"Cezayir'in Fas'ın diyalog çağrısını cevapsız bırakması, daveti kibarca reddetmektir"

Cezayirli eski bakan Muhyiddin Umeymur: "Cezayir ile Fas arasındaki güven 1963'ten beri ortadan kalkmıştır. Bu nedenle Cezayir'in, Fas'ın çağrısına resmi bir cevap vermemesinin kendisi bir cevap olabilir."
"Cezayir'in Fas'ın diyalog çağrısını cevapsız bırakması, daveti kibarca reddetmektir"

CEZAYİR (AA) - ABDEL RAZEK ABDALLAH - Cezayir'in eski Kültür Bakanı Muhyiddin Umeymur, Fas Kralı 6. Muhammed'in iki ülke arasındaki anlaşmazlıkları sona erdirmek için diyalog çağrısını Cezayir'in cevapsız bırakmasını, çağrıyı "kibarca reddetmek" olarak nitelendirdi.

Eski Bakan Umeymur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Cezayir ile Fas arasındaki güven 1963'ten beri ortadan kalkmıştır. Bu nedenle Cezayir'in, Fas'ın çağrısına resmi bir cevap vermemesinin kendisi bir cevap olabilir." dedi.

Umeymur, "Resmi makamlar, sanki 'Biz, arkasına sakladığı elinde hançer taşıdığını hissettiğimiz kişinin sunduğu diğer elle tokalaşacak kadar saf değiliz.' der gibi tutum sergiliyor. Bu en azından, 'Biz satırları,satır aralarını ve satırın arkasını okumasını biliriz.' babından kardeşlerimize karşı edepli bir reddetmedir." ifadesini kullandı.

Fas Kralı Hasan'ın adımıyla ilgili ise Umeymur, şunları söyledi:

"İlk bakışta, Fas kralının konuşması iyi niyetle dolu görünüyordu, fakat mesajı iyi okuduğunuzda aldatmaca olduğu görülüyor. Majesteleri, ön koşulsuz bir diyalog istiyor. Konuşma ise Uluslararası Adalet Divanı'nın görüşü göz ardı edilerek Cezayir'in, Fas'ın Batı Sahra'yı işgali için bir örtü olarak kullandığına inandığı Yeşil Yürüyüş'ün yıl dönümü sırasında yapılıyor."

Umeymur, Kral Muhammed'in konuşmasında Fas topraklarının bütünlüğünü vurguladığını, bunun ise Batı Sahra'yı Fas'ın bir parçası olarak kabul etmeyen uluslararası kararlarla ve Cezayir ile temel bir uyuşmazlık noktası olduğunu ifade etti.

Eski Bakan Umeymur, "Arap Mağrib Birliği'ni kurmayı engelleyen mücadelede asıl taraf olan Batı Sahra halkının gözardı edilmesi, bizden, BM kararlarını uygulama iradelerine saygı duyduğumuz kardeşlerimize ihanet etmemiz istenmesi demektir. Biz, Batı Sahra halkının meşru talepleri göz ardı edilerek bölgede barışın olmayacağının bilincindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

- 1963'ten beri güven yok

İki ülke arasında devam eden gerilimli ilişkilere de değinen Umeymur, "Fas ile Cezayir arasındaki sorun, Fas'ın Ekim 1963'te kurtuluş mücadelesi yaralarını sarmaya çalışan Cezayir topraklarına saldırmasından beri yitirilen güven sorunudur. Onu unutmuş olduk ve 1972'de Rabat'ta onlarca Afrikalı liderin de hazır bulunduğu harika bir sınır çizme anlaşması imzaladık. Ancak kardeşlerimiz onu onaylamaktan geri durdu ve daha sonra, Fas rejiminin, Fas'ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanımayan Uluslararası Adalet Divanı'nın danışma görüşüne uymayı reddetmesi üzerine Batı Sahra sorunu patladı." diye konuştu.

Umeymur, Fas'ın 1966'dan beri Batı Sahra halkı için bir referandum yapılmasını öneren bütün uluslararası kararları reddettiğini ve daha sonra bölgeyi Moritanya ile kendisi arasında bölüştüğünü, daha sonra uluslararası baskıdan kaçmak için Polisario Cephesi ile müzakere yapmayı kabul ettiğini ancak konuyu sulandırmayı sürdürdüğünü dile getirdi.

- Arap Mağrib Birliği kurulmasının arkasında körfez baskısı var

Körfezdeki bazı ülkelerin, sorunun, Cezayir-Fas çatışması olduğunu düşünerek 1989'da Arap Mağrib Birliği kurulması için baskı yaptıklarını söyleyen Umeymur, Cezayir'in, Arap Mağrib Birliği düzeyinde bir çözüm olacağı umuduyla konuya olumlu yaklaştığını, ancak Fas'ın anlaşmaların çoğunu imzalamadığını ve birliğin bu nedenle anlaşmazlıkları çözme konusunda başarısız kaldığını sözlerine ekledi.

Fas Kralı 6. Muhammed, 7 Kasım'da, Cezayir ile ilişkilerin normalleştirilmesi ve iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların çözümü için ortak komite kurulması ve sınır kapılarının açılması çağrısında bulunmuştu.

Muhammed, Batı Sahra'nın "Yeşil Yürüyüş"le İspanya işgalinden kurtuluşunun 43'üncü yıl dönümü dolayısıyla yaptığı konuşmada, "Kardeş Cezayir'le, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesini engelleyen anlaşmazlıkların aşılması için açık ve doğrudan bir diyaloğa hazırız." demişti.

- Cezayir-Fas arasında yaşanan gerginlik

Cezayir ile Fas arasındaki ilişkiler, bir süredir "soğuk" ve "gergin" olarak tanımlanıyor. Fas'ın, 1975 yılında eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Fas yönetimi arasında başlayan gerginlik hâlâ devam ediyor.

Ayrıca Fas'ın, Marakeş kentindeki terör saldırısının ardında Cezayirlilerin olduğu iddiasıyla Ağustos 1994'te bu ülkenin vatandaşlarından vize talep etmeye başlaması, Cezayir'in de buna cevaben Eylül 1994'te iki ülke arasındaki sınır kapılarını kapatması hissedilen gerginliğin başlıca sebepleri arasında sayılıyor.

Kaynak: