Bozkır ilçesinin bağrından çıktılar! Büyük İskender’e kafa tuttular

Konya’nın en şirin ilçelerinden biri olarak bilinen Bozkır, yaklaşık dört bin senelik tarihiyle Anadolu’nun geçmişine ışık tutuyor. Geçmişten günümüze pek çok medeniyete ve imparatorluğa ev sahipliği yapan Bozkır, 1870’lerin hemen başında ilçe hüviyetine kavuşmuştur. Sultan Abdülmecit tarafından sancak verilen bu şirin ilçenin sancağı günümüzde Mevlana müzesinde sergilenmeye devam ediyor. Konya’nın Akdeniz bölgesi sınırında yer alan Bozkır ilçesi tarihi, kültürü ve doğal güzellikleriyle adeta keşfedilmemiş bir inci olarak dikkat çekiyor.

BOZKIR HER MEVSİM BİR BAŞKA GÜZEL

Toros Dağları’nın eteklerinde yer alan şirin Bozkır, harika doğası ve eşsiz iklimi ile pek çok bitki, hayvan ve su kaynağına ev sahipliği yapıyor. Bozkır ilçesinin içinden geçen Çarşamba çayı ilçenin merkezine görülmeye değer bir hava katıyor.

AYGIR DİBİ ŞELALESİ’NE MUTLAKA GİDİLMELİ

Bozkır İlçesi’nin merkezinden geçen Çarşamba Çayı’nın doğduğu yer olan Aygır Dibi Şelalesi ise her mevsim bir başka güzelliğiyle çok beğeniliyor. Yaz aylarında buz gibi suyuyla, sonbaharda görsel güzelliğiyle, kış mevsiminde dinginliğiyle ve ilkbahardaki rengarenk çiçekleriyle Bozkır’ın mutlaka gidilmesi gereken ilk durağı Aygır Dibi Şelalesi olarak biliniyor. İlçe merkezine on üç km uzaklıkla bulanan şelale, aynı zamanda mesire ve piknik alanı olarak misafirlerine hizmet veriyor. Bozulmamış doğasıyla senenin her bölümünde başta Konya olmak üzere, ülkemizin farklı coğrafyalarından ve yabancı ülkelerden binlerce turistin görmek için geldiği bu alan, güzelliğiyle kendisine aşık ediyor. Kar sularının erimesiyle birlikte bahar aylarında suyu gürleşen şelale, fotoğraf tutkunları için de bulunmaz bir mekan olarak biliniyor.

DİPSİZ GÖL MUHTEŞEM GÜZELLİĞİYLE DİKKAT ÇEKİYOR

Konya'nın Bozkır ilçesi ile Antalya'nın Akseki ilçesi sınırında bulunan Dipsiz Göl ise mutlaka görülmesi gereken bir başka güzelliklerden biri olarak dikkat çekiyor. Doğaseverlerin ve fotoğraf tutkunlarının uğrak yeri olan Dipsiz Göl, Toros Dağları'nın kuzey yamaçlarında 1702 metre rakımda bulunuyor. Sızıntılarla beslendiği için masmavi suyu ile her mevsim aynı seviyede, aynı berraklıkta görenleri kendine hayran bırakıyor.

BÜYÜK İSKENDER’E DİRENEN ÖZEL BİR MEDENİYET BURADA YAŞAMIŞTIR

Bozkır’a gidince mutlaka görülmesi gereken bir başka güzellik ise Zengibar Kalesi’dir. Dört bin yıldır bölgenin mührü olan ve günümüze ulaşan Zengibar Kalesi, Anadolu tarihinin yanı sıra Büyük İskender’in dünyayı kasıp kavurduğu dönemde üstlendiği görevlerle de tarih sayfalarında yerini almış durumda. İsaura Antik kentinin bir parçası olan bu Zengibar Kalesi hakkında dikkat çeken en önemli olay Büyük İskender’e karşı verilen mücadeledir. Rivayetlere göre, bu antik kentin halkı Büyük İskender şehri kuşattığında sonuna kadar direnmiş ve kazanamayacaklarını anlayınca toplu şekilde intihar etmişlerdir. Isauralalırdan kalan Leonopolis şehri yani Aslanlar şehri çok derin bir tarihi geçmişe sahiptir. Aslında kaleden ziyade bir Antik kentin kalan parçalarından oluşan ve ilçe merkezine yaklaşık olarak on dokuz km uzaklıkta olan bu kaleye kendi özel aracınızla gidebilirsiniz.

TARİHİ ESERLERİ BAĞRINDA YAŞATIYOR

Köklü bir geçmişe ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Bozkır, bağrında yüzlerce tarihi eseri barındırmaktadır. Çarşamba çayı üzerine 13. yüz yılda inşa edilen Selçuklu köprüsü, günümüze kadar sağlamlığını korumuştur. Yakın zamanda restore edilen Selçuklu köprüsü halen kullanılmaktadır. Bozkır Belediyesi’nin tarihi binası da geçmişten günümüze kalan önemli bir mirastır. 1870 yılında ilçe olan Bozkır’ın belediye binası olarak kullanılan bina restore edilmiş ve Bozkır Konağı adını almıştır. Günümüzde halen kullanılmaktadır. Tarihi Asarlık Camii de tüm ihtişamıyla gezilip görülmesi gereken bir mekandır.