Çip krizini Konya çözebilir
Salgın koşulları nedeniyle üretimin yavaşlaması küresel bir çip krizine neden oldu. Çeşitli sektör gruplarından şirketler, milyarlarca dolar zarara uğradı. Elektronik devre ve çip üretiminde Çin’in söz sahibi olduğunu ifade eden Prof. Dr. İsmail Sarıtaş, “Türkiye bu anlamda hak ettiği konumda değil, hızla adım atmamız gerekiyor. Konya’da otomotiv sektöründe 300’ün üzerinde firma var. Konya sanayisi bunları yapabilecek güce ve girişimci ruha sahip. Konyalı sanayicilerimiz devlet teşvikiyle ve üniversitelerimizin desteğiyle ciddi bir ARGE’yle çip üretebilir” dedi.
Otomobilden bilgisayara, cep telefonundan buzdolabına günlük hayatımızdaki birçok cihaz mikroçip içeriyor. Buna bağlı olarak 169 sektör çiplere muhtaç durumda. Salgın sürecinde artan arz-talep dengesizliği, çip krizini de beraberinde getirdi. Otomotiv sektöründe başlayan küresel çip krizi elektronik cihazlar ve ev aletleri gibi diğer sektörlere de sıçradı. Bu durum, üretimde aksamalara yol açarken, teknolojinin her alanında büyük öneme sahip olan çipler, ülkeler arasındaki rekabette de yeni bir unsur halini almış durumda.
“ÇİP ÜRETİMİNDE DE ÇİN LİDER”
Elektronik devre ve çip üretiminde Çin’in söz sahibi olduğunu ifade eden Selçuk Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Devreler ve Sistemler Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Sarıtaş, “Çip üretiminde özellikle Çin ön plana çıkıyor. Bununla birlikte özellikle Amerika’da silikon vadisi olması ve orada da yine çip üretimi konusunda söz sahibi yapıyor. Yine Avrupa ülkelerinin de bu konuda ilerlemiş durumdalar. Türkiye bu anlamda hak ettiği konumda değil. Bu durum bizleri son derece üzüyor. Özellikle Cumhurbaşkanımızın yerli ve milli teknoloji hamlesi çerçevesinde çip üretimi konusunda adımlar atıldığını biliyorum fakat henüz yeterli seviyede değil. Ne Çin’le ne Amerika’yla ne de Avrupa ülkeleriyle rekabet edecek bir çip üretimi Türkiye’de henüz söz konusu değil. Çip üretimi noktasında Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan bir merkezin olduğunu ancak üretilen çipin maliyetinin çok yüksek olacağı öngörülerek kapatıldığını biliyoruz. Çip üretimi konusunda daha çok ASELSAN gibi kuruluşlarımızın öncü olacağını düşünüyorum. Şu anda yeterli seviyede seri üretim yapabileceğimiz bir çip teknolojimiz maalesef bulunmamaktadır” dedi.
‘YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM İÇİN HIZLA ADIM ATILMALI’
Çip üretmenin çok maliyetli bir iş olduğuna dikkat çeken Sarıtaş, “Yerli ve milli teknoloji hamlesi çerçevesinde çip üretimi olması adına adımların atılacağını ümit ediyorum. Bu konuda özellikle Teknoloji ve Sanayi Bakanlığının sanayicilere yönelik teşvikleri bulunmaktadır. Şu anda kullandığımız elektronik eşyalar dahil hiçbirinde yerli çip üretimi söz konusu değil. Son zamanlarda özellikle yerli üretim noktasında bazı telefon markalarının montaj yaparak bunu piyasaya pazarlama noktasında girişimleri mevcut. Belli markaların telefon üretmesi çip üretiyor anlamına gelmiyor. Onlar da aynı şekilde burada montaj yapıyorlar. Gelişen ileri teknoloji ile birlikte Türkiye’nin şiddetle buna ihtiyacı var. Yerli çipi üretmemiz gerektiği ve her alanda bu çipleri kullanmamız gerektiği kanaatindeyim. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın sözleri ve Devletimizin teşvikleri bulunmaktadır. Buna üniversitelerimizin de katkı sağlayacağını düşünüyorum. Belki çok kapsamlı projeler üretilebilir. Başlangıçta çip üretimi pahalı olabilir ama seri üretime geçildiği süreçlerde maliyetin ve satış fiyatlarının düşeceği aşikardır. Bir yerden başlamak gerekiyor.” diye aktardı.
‘SAVUNMA SANAYİSİ BU KONUDA İTİCİ GÜÇ OLABİLİR’
Türkiye’nin savunma teknolojilerinde ciddi ilerleme kaydettiğini belirten Sarıtaş, “Türkiyemiz çok yakın zamanda milli muharebe uçağına da sahip olacak. ROKETSAN, ASELSAN gibi güzide kuruluşlarımız özellikle savunma sanayinin ihtiyacı olan makine ve teçhizatlar noktasında ileri teknolojileri kullanmaktalar. Amerika ve diğer ülkeler ambargo koyuyorlar. Her ambargo konduğunda biz bir adım daha ileri gidebiliyoruz. Kendi mili teknolojimizi geliştirebiliyoruz ve milli üretimli birlikte kendi kendimize yeten bir ülke haline gelebiliyoruz. En bariz özelliğini İHA ve SİHA’da görüyoruz” ifadelerini kullandı. Sarıtaş ayrıca, “TEKNOFEST çok büyük bilim festivalidir. Dünyanın en büyüğü haline geldi. Bu yıl gelen proje sayısı geçen yıla göre üçe katlandı. Projelerin içerisinde gerçekten ülkemizin faydasına olabilecek çok sayıda proje bulunuyor. Bu bağlamda gençlerimizin büyük bir ilgisi var. Öğrencilerimizin, üniversitelerimizin, ARGE faaliyetleriyle yerli ve milli teknoloji konusunda ciddi ilerleme kat ettiğini görüyorum. İnşallah bunu çip boyutuna taşımış oluruz” dedi.
‘YERLİ VE MİLLİ ÇİPİMİZİ KONYA’DA ÜRETEBİLİRİZ’
Yerli ve milli çipin Konya’da üretilebileceğini kaydeden İsmail Sarıtaş, “Pek çok ülkede sanayilerin toplandığı şehirler olur. Orta Anadolu’da yer alan Konya, liman kenti değil ama şu anda 6’ıncı organize sanayisini kuruyor. İmalat sektöründen tutunda pek çok alanda olduğu gibi Konya Sanayisi oldukça güçlü bir konumda. Konya sanayisi kendisini kanıtladığı diğer konularda olduğu gibi çip üretimi yapabilecek güçte ve girişimci bir ruha sahip. Sanayicilerimiz devlet teşvikiyle ve ciddi bir ARGE’yle çip üretecek bir alt yapıya sahiptir. Konya, sahip olduğu beş üniversitedeki öğretim üyelerinin katkılarıyla birlikte ARGE faaliyetiyle yerli ve milli çip üretecek konumdadır. Başlangıçta üniversite-sanayi iş birliğini canlandırma açısından kurulan Konya Sanayi Üniversite İş Birliği Kurulu’nun aktif olarak çip üretimi konusunda da yol gösterici olacağı kanaatindeyim. KOP projeleri çerçevesinde Sayın Valimizin, Belediye Başkanlarımızın, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlarımızın diğer STK Başkanlarımızın ortak bir çalışma yürüterek çip üretimi konusunda etkin bir rol alabileceklerini düşünüyorum. Burada ilk adımı atması gereken oda başkanlarımızdır. Belediye Başkanımız ve Valimizin desteği de gerekecektir. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın, Sanayi Bakanımızın teşvikleri vardır. Devletimiz yerli ve milli teknoloji hamlesi kapsamında bu alanda yapılacak her türlü ARGE faaliyetlerini dahi destekleyebiliyor. Bunun için bir alt yapı oluşturulursa Konya bunu yapacak güçtedir. Konya’da bir organize sanayi bölgesi planlanırken bir silikon sokağımız olsun. Amerika’daki silikon vadisine benzer teknoloji vadimiz olsun istiyoruz. Konya’mız üniversiteleriyle, teknik ve meslek liseleriyle alt yapısıyla buna çok müsait” şeklinde konuştu.
‘SARAYÖNÜ’NDE TEKNOLOJİ SOKAĞI OLACAK’
Sarayönü’ne oluşturulacak organize sanayi bölgesine teknoloji sokağa kurulabileceğini aktaran Sarıtaş, “Konya’da bir silikon vadisi yerine bir silikon sanayisi oluşturalım. Bunun önceliğini Konya’mız yapsın. Bu anlamda Sarayönü Belediye Başkanımız Nafiz Solak ile bir konuşmamız oldu. Sarayönü’ne kurulacak olan organize sanayi bölgesi var. Sarayönü Belediye Başkanımıza; ‘Burada bir sokağın adını teknoloji sokağı koyalım. Üniversitelerimiz ile iş birliği kurarak ciddi manada burada ARGE faaliyetleri yürüten ve ileri teknoloji üreten bir sokak olsun. Bunun ilk adımını siz atın’ dedik. Başkanımız bu fikre sıcak baktı. Ümit ediyorum ki Sarayönü ilçemizde organize sanayi bölgesi yapılırken bir teknoloji sokağı olacak. Sarayönü’nde yapay zekanın tarımda ve hayvancılıkta kullanılmasına akıllı tarım ve hayvancılık konularında da faaliyetlerin olacağı yönünde görüşmelerimiz oldu. Tam net bir karar olmamakla birlikte böyle bir sokağın gelmesini umut ediyoruz. Bir sokakla başlayıp bunu bir sanayiye çevirerek teknoloji kampüsü oluşturabiliriz. O kampüsün içerisinde üniversitelerin ilgili bölümleri, ARGE birimleri ve İleri Teknoloji Araştırma Merkezleri olmalı. Bunlarla ve devlet teşvikleriyle birlikte yerli ve milli çipimizi üretmek çok kolaydır” diye konuştu.
SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ