Cezayir Cumhurbaşkanı adayı Abdulkadir bin Karine'den "yolsuzlukla mücadele" vaadi:

"Yolsuzluktan hüküm giyenlere yurt dışındaki varlıklarını getirmeleri karşılığında ceza indirimi yapılacak. Buna ilişkin hazırlanacak yasa teklifi halk oyuna sunulacak"- "Ülkeden kaçırılan varlıklarla yeni bir ekonomi inşa edebileceğimizi göstereceğiz"
Cezayir Cumhurbaşkanı adayı Abdulkadir bin Karine'den "yolsuzlukla mücadele" vaadi:

CEZAYİR (AA) - ABDURREZAK ABDULLAH - Cezayir Cumhurbaşkanı Adayı Abdulkadir bin Karine, yolsuzluktan hüküm giyenlere, yurt dışındaki varlıklarını getirmeleri karşılığında ceza indirimi yapılacağını, buna ilişkin hazırlanacak yasa teklifini halk oyuna sunacağını vadetti.

Cumhurbaşkanı adaylarından İslami eğilimli Ulusal Bina Hareketinin Başkanı Abdulkadir bin Karine, AA muhabirine, seçim vaatlerini anlattı.

Yolsuzlukla mücadelenin önemine değinen Bir Karine, Cezayir'de 2018'de petrolden elde edilen gelirin 41 milyar dolar, yurt dışına kaçırılan varlıkların tutarının ise yaklaşık 120 milyar dolar olduğunu ifade etti.

Kaçırılan mal varlığının tespiti ve geri getirilmesine ilişkin yasa teklifi hazırlanacağını belirten Bin Karine, şöyle devam etti:

"Yolsuzluktan hüküm giyenlerin yurt dışına kaçırdıkları mal varlığını tespit etmek amacıyla yasal bir komite kurulacak. Yolsuzluktan hüküm giyenlere, yurt dışındaki mallarını getirmeleri karşılığında ceza indirimi yapılacak. Buna ilişkin hazırlanacak yasa teklifi referandumla halkın onayına sunulacak. Yani son söz halkta olacak. Ülkeden kaçırılan varlıklarla yeni bir ekonomi inşa edebileceğimizi göstereceğiz."

-"Seçim çözüm değil, sadece başlangıç"

Eski Turizm Bakanı Bin Karine, 12 Aralık'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine itirazlara ilişkin de "Seçimler için ülkedeki atmosfer mükemmel değil. Seçimler de kesin çözüm değil sadece bir başlangıç" diye konuştu.

Bin Karine, eski rejim kalıntılarının seçimlerin altını oymaya çalıştığını ve ordunun buna izin vermeyeceğini dile getirdi.

Kendisinin İslami eğilimli bir siyasi geçmişten geldiğini hatırlatan Bin Karine, "Ancak ben İslamcıların değil tüm Cezayirlilerin adayıyım. İslami hareket Cezayir siyasi haritasının temel parçalarından birisi ve eski rejimin dışlama ve hilekarlığının başlıca kurbanı. Benim programımda milli değerlerin korunması, hukukun üstünlüğünün sağlanması, özgürlüklerin artırılması, sosyal ve ekonomik hakların teslim edilmesi, Cezayir'i hak ettiği bölgesel ve uluslararası değere taşımak yer alıyor." dedi.

- "Cezayir'in yeni yol haritasını belirleyeceğiz"

Bin Karine, seçilmesi halinde ilk icraatının, hiçbir grubu dışlamadan ulusal bir diyalog konferansı düzenleyerek Cezayir'in yeni yol haritasını belirlemek ve özellikle anayasada yapılacak değişiklikler için istişare mekanizması kurmak olacağını kaydetti.

Hukuk devleti, demokrasinin tahkim edilmesi ve devlet kurumlarının iyileştirilmesi için yasal zemini sağlama vaadinde bulunan Bin Karine, "ekonomik göstergelerin kötüleşmesini önleyecek, yolsuzluğu durduracak ve vatandaşlar üzerindeki sosyoekonomik baskıyı giderecek adımlar atma" sözü verdi.

- Cezayir'de değişim rüzgarları esiyor

Cezayir, şubat ayında eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın kötü giden sağlığına rağmen cumhurbaşkanlığına 5. kez aday olmasıyla bir kitlesel protesto dalgasına sürüklendi. Buteflika, ordunun uyarılarıyla nisan ayında istifa etmesine rağmen ayaklanmalar yatışmadı.

Protestocular, bu sefer de Buteflika döneminde yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma gibi suçlara bulaşanlardan hesap sorulması talebiyle gösterilerini sürdürdü.

Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih'in yargıya "sinyal" vermesiyle ülkenin en etkin isimleri arasında sayılan eski Cumhurbaşkanı'nın kardeşi Said Buteflika, eski başbakanlar, iş adamları, üst düzey bürokratlar, istihbarat şefleri hakkında yolsuzluk soruşturmaları başlatılmış, tutuklama emirleri çıkmıştı.

Cezayir Genelkurmay Başkanlığı, "15 Eylül'e kadar yeni bir seçim tarihi açıklaması" yönünde hükümete talimat vermiş ve bunun üzerine Cezayir Geçici Cumhurbaşkanı Abdulkadir bin Salih, 12 Aralık'ta cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını duyurmuştu.

Söz konusu seçim kararı, sokaktaki protestoları yatıştırmamış, aksine "seçimlerin dayatılmasına" karşı kitlesel gösteriler düzenlenmeye başlamıştı.

Kaynak: