Bu uygulama, kadınların imdadına yetişiyor!

Her geçen gün kadına yönelik şiddet vakalarına bir yenisi daha ekleniyor. 2025’in bitmesine bir aydan kısa bir süre kala 419 kadın cinayetlere kurban gittiği öğrenildi.

Bu uygulama, kadınların imdadına yetişiyor!

Konya Barosu Zübeyde Hanım Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Fatma Zehra Ayvacı, “ “Şiddet yalnızca darp değil, psikolojik ve ekonomik boyutlarıyla da hayatları etkiliyor. Her kadın KADES gibi güvenlik mekanizmalarını kullanarak şiddete karşı yalnız olmadığını bilmeli” diye konuştu.

KONYA BAROSUNDAN KRİTİK UYARILAR

Türkiye’de kadına yönelik şiddet vakaları artıyor. 2025 yılında 419 kadın cinayet kurbanı oldu. Konya Barosu Zübeyde Hanım Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Fatma Zehra Ayvacı, şiddete uğrayan kadınların hakları, başvurabilecekleri mekanizmalar ve delil toplamanın önemine dair kritik bilgiler paylaştı. Ayvacı, fiziksel şiddetin ötesinde psikolojik, ekonomik ve ısrarlı takip gibi şiddet türlerinin de giderek arttığını vurguladı. Kadınların güvenliği için kritik bir araç olan KADES uygulamasının kullanımının önemine dikkat çeken Ayvacı, her kadının telefonunda bu uygulamanın bulunması gerektiğini ifade etti. Konya Barosu, farkındalık çalışmaları yürütmek, hukuki destek sağlamak ve mağdurları doğru yönlendirmek amacıyla faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor.

av.jpg

“DELİLLENDİRMEK ÇOK ÖNEMLİ”

Kadına yönelik şiddet vakalarında, şiddeti resmi makamlara kanıtlamak için öncelikle delillerin doğru bir şekilde kayıt altına alınması gerektiğini söyleyen Ayvacı, “ Kişi şiddete uğradığında önce delillerin kaybolması bizler açısından çok önemli. Eğer uğradığı şiddet fiziksel bir şiddet ise mağdurun bunu delillendirmesi gerekiyor. Dava süreci başladığında yasal süreçte mağdurlardan yüzlerinin görünecek bir şekilde, vücutlarında eğer herhangi bir yaralanma bize zedelenme varsa, bunların fotoğraflarını çekip kayıt etmeleri gerekiyor. Taciz ve tecavüzü içeren cinsel bir şiddetten bahsediyorsak, mağdurlar olayın ardından duş alıp temizlenmemeli. Tabii ki psikolojik olarak, ister istemez ilk olarak duş almak istenebilir ama bu kıyafetler muhakkak kolluğa gidildiğinde mağdurun yanında bulunması gerekiyor. Evet, bu mağdur için o andaki psikolojiyle biraz zor olabiliyor ama bizim bunu sonrasında delillendirip cezalandırılmasının doğru bir şekilde yapılması için bizim açımızdan çok önemli. Şiddeti kayıt altına alınıp resmi makamlara başvurulması gerekiyor” diye konuştu.

kades-uyuglamasi.jpg

“KADES HER KADININ TELEFONUNDA OLMALI”

İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kadın Destek Uygulaması’nın (KADES), kadına yönelik şiddetle mücadelede kritik bir rol üstlendiğini vurgulayan Ayvacı, uygulamanın kadınlar için hayati bir güvenlik mekanizması sunduğunu söyledi. Ayvacı, “KADES programının Türkiye’de yaşayan her kadının telefonunda yüklü olması gerektiğini düşünüyorum. Uygulamaya T.C. kimlik numarasıyla başvurulabiliyor, bu yüzden sadece kadınların kullanımına açık. Sisteme gerekli bilgiler girilmeden acil durum butonu çalışmıyor. GPS destekli telefonunuza indirip kaydınızı yaptıktan sonra yardım butonu aktif hale geliyor. Uygulama hazır olduğunda, kendinize ya da başka bir kadına şiddet uygulandığını gördüğünüz anda butona bastığınızda kolluk kuvvetleri hemen harekete geçip bulunduğunuz konuma geliyor. Tabi bu uygulamanın gereksiz yere meşgul edilmemesi çok önemli; çünkü gereksiz çağrılar, bir çocuğun ya da bir kadının hayatına mal olabiliyor.” diye konuştu.

“SADECE FİZİKSEL ŞİDDETTEN İBARET DEĞİL”

Kadına yönelik şiddet denildiğinde çoğunlukla fiziksel saldırının akla geldiğini ancak şiddetin çok daha geniş bir kapsama sahip olduğunu belirten Ayvacı, 'Kadına yönelik şiddet dendiğinde ilk akla darp geliyor ama şiddetin birçok boyutu var. Fiziksel hale gelmediği sürece çoğu zaman dikkate alınmıyor ve bu durum şiddetin giderek artmasına neden oluyor. Şiddet çoğunlukla psikolojik baskılarla başlar; kişinin değersiz hissettirilmesi, dış görünüşüne yönelik aşağılamalar ya da yaşam alanının kısıtlanması buna örnek. Son yıllarda artan ısrarlı takibi de psikolojik şiddet kapsamında değerlendiriyoruz. Sürekli mesaj atmak, takip etmek, kapıya sipariş göndermek ya da gittiği her yerde fotoğrafını çekmeye çalışmak gibi davranışlar hukuken ısrarlı takip sayılıyor. Bir diğer tür de ekonomik şiddet. Özellikle evlilik içinde kadının ekonomik özgürlüğünün engellenmesi şeklinde görülüyor. Toplumda şiddetin sadece eğitim ve gelir düzeyi düşük kadınlarda görüldüğüne dair yanlış bir inanış var. Oysa veriler bunun tersini gösteriyor; üniversite mezunu, hatta hukukçuların bile şiddete maruz kalabildiğini görüyoruz. Çünkü şiddet tek boyutlu değil; temelde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden beslenen çok yönlü bir sorun” dedi.

kadina-yonelik-siddet-bulten-foto.jpg

“KONYA BAROSU KADINLARIN YANINDA”

Konya Sürmanşet Gazetesi'nden Muhammet Kürşad Ercan'a, Konya Barosu Zübeyde Hanım Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi’nin kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında yürüttüğü çalışmaları anlatan Ayvacı, merkezin hem farkındalık oluşturma hem de mağdurlara hukuki destek sağlama görevini sürdürdüğünü söyledi. Ayvacı, “ Konya Barosu olarak kadın ve çocuklara, karşılaştıklarında başvurabilecekleri mekanizmaları anlatıyoruz. Çeşitli projeler kapsamında kadınlara ulaşıyor; sunumlar, kitapçıklar ve broşürlerle hangi kurumlara nasıl başvurabileceklerini aktarıyoruz. KADES’i, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 183 hattını, İçişleri Bakanlığı'nın ilgili hatlarını ve baromuza başvuru yollarını anlatıyoruz. Bu şekilde farkındalık çalışmaları yürütüyoruz. Mağdurlar bize ulaştığında ise süreç boyunca gerekli hukuki desteği sağlıyoruz. Merkez üyelerimiz özellikle bu zikrettiğimiz kadın hakları ve çocuk hakları konusunda eğitim ve donanıma sahip avukat meslektaşlardan oluşmakla tamamen gönüllülükle ilerleyen bir hizmet. Bunun içerisinde ifade ettiğim gibi bizim farkındalık çalışmalarımız bulunmakta. Bizi davet eden bütün kamu kurumu kuruluşlarına, üniversitelere, liselere bu konuda eğitimler, başvuru yollarını ifade eden broşürler hazırlanıp bunları dağıtan faaliyetlerde bulunuyoruz. Bunun yanında yayın çıkarma görevimiz var. Varımız içerisinde özellikle kadın ve çocuk haklarına yönelik konuları içeren bülten çıkarıyoruz. Bültenimizin ilk üç sayısı tamamlanmış bulunmakta” ifadelerine yer verdi.

Kaynak:HABER MERKEZİ