Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir'den Gambiya'ya giderken uçakta soruları yanıtladı: (2)

"Hafter'in maalesef çok çok çirkin girişimleri var ve biz de bunların takipçisiyiz. Gereği neyse bunu sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz"- "Libya'da sürecin ben UMH'den, yani Serraç yönetiminden yana gelişeceğine inanıyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir'den Gambiya'ya giderken uçakta soruları yanıtladı: (2)

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hafter'in maalesef çok çok çirkin girişimleri var ve biz de bunların takipçisiyiz. Gereği neyse bunu sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir'e gerçekleştirdiği ziyaretinin ardından Gambiya'ya geçerken uçakta açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Darbeci General Hafter'in ve çevresinin Libya'da silah dışında çözüm olmadığına ilişkin açıklamaları hatırlatılarak, "Bu durumda Türkiye’nin ateşkes ve siyasi süreci canlı tutma diplomasisi hangi aşamaya evrilecek? Hafter ile anladığı dilden konuşulacak aşamaya mı gidiyoruz?" şeklindeki bir soru üzerine Erdoğan, haritayı göstererek, Libya ve Türkiye arasındaki görülen bandın mutabakat anlaşmasının sonucu olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yine gördüğünüz G-F-E ve deniz kısmındaki D, BM'ye bildirilen ve mutabakat sağladığımız Türk Yetki Alanı'dır. Biz burada sondaj çalışmalarını yapabileceğiz ve bu bir yerde de bizim kıta sahanlığı adımlarımızın neticesidir. Şu an itibarıyla Hafter'in maalesef çok çok çirkin girişimleri var ve biz de bunların takipçisiyiz. Gereği neyse bunu sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz. Hafter, şu anda Libya'nın adeta bir çöl ağası gibi. Daha ziyade çöl kısımlarında hakimiyeti var ama nüfus olan bölgede hakimiyeti yok." değerlendirmesinde bulundu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in geçen haftaki Türkiye ziyaretinde bu konuları etraflıca ele aldıklarını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Kendilerine şunu çok açık ve net söyledik, bakın dedim, yanlış bir noktaya oynuyorsunuz. Hafter bir yalancı ve siz bu yalancının şımartılmasına fırsat veriyorsunuz. Mısır en önemli destekçisi, Abu Dabi yönetimi en önemli destekçisi, Rusya ise Wagner'i vermek suretiyle orada. Wagner'in bütün mali noktadaki desteğini Abu Dabi yönetimi sağlıyor. Çok ciddi parasal destek aktarıyor. Silah, mühimmat, şu, bu Abu Dabi yönetiminden geliyor. Ve tabii silahları almak problem değil, çünkü para var. Hangi ülkeden olduğu da önemli değil. Bütün bunlara rağmen, Hafter burada yaptığı hesapları tutturamadı ve tabii burada özellikle Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) dik durması da önem arz etti. Yani UMH Başkanı Serrac'ın kesinlikle bütün güçlerinin başında olması şart.

Serrac, Moskova'da başarılı bir imtihan verdi, geldi. Berlin'e geldi, anlaşmaya yanaştı, diğeri anlaşmaya yanaşmadan kaçtı. BMGK'de de şu an aynı oyunlar oynanıyor. Biz Guterres ile de ele aldık, konuştuk. Bundan sonraki süreçte de takipçisiyiz, takip edeceğiz. Fakat her geçen gün Libya'da sürecin ben UMH'den, yani Serrac yönetiminden yana gelişeceğine inanıyorum ve dün mesela orada da bir yeri alma durumu oldu Hafter'in, daha sonra tekrar geri alındı. Tabii en önemli mesele, Sirte meselesidir, orası geri alınınca da bunların iyi bir gücü kalmayacak. Misrata ile çok ilgileniyorlar, kuşatma var ama Misrata'da istedikleri neticeyi alamadılar. Trablus'ta da kuşatmaları var. Trablus'ta da şu anda UMH gerekli mukavemeti gösteriyor. Temennim odur ki böyle bir imkan, böyle bir fırsat vermeyecektir."

- "AB'nin sağı solu belli olmuyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Afrika'da kültürel bir atılım planlaması olup olmadığının sorulması üzerine, Türkiye'nin sadece Afrika'da değil tüm dünya genelinde TİKA, Yunus Emre Kültür Merkezi ve Maarif Vakfı gibi kurumlarının bulunduğunu anımsatarak, Malum FETÖ’nün dünyada nerede okulu varsa -ki onun ilk etaplarda açıkladığı 160 ülkede varız biz- bu ülkelere Maarif Vakfımızla girdik, giriyoruz, gireceğiz. Özellikle de kültürel aktivitelerimizin olduğu bu tür yerlerde de Yunus Emre Vakfımızla giriyoruz, daha da ileri gideyim, hatta buralarda bizim bir de Mevlana programımız var. Bu konuda da YÖK'ün çalışması var. Onunla da yayılıyoruz. Yani, o Mevlana programını, dünyada değişik ülkelerde çalışıyoruz, işletiyoruz ve bu çalışmalarda geri adım atmayacağız." dedi.

Türkiye Bursları programının Afrika'ya da Türkiye'ye de hizmet eden önemli bir kültürel program olduğunu vurgulayan Erdoğan, Cezayir'de kültürel aktivitelerin geliştirilmesi noktasında da bir çalışmayı başlatacaklarını bildirdi. Erdoğan, "Büyükelçiliğimiz çatısı altında kendilerinden yeni yer talebinde bulunduk, onlar da olumlu karşıladılar. Yeni bir yer satın aldığımızda Büyükelçiliğimiz diğer bütün kurum ve kuruluşlarımızla eş güdüm halinde önemli çalışmalar yapacak." ifadesini kullandı.

Merkel'in Türkiye'ye ziyareti hatırlatılarak, "Türkiye-AB ilişkileri anlamında bitme noktasına gelen ilişkilerin tekrar canlanması gündemde mi? Herkesin merak ettiği vize serbestisi çözüme ulaştı mı? Dörtlü zirve ne zaman gerçekleşecek?" sorusunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle yanıtladı:

"AB'nin sağı solu belli olmuyor. Yani, bir taraftan iyi niyet gösterisi yapıyorlar, bir taraftan bakıyorsunuz hala aynı yerdeler. İşte şimdi sadece olay vize serbestisi değil, 2014'ün sonunda bitecekti, biz her şeyimizi yaptık ama onlar 'şunu yapmadınız, bunu yapmadınız' deyip bizi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Aynı durum, biliyorsunuz, Gümrük Birliği'nde de var. Bazı farklı başlıklar var. Ben şahsen bunlara cevap vermekten bıktım ama onlar köşeye sıkıştırmaktan bıkmadı, sürekli bir şeyler üretiyorlar.

Ben size çok daha basitini söyleyeyim, biliyorsunuz, özellikle Sarkozy, Merkel bunlar ülkelerinin başına geçmeden önce bizler AB liderler zirvesine katılıyorduk. O zaman Fransa'da Chirac, Almanya'da Schröder vardı. Türkiye ve Hırvatistan beraber katılıyorduk. Şimdi Hırvatistan bakın AB dönem başkanı. Bakın nereden nereye... Bunlarda insaf yok, vicdan yok. Bu arada tabii 15 ülkeden sayı çıktı 27-28'e. Adil değiller, adil davranmadıkları gibi de Türkiye için gerekçeleri malum. Şu anda söyledikleri, 'Türkiye nüfusu büyük bir ülke, Türkiye'yi alamayız'. Şimdi yine bahaneler, bahaneler devam ediyor. Öyle de olsa böyle de olsa biz şu anda sabır modundayız. Bu şekilde devam ediyoruz ve nereye kadar devam ederiz Allah bilir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dörtlü zirvenin şubat ayına planlama yapıldığını ancak mart ayına sarkabileceğini ifade etti.

(Sürecek)

Kaynak: