CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, canlı yayında soruları yanıtladı: (2)

"Terör örgütüne karşı mücadele etmek, bizim sınırlarımızda terör örgütünün yuvalanmasına karşı çıkmak bizim en doğal hakkımızdır, burada hiç bir tereddüdümüz yok" - "Ayrışmanın, hem içeride hem dışarıda kavga etmenin hiçbir yarar getirmediğini sokaktaki v
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, canlı yayında soruları yanıtladı: (2)

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Terör örgütüne karşı mücadele etmek, bizim sınırlarımızda terör örgütünün yuvalanmasına karşı çıkmak bizim en doğal hakkımızdır, burada hiç bir tereddüdümüz yok." dedi.

Kılıçdaroğlu, KRT TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve açıklamalarda bulundu.

İdlib'deki gelişmelere yönelik bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Terör örgütüne karşı mücadele etmek, bizim sınırlarımızda terör örgütünün yuvalanmasına karşı çıkmak bizim en doğal hakkımızdır, burada hiç bir tereddüdümüz yok." diye konuştu.

Gözlem noktalarının durumuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin gözlem noktalarından şu anda bildiğim kadarıyla yedisi şu anda Esad'ın askerlerinin aldığı bölgede ve onların korumasında. Bir anlamda Esad'ın askerleri bizim askerleri koruyor orada." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biliyoruz ki bugün Suriye ile olan 911 kilometrelik sınırımızın ötesinde verdiğimiz her mücadeleyi yarın kendi topraklarımızda bugünkünden 10 kat, 100 kat büyük kayıplarla yürütmek zorunda kalacağız." dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Kiminle mücadele ediyorsun? Esad'ın askerleri, yani Suriye askerleri, Suriye ordusu ile mücadele ediyorsun. Senin Suriye ordusuyla ne ilişkin var? Niye oraya gidiyoruz? Bizim askerlerimiz niçin şehit olsun. Söyledim Grup Toplantısı'nda, bir tek askerimizin tırnağı bütün Suriye'den daha değerlidir." diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinde kendisine söylediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rejimden kendi topraklarından geri çekilmesini istediğini savundu. Kılıçdaroğlu, "Afedersiniz ama böyle bir saçmalık olur mu? Kendi ülkesinin toprağı, o ülkeden bugün bizim şikayet ettiğimiz teröristleri temizlemek istiyor. Bizim askerlerlerimiz de şehit olacak, niye benim askerim şehit olsun? Bu askerimizin o bölgede ne işi var?" dedi.

Var olan sorunun çözülmesi için meşru bir muhatap bulunması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, Çavuşoğlu ile görüşmesine ilişkin, "Biz de Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz onlar da Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyorlar. Dolayısıyla oturup anlaşmak mümkündür. 'Evet görüşmeye başladık' dedi. Moskova'da malum MİT Müsteşarı ile Suriye'nin İstihbarat Örgütü Başkanı, onların görüştüklerini, alt düzeydeki görüşmelerin öteden beri devam ettiğini de ifade ettiler." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Libya'da meşru hükümetle görüşenlerin Suriye'de de meşru hükümetle görüşmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Şunu söyleyebilir; der ki 'Bak arkadaş seninle görüşüyorum senin sınırlarından yani Suriye sınırlarından benim ülkeme bir kurşun gelirse ben elli kurşun atarım" bunu söyle. 911 kilometrelik sınıra dizeceksin askerlerini 'Buradan Türkiye Cumhuriyeti topraklarına bir tek terörist gelirse ben buradan 50 asker göndereceğim' söyle bunu. Şimdi siz olayı iki kişi arasındaki kavgaya dönüştürmüşsünüz, kin ve intikam üzerine. Kin ve intikam üzerine olmaz."

CHP lideri, rejime 29 Şubat'a kadar tanınan süre sonrasında beklentisinin ne olduğunun sorulması üzerine, "Bütün bunlara rağmen sağduyunun egemen olacağına inanıyorum." dedi.

Tank paleti fabrikasına ilişkin bir soru üzerine konuyu her grup toplantısında dile getireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Silahlı kuvvetlerin gözbebeği olan bir fabrikanın Katar ordusuna peşkeş çekilmesini kabul etmem, edemem. Benim vicdanım kabul etmez, benim milliyetçilik anlayışım da kabul etmez, benim ahlakım da kabul etmez. Erdoğan 'Biz bunu satmadık' diyor, ben de biliyorum satmadığını. Sen bunu bedava verdin. 50 milyon dolar yatırım yapacak, kim yapacak yatırımı? Niye şimdiye kadar yapmadılar?"

CHP'nin 6 okundan birinin "milliyetçilik" olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ben kendi ülkemin silahlı kuvvetlerine, kendi ülkemin halkına, kendi ülkemin ordusuna güvenirim, güvenmek zorundayım. Ama onlar bu ülkenin en önemli fabrikasını götürüp Katar ordusuna peşkeş çekiyorlarsa buna herhalde ben itiraz ederim." dedi.

- "Onların talebi üzerine ateşi elinizle tutmayacaksınız"

Kılıçdaroğlu, işsiz sayısının arttığını, emeklilerin geçinmekte zorlandığını, ekonominin kötü olduğunu dile getirerek, "Bir vatandaş, benim için 'Kılıçdaroğlu'nu televizyondan izleyince doğru bulmuyorum ama eve gidip buzdolabını açınca bu adam doğruları söylüyor' demiş. Çünkü vatandaşlar, buzdolabını açtığında hayatın gerçeğiyle karşılaşıyor." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin enerji, turizm ve tarım alanlarında Rusya'ya bağımlı hale geldiğine ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bir uçak düşürmenin maliyeti nedir biliyor musunuz? Araya bir sürü adam konuldu, Putin'den özür dilendi. Siz bir ülkeyi enerji, tarım ve turizm konusunda başka bir ülkeye bağımlı hale getirirseniz, o ülkeyi yönetmiyorsunuz onlar sizi yönetiyor demektir. Siz yönetildiğinizin farkına bile varmazsınız. Karşı tarafla kavga ettiğinizde ve size fatura çıkartıldığında yönetildiğinizin farkına varırsınız. 'Suriye'de bizi yalnız bıraktılar' dediği gibi. Elin oğlu ateşi maşayla mı tutar? Maşa varken maşayı kullanır, siz maşa pozisyonuna düşmeyeceksiniz. Onların talebi üzerine ateşi ellinizle tutmayacaksınız."

CHP'nin mart ayında yapılacak kurultayı için "Her şey güzel olacak" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin geleceği konusunda herkesin umutlu olması gerektiğini söyledi.

Gelecek seçimlerde ülkenin sorunlarını çözme konusunda kararlı bir yapının iktidar olacağına inandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Çünkü ayrışmanın, hem içeride hem dışarıda kavga etmenin hiçbir yarar getirmediğini sokaktaki vatandaş da gördü. Türkiye'nin, kurucu değerlerine dönerek, barış eksenli bir dış politika oluşturması, hem üretmesi hem dünyaya satması konusunda teşvik edilmesi, işsizlik sorununu çözmesi ve topluma huzuru getirmesi gibi bir görevi üstlenmesi gerekiyor." diye konuştu.

(Bitti)


Kaynak: