Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından konuştu: (3)

"Kamu olarak tüm sektörleri desteklemek için tüm imkanlarımızı seferber ederken, maalesef özel bankalar bu süreçte hiç de iyi bir imtihan vermiyorlar. Ülkemizin ve milletimizin içinden geçtiği bu zor dönemde, özel bankaların da üzerlerine düşenleri yapmas
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından konuştu: (3)

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kamu olarak tüm sektörleri desteklemek için tüm imkanlarımızı seferber ederken, maalesef özel bankalar bu süreçte hiç de iyi bir imtihan vermiyorlar. Ülkemizin ve milletimizin içinden geçtiği bu zor dönemde, özel bankaların da üzerlerine düşenleri yapmasını bekliyoruz." dedi.

Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün bir televizyon kanalında sarf ettiği, dünyadan, Türkiye'den ve kendi belediyelerinden bihaber olduğunu gösteren sözlerinin takdirini millete bıraktığını söyledi.

"Milletin gözünün içine bakarak, bu kadar yalanı arka arkaya söylemek, mitomani hastalığıdır." diyen Erdoğan, "Bunu bir araştırsın, öğrensin, nedir bu hastalık? Umarım hekimlerimiz, bu hastalığa da tez zamanda, kurduğu bir Bilim Kurulu da var zaten, herhalde o Bilim Kurulu ile karşılığını bulur." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aziz milletim, buradan bir kez daha belirtmekte fayda görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, şartlar ne olursa olsun, her bir vatandaşının can ve mal güvenliğini temin gibi, sağlık, gıda, temizlik malzemesi ihtiyacını da karşılayabilecek güce sahiptir. İstihdamı korumak, gelirini kaybeden vatandaşlarımıza sahip çıkmak, emeklilerimize destek vermek, esnafı ve sanatkarı ayakta tutmak, üretimi desteklemek için her önlemi alıyoruz. İşte cuma gecesi atılan adımdan sonra cumartesi, pazar günü Vefa Sosyal Dayanışma Grupları'nın evet, İstanbul'da, Türkiye'nin değişik yerlerinde nasıl ev ev dolaştıklarını gördünüz. Tırlarımız, kamyonetleriyle nasıl vatandaşlara ulaştığını gördünüz. İş bilenin kılıç kuşananın ve İstanbul gibi yerde 350 civarında araç ve bu çalışmalarıyla halka ulaştı. Bugüne kadar toplamda 4,5 milyona yakın vatandaşımıza doğrudan nakit desteği sağladık, sağlıyoruz. İstihdamın sürmesi için 3 ay boyunca işten çıkarmaların önüne geçiyoruz. Faaliyetlerini azaltan veya ara veren işletmelerimizin istihdamı devam ettirmelerini sağlamak amacıyla kısa çalışma ödeneğini devreye soktuk. Kısa çalışma ödeneğine yapılan 2 milyon başvurunun 700 bini sonuçlandırıldı. Bundan faydalanamayan veya ücretsiz izne çıkartılmış olan çalışanlarımıza da aylık bin 170 lira maaş desteği vereceğiz."

Erdoğan, esnaf ve sanatkar ile KOBİ'lere yönelik 25 bin liralık finansman desteğine başvuruların 290 bini bulduğunu, bunun 164 biniyle ilgili sürecin tamamlandığını, 4 milyar 100 milyon liraya yakın kaynak tahsisi yapıldığını belirtti.

Esnaf için önemli olan 25 bin lira limitli "Paraf Ticari Kart" vasıtasıyla 1,5 milyar liralık ilave bir kaynağın 67 bin esnafın hizmetine sunulduğunu kaydeden Erdoğan, "(Kredi Garanti Fonu) destekli işe devam finansmanı için yapılan başvurular da 66 bini aştı. Süreci tamamlanan 35 bin firmaya, 30 milyar liraya yakın finansman tahsisi yapıldı. Bireysel destek paketine yapılan başvuru ise 4 milyon 200 bini geçti. Geçtiğimiz cuma günü itibarıyla bu pakete yapılan başvuruların tahsisleri de başladı." dedi.

Erdoğan, özellikle kamu bankaları, ticari ve kurumsal işletmelerin yaklaşık 21 milyar liralık borcunu öteleyerek, piyasayı önemli ölçüde rahatlattıklarını söyledi.

Aynı şekilde 800 bine yakın vatandaşın 41 milyar lirayı bulan konut, ihtiyaç, taşıt kredisi ve kredi kartı borcunun talepleri üzerine kamu bankaları tarafından ötelendiğini aktaran Erdoğan, Halkbank'ın 375 bin esnafın gelecek üç ayda vadesi gelen 3,5 milyar liralık taksit ödemesini, herhangi bir ilave yük bindirmeden ertelediğini dile getirdi.

Çiftçileri, hayvan yetiştiricileri ve gıda sektöründe faaliyet yürüten firmaları desteklemek için tüm imkanları kullandıklarını anlatan Erdoğan, "Hazine aralarından, özellikle arazilerinden ekilebilir olanları tarıma kazandırmak için ilgili kuruluşlarımız hazırlıklara başladı. Salgın sebebiyle dünyada yaşanabilecek tarım ve gıda ürünleri sıkıntısından Türkiye'nin etkilenmemesi için tüm tedbirleri alıyoruz. Kamu olarak tüm sektörleri desteklemek için tüm imkanlarımızı seferber ederken, maalesef özel bankalar bu süreçte hiç de iyi bir imtihan vermiyorlar. Ülkemizin ve milletimizin içinden geçtiği bu zor dönemde, özel bankaların da üzerlerine düşenleri yapmasını bekliyoruz." diye konuştu.

- "Bu mücadeleyi milletimizle birlikte veriyoruz"

Erdoğan, Türkiye'nin bu sancılı dönemi başarıyla geride bırakacak ekonomik altyapıya sahip bir ülke olduğunu belirtti.

"IMF programı başta olmak üzere Türkiye'yi mihnet altına sokacak hiçbir dayatmaya boyun eğmeyeceğiz." diyen Erdoğan, "Türkiye'yi yeniden bu cendereye sokmaya, kimsenin gücü yetmeyecektir. Attığımız ve atacağımız adımlarla hiçbir kesimi sahipsiz bırakmamakta, ortaya çıkan yükü adil bir şekilde paylaşmakta kararlıyız. Milletimiz Gazi Mustafa Kemal'in İstiklal Harbimiz sırasında çıkardığı Tekalif-i Milliye emirlerine sahip çıkarak vatanının kurtuluşu için fedakarlık yapmıştı. Bugün de milletimiz aldığımız tedbirlere riayet ederek, başlattığımız 'Biz Bize Yeteriz' yardım kampanyasına katkıda bulunarak aynı asil tavrı gösteriyor. Bunlar gönüllü kampanya. Kampanyamıza şu ana kadar yapılan bağış tutarı, 1 milyar 612 milyon lira olmuştur. Buradan milletimin her bir ferdine, bir kez daha şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye'nin ilhamını medeniyetinden alan bir hamiyet, bir vefa, bir adalet, bir vakar devleti olduğunu kaydetti.

"Bizim medeniyetimizde insana hizmet için çalışmak, insan hayatı için mücadele etmek, mukaddes bir görevdir." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün bu mücadeleyi 83 milyon milletimizle birlikte veriyoruz. Salgının üstesinden de aynı anlayışla geleceğimizden şüphe duymuyorum. Yeter ki kurallara uyarak bu dönemi en az kayıpla ve en kısa sürede geride bırakabilelim. Bir süre daha sabredeceğiz. Ondan sonra inşallah hep birlikte feraha kavuşacağız. Gün, birlik olma, dayanışma, yardımlaşma, kardeş olduğumuzu dünyaya gösterme günüdür. Gün, bu salgınla mücadele ederken dağlara yaslanırcasına ümidimize ve sabrımıza yaslanma, vakur ve onurlu duruşumuzdan taviz vermeme günüdür. Acımızı birlikte kalbimize gömüyor, ümidimizi birlikte taze tutuyoruz. Sabrımızı da birlikte zafere dönüştürmek için elimizden geleni yapıyoruz."

- "Her vatandaşımızın sıkıntısı bizim de sıkıntımızdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşa "Evde kalın, sabredin, kurallara uyun." derken nasıl zorluklarla karşı karşıya bulunduklarını bildiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Evinden çıkamayan, büyüklerinin elinden tutup parka gidemeyen yavrularımızın gözlerindeki üzüntü yüreğimizi burkuyor. Okulunu, arkadaşlarını, öğretmenlerini özleyen, teneffüslerde arkadaşlarıyla bahçede oynama hayali kuran evlatlarımızın ızdırabı, bizim de ızdırabımızdır. Dostlarıyla, akrabalarıyla kucaklaşamayan, namazını camide, cemaatle kılamayan, kahvehanede arkadaşlarıyla sohbet edemeyen vatandaşımızın sıkıntısı, bizim de sıkıntımızdır. Hastalanana geçmiş olsuna, özellikle doğum yapana hayırlı olsuna, ölenin cenazesine ve taziyesine gidemeyen kardeşlerimizin hüznü, bizim de hüznümüzdür. Şu güzel bahar günlerinde sabah yürüyüşlerine çıkamayan, parklarda, millet bahçelerinde hoşça vakit geçiremeyen emeklilerimizin burukluğu, bizim de burukluğumuzdur. Okulundan, işinden, arkadaşlarından, spor salonlarından, arkadaşlarıyla buluşma mekanlarından uzak kalan gençlerimizin yaşadığı zorluğu çok iyi biliyoruz. Ailesinin geleceği için endişe duyan her vatandaşımızın sıkıntısı, bizim de sıkıntımızdır. İnşallah az kaldı."

Erdoğan, "Kara gün kararıp kalmaz." atasözünü hatırlatarak, bu kara günlerin bütün dünyanın kara günleri olduğunu söyledi.

Sıradan görünen gündelik hayatın nasıl bir nimet olduğunun anlaşıldığını vurgulayan Erdoğan, "İnşallah bugünler geçtikten sonra, hayatımızı daha anlamlı, daha bereketli, daha verimli geçireceğiz. Bu vesileyle salgın hastalık veya diğer kronik rahatsızlıkları sebebiyle hayatını kaybeden tüm vatandaşlarıma Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Hastanelerde tedavi gören, evlerinde karantinada olan vatandaşlarıma Rabbimden acil şifalar temenni ediyorum. Sağlık personelimiz başta olmak üzere, güvenlik, gıda tedariki, ulaşım, iletişim, enerji gibi günlük hayatımızı kolaylaştıran alanlarda fedakarlıkla çalışan herkese, şahsım, ailem, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Fabrikalarda çarkları çevirmeye devam eden, ekilmedik tek karış toprak bırakmama azmiyle tarlasında alın teri döken, üretimin ve istihdamın sürmesi için çalışan herkese teşekkür ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun." diyerek sözlerini tamamladı.

(Bitti)


Kaynak: