‘Cemil Meriç, Türkiye için bir hazinedir’

Kaleme aldığı eserleri ve tercümeleriyle Türk edebiyatında önemli bir yeri olan yazar, çevirmen ve mütefekkir Cemil Meriç, vefatının 34. yılında anılıyor. Cemil Meriç’in hayatını anlatan Meram Yavuz Sultan Selim Ortaokul Müdürü Muhammed Acıyan, Cemil Meriç’in Türkiye için bir hazine olduğunu ifade etti.
‘Cemil Meriç, Türkiye için bir hazinedir’

"Jurnal" adlı kitabında kendisini "Hayatını Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi." olarak ifade eden Hüseyin Cemil Meriç, başta dil, tarih, edebiyat, felsefe ve sosyoloji olmak üzere sosyal bilimlerin birçok alanında araştırma yaparak, yazılar kaleme aldı. Cemil Meriç’in hayatı ile ilgili pek çok çalışmaya imza attığını ifade eden Acıyan, “Cemil Meriç ile ilgili kitap hazırlığım şu anda devam ediyor. Cemil Meriç gibi büyük bir bilim adamı, aydın bir insanı iyi ki tanıdık. Cemil Meriç’in yaptığı çalışmalar bana başka kapılarda açtı. İyi ki Cemil Meriç ile ilgili çalışmalar yapmışım diyorum. Çünkü, Cemil Meriç çok yönlü birisidir. Aynı zamanda denemecidir” dedi.  

muhammed-aciyan.jpg

‘OSMANLI AYDINLARININ SON NESLİDİR’

Acıyan, “Cemil Meriç 12 Aralık 1916’da Hatay’ın Reyhanı ilçesinde doğuyor. Savaş nedeniyle ailesi Yunanistan’dan Türkiye’ye göç ediyor. İlk önce İstanbul’a geliyorlar. İstanbul’dan da Antakya’ya geliyorlar. Son olarak Hatay ilçesi Reyhanlı’da kalıyorlar. Babası Mahmut beydir. Cemil Meriç, Cumhuriyet öncesi Osmanlı aydınlarının son neslidir. Antalya Lisesi’nde eğitim almış, daha sonra da Reyhanlı Rüştiyesinde okumuştur. Hatay’ın çok yönlü bir yapısı vardır. Bu da kültürel çeşitliği de beraberinde getiriyor. Cemil Meriç’in giyim kuşam tarzı da çevresindekilerden farklıdır. Bu yüzden çevresi tarafından biraz dışlanıyor. Cemil Meriç’in çocukluk yıllarında kitaba sığınmasının sebebi de budur” dedi.

‘CEMİL MERİÇ, ÇOK KİTAP OKUYAN BİRİSİYDİ’

Cemil Meriç’in yaşadığı evde kitap okuma seanslarının olduğunu ifade eden Acıyan, “Her akşam aile içinde düzenli bir şekilde kitap okunurdu. Cemil Meriç gece gündüz demeden kitap okuyan bir kişidir. Kitap okuyuşları esnasında toplumdan kaçınma, uzak durma düşüncesi de oluşuyor. Çok kitap okuduğu içinde kültürel yönleri küçük yaşta gelişiyor” diye konuştu.  Acıyan, “Cemil Meriç, Antakya Lisesi’nde hocalarından Fransızca öğreniyor. Çok kitap okuduğu için derslerinde de oldukça başarılı oluyor. Kompozisyon yazması istendiği zaman sayfalarca yazı kaleme alabiliyordu. Bir gün edebiyat hocası, ‘Yavrum, her bildiğini yazmak edebiyat değildir’ diyerek Cemil Meriç’e ders veriyor. Fakat, okunu bitiremiyor. Okul 1 sene uzayınca İstanbul’a gidiyor. Tek başına yaşadığı için psikolojik sıkıntılar yaşıyor. Kitaplarında da sıkıntılarından bahseder” dedi.

resized-c7cd6-90484401umitvecemilmeric.jpg

‘IŞIĞIN DOĞUDA OLDUĞUNU GÖREN İNSANDIR’

 “Cemil Meriç, çok farklı fikir gezenlerini gezdikten sonra ışığın doğuda olduğunu gören insandır” diyen Acıyan konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Cemil Meriç, hem doğuyu hem de batıyı kendi bünyesinde toplayan birisidir.” Cemil Meriç’in fikri serüveni hakkında da bilgi veren Acıyan, “1917-1925 arası koyu Müslümanlık devrim, 1925-1936 arası milliyetçilik dönemim, 1936-1960 arası araf (ara) dönemim, 1960’dan sonraki dönemini Osmanlı diye tanımlar. Kendini Osmanlı olarak kabul eder” dedi.

CEMİL MERİÇ 1954’TE GÖZLERİNİ KAYBETTİ

Cemil Meriç’in 1954’te gözlerini kaybettiğini söyleyen Acıyan, “Gözlerini kaybetmesi hayatının dönüm noktalarından biridir. Gözlerini kaybetmiş olması Cemil Meriç’i bunalıma sokar ve intihar girişiminde bulunur. Fakat, intihar edemez. İnançla ilgilide Ateizme kadar varan savrulmalar yaşar. ‘Niçin benim… Keşke günde 7 tane zeytin yesem de gözlerim görseydi. Kağıtlarımı okuyabilseydim’ der. Bu sözleri beni de çok duygulandırır. Gözlerini kaybettikten sonra çok büyük sıkıntılar çeker. Gözlerinden ameliyat olamayacağı anlaşılınca Kültür Bakanlığı tarafından Fransa’ya gönderilir. Burada da ameliyat başarısız geçer. Orada bir Türkün bu kadar güzel Fransızca konuşmasına şaşırırlar. O dönemde Fransa’nın edebiyatına vakıf olmak her babayiğidin harcı değildir” diye konuştu. Acıyan, Cemil Meriç’in gözleri tedavi edilemeyince başta kızı Ümit Meriç olmak üzere birçok kişinin Cemil Meriç’e kitap okuduğunu ve sekterlik yaptığını ifade etti. 

‘TÜRKİYE VE DÜNYA ÇAPINDA BİR SOSYOLOG, BİLİM ADAMI OLABİLİRDİ’

Acıyan, “Cemil Meriç’i yakından tanıyan bir hocamız, ‘Cemil Meriç, öyle sıradan bir kalıba sığdırılacak bir insan değildir. Okumaları, anlamaları ve yorumlamaları çok sıra dışıdır. Eğer Cemil Meriç gözü gören bir insan olsaydı Türkiye ve dünya çapında bir sosyolog, bilim adamı olabilirdi’ der. Gözlerini kaybettikten sonra insanların anlattıklarını dinleyerek bu noktaya gelmiş olması da olağan üstü bir durumdur. Kızı Ümit Meriç’te, ‘Ömrünün yarısını karanlık, yarısını da aydınlık içinde geçiren ama çevresindeki insanları da aydınlatmayı bilen birisidir’ diyerek babasını tarif eder” şeklinde konuştu. “Cemil Meriç, eşinin rahatsızlığı nedeniyle Erzincan’da istifa ederek İstanbul’a gelir. İstanbul’da Kerim Sadi ve Nazım Hikmet ile tanışır. Onlar yeterince yardım olmazlar. ‘İzimler idrakimize giydirilmiş deli gömleklerdir’ der. Mecazi kelimelerle konuşur. İnsanlara konuları çok daha iyi anlatmak, etkileyici ve vurucu bir şekilde anlamalarını sağlama düşüncesindedir. Cemil Meriç, Türkiye’de çok fazla tanınmıyor. Sözleri de biraz zor anlaşılır. Okudukça ağzınızda güzel bir tat bırakmaya başlar. Cemil Meriç’in eserlerini okudukça keyif almaya başlarsınız. İlk önce kısa cümle ve noktalı virgül, ardından da esas söyleyeceğini ifade eder” dedi. 

‘CEMİL MERİÇ, TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ TAŞLARINI DÖŞEYEN BİR İNSANDIR’

Cemil Meriç’in Türkiye’de fikir özgürlüğünü, demokrasinin temel taşlarını döşeyen insanlardan biri olduğunu ifade eden Acıyan, “ ‘Ardımda 20 yıl polis gezdi’ der. Bunun da sıkıntılarını hep yaşamıştır. Daha sonra idamla yargılanıyor. 2 ay kadar da hapishanede yatıyor. Bu insanlar bu şekilde mücadele etmemiş olsalar, bugünkü serbest insanların yazdığı bir zaman dilimine giremezdik. Hem Cumhurbaşkanımız hem de bakanlarımızın Cemil Meriç’e çok değer veriyor. Bu da bizleri oldukça mutlu ediyor” şeklinde konuştu.

‘CEMİL MERİÇ’İN FİKİRLERİNİ GENÇLERİMİZ MUTLAKA ÖĞRENMELİ’

Cemil Meriç’in Türkiye için bir hazine olduğunu sözlerine ekleyen Acıyan, “Ülkemizin yetiştirdiği değerli insanları gençlerimizin tanıması gerekir. Cemil Meriç 12 telif, 8 tane tercüme toplamda 29 adet kitaba imza atmıştır. Yaşadığı dönemde de çok fazla kıymeti bilinmemiştir. Fikirlerini gençlerimiz mutlaka öğrenmelidir. Gençlerimizin okudukları zaman bir daha bırakamayacakları, alışkanlık yapan bir yazarımızdır. Cemil Meriç, yüzyılda yetişen nadir ilim adamlarından biridir. Doğu ve batı yönlerini bir araya getirmiş, onları toplayabilmiştir. Okuduğunu yorumlayabilen birisidir. Sekreterlerinin okuduklarını defalarca beyninden, zihninden geçiren bir yapısı vardır. Kitaba aşık birisidir. Hayatı hem eğitim öğretim içinde geçmiş hem kendini yetiştirmiş hem de birçok insanın yetişmesinde katkıda bulunmuştur. Kitaplara ulaşmanın çok zor olduğu bir zaman diliminde yaşamıştır. Günümüzde artık kitaplara ulaşmak çok kolay.  Bu yüzden özellikle gençlerimiz Cemil Meriç’i tanımalı” diyerek sözlerini tamamladı.

MERİÇ'İN ESERLERİ

Cemil Meriç, deneme, inceleme dalında "Balzac", "Hind Edebiyatı", "Saint Simon / İlk Sosyolog - İlk Sosyalist, Dillerin Yapısı ve Gelişmesi", "Sosyalizm ve Sosyoloji Tarihinde Pierre Joseph Proudhon: 1809-1865", "İdeoloji", "Bu Ülke", "Umrandan Uygarlığa", "Hind ve Batı", "Bir Dünyanın Eşiğinde", "Mağaradakiler", "Kırk Ambar", "Bir Facianın Hikayesi", "Işık Doğudan Gelir", "Kültürden İrfana", "Jurnal I-II", "Sosyoloji Notları ve Konferanslar" eserlerini kaleme aldı. Yazar ayrıca 1943'te "Altın Gözlü Kız", 1945'te "Otuzundaki Kadın", "Onüçlerin Romanı", 1946'da "Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti", 1956'da "Hernani", 1966'da "Marion de Lorme", 1980'de "Ziya Gökalp Türk Milliyetçiliğinin Temelleri" (Uriel Heyd'den), 1981'de "Köprüden Düşenler", 1983'te ise "Batıyı Büyüleyen İslam" adlı eserlerin çevirisine imza attı.

2019-hazirann-mericc.jpg

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ