirsiniz. Ama Kuşlar Yasına Gider bana her zaman en çok dokunan eserlerinden birisi olmuştur. Konusunun yanı sıra anlatımındaki sadelik de kitabın hemencecik bitmesini sağlıyor. Her kitabında olduğu gibi yazar bu kitabında da betimlerini fazlasıyla konuşturmuş. İşin ilginç yanı ben betimlemeleri sıkılarak okuyan ve içinde betimleme geçen kitapları çok tercih etmesem de Hasan Ali Toptaş’ın betimleri bana çok bilindik bir şiiri okurmuşcasına bir mutluluk veriyor. Yazarın Aziz Baba karakterini bizim evlerimizin baş köşesine oturtması ve bazı okuyucuların birebir babalarını bu kitapta bulmaları duygusal açıdan da bir doygunluk sağlıyor. “Babalar alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır.” sözü beni kitapta en çok etkileyen cümle olmuştu. Anlattığı öykünün tüm ağırlığına rağmen insanın ruhuna bir kuş tüyü kadar yumuşakça dokunuyor. Hatta bence Hasan Ali Toptaş'ın en zarif ve en güzel romanı. İnsanın ölümlü olduğunu fark etmesi, bununla yüzleşmesi, isyan etmesi, çaresizliği kabullenmesi ve sonunda teslim olması evrelerini dantel gibi satır satır işliyor yazar. Bir yandan da tekrarlar üzerine kurulu anlatımıyla, okura adeta meditasyon yaparken ulaşılan duruluk ve durgunluk halini yaşatıyor. Hangi beklentiyle okunursa okunsun, en iyi yazarlarımızdan birinin elinden çıkmış, tam anlamıyla usta işi bir romanla karşılaşacaksınız.

babalar-alinlarimiza-yazilmis-yalnizliklardir.jpg

YAŞAYAN HÜZÜN USTASI: HASAN ALİ TOPTAŞ

Hasan Ali Toptaş, 1958 yılında Denizli’nin Çal ilçesinde doğdu. İlk öykü kitabı "Bir Gülüşün Kimliği" 1987’de, ikinci öykü kitabı "Yoklar Fısıltısı" 1990’da yayımlandı. "Ölü Zaman Gezginleri" adlı öykü dosyasıyla 1992 yılında Çankaya Belediyesi ile Damar edebiyat dergisinin düzenlediği yarışmada birincilik ödülü aldı. Aynı yıl "Sonsuzluğa Nokta" adlı yayımlanmamış romanıyla Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği yarışmada mansiyon aldı ve Sonsuzluğa Nokta Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. 1994’te "Gölgesizler" adlı yayımlanmamış romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü’nü, 2013'te ''Heba'' romanıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü 2016'da ''Kuşlar Yasına Gider'' Romanıyla Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü'nü aldı. "Bin Hüzünlü Haz" adlı romanı ise 1999 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Yazarın ayrıca "Yalnızlıklar" adlı şiirsel metinlerden oluşan bir kitabı, "Kayıp Hayaller Kitabı" adlı bir romanı, "Ben Bir Gürgen Dalıyım" adlı bir çocuk romanı vardır.

yasayan-huzun-ustasi.jpg