Büyükşen çifti cinayeti duruşmasına devam edildi: "Jandarma bana çıplak resimlerimi göstererek Abdullah üzerine kışkırttı"
Konya'da 2018 yılında cinayete kurban giden Metin ve Necla Büyükşen çiftinin soruşturmasında 3'ü tutuklu 4 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada cinayet zanlısı olarak tutuklu sanık Ertuğrul Çelik, "Osman Büyükşen kadar ben de üzülüyorum ve katilin bulunmasını istiyorum" dedi.
Konya'da merkez Karatay ilçesine bağlı İsmil Mahallesi'nde 2018 yılında evlerinde öldürülen Metin ve Necla Büyükşen çiftinin davası Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam edildi. Duruşmaya sanıklar Esra Taş (28), sevgilisi Abdullah Başdemir (47), cinayeti işlediği öne sürülen Ertuğrul Çelik (47) ile olaya yardım ettiği belirtilen tutuksuz sanık Zekeriya Okşen katıldı.
Öldürülen Büyükşen çiftinin çocukları Osman, Uğur, Büşra Büyükşen ile sanıkların yakınları, tanıklar ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Davanın iddianamesinde, azmettirici olarak tutuklu sanıklardan Esra Taş, sevgilisi Abdullah Başdemir ile çifte adresi tarif eden aynı mahallede oturan Zekeriya Okşen ile çifti öldürdüğü öne sürülen Ertuğrul Çelik hakkında "tasarlayarak adam öldürme" suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile "nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal" suçlarından da 3'er yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmaları talep edildi.
ABDULLAH BAŞDEMİR
"Hatalarım evli olduğum halde gidip birileriyle birlikte olmak oldu"
Büyükşen çiftinin cinayet olayında hakkında azmettirici olarak dava açılan ve tanık ifadelerinin ardından savunması alınan Abdullah Başdemir, "2018 yılında Hatice Nur'a bankadan para gönderdim. Belli aralıklarla bu araştırılabilir. Ben o dönemlerde Esra ile Hatice'nin görüşmesini istemedim. Benim hatalarım evli olduğum halde gidip birileriyle birlikte olmak oldu. Tutuklu bulunduğum süre içerisinde annemi kaybettim. Ben şerefim ve namusum üzerine yerim ederim suçsuz yere yatıyorum. Ben tahliyemi istiyorum" dedi.
ERTUĞRUL ÇELİK
"Osman Büyükşen kadar bende üzülüyorum"
Davada cinayet zanlısı olarak tutuklu sanık Ertuğrul Çelik, "Öncelikle hiçbir suçu kabul etmiyorum. Ben 30 yıllık karıma sordum karım benim gözlerimin rengini ve yapısını bilmiyor Büşra benim göz yapımı 10 dakika içerisinde nasıl bildi. 28 yıldır güvenlik görevlisiyim 5 kişilik bir aileyiz beni suçsuz yere tutuklayıp içeriye attılar. Baz istasyonu da evimden sinyal verdi o gün. Bu olaya karşı bana ait bir delil bulun ben sizden idamımı istiyorum. Osman Büyükşen kadar bende üzülüyorum ve katilin bulunmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
'BÜŞRA BÜYÜKŞEN'İN TEŞHİSİNİ KABUL ETMİYORUM'
Çelik saldırıda sağ kurutulan Büyükşen çiftinin kızları Büşra’nın kendisini teşhis etmesini kabul etmediğini belirterek, "Tanık ifadelerinin aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Büşra Büyükşen'in teşhisini de kabul etmiyorum. 30 yıllık karım bile gözlerimin rengini bilmiyor. Tam bir bilmece. 28 yıldır devlet memuruyum. Bana hiçbir şey demeden tutukladılar. Bu ne çektiğim çile? Eşim gözlerimin rengini bilmiyor, ama Büşra biliyor. Osman Büyükşen kadar katillerin bulunmasını ben de istiyorum. Büyükşen ailesinin akrabaları bile torunlarının katil olduğunu söylüyordu. Cezaevinde bulunduğum süre içinde ailem perişan oldu. Tahliyemi talep ediyorum'' dedi.
'ABDULLAH'A ATTIĞIM İFTİRA İÇİN PİŞMANIM'
Azmettirici suçlamasıyla tutuklu bulunan Esra Taş da ''Tanık ifadelerinin aleyhte olan kısımlarını kabul etmiyorum. Jandarma bana çıplak resimlerimi göstererek Abdullah üzerine kışkırttı. Abdullah'a attığım iftira için pişmanım. Tahliyemi talep ediyorum'' ifadelerini kullandı.
Dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşma 9 Aralık gününe ertelendi.