Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklama! Sinan Oğan ile kesinlikle pazarlık olmadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TRT canlı yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor. Muhalefetin Sinan Oğan ile gerçekleşen görüşmeler hakkında spekülatif yaklaşımları olduğunu belirten Erdoğan, "Sinan Bey ile aramızda bu tür bir pazarlık kesinlikle olmadı. Bir Afet bakanlığı kurulması gibi bir önerisi var. Bunlar üzerinde durulabilecek konular. Bir AFAD olarak değil de bakanlık olarak gündeme gelebilir." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklama! Sinan Oğan ile kesinlikle pazarlık olmadı

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Sinan Bey ile aramızda bu tür bir pazarlık kesinlikle olmadı. Muhalefet ya da muhalif yapılar bu tür şeyler içerisinde spekülatif bazı arayışlar içerisine girerler. Bir Afet bakanlığı kurulması gibi bir önerisi var. Bunlar üzerinde durulabilecek konular. Bir AFAD olarak değil de bakanlık olarak gündeme gelebilir.

Sinan Bey'in linç kampanyası içerisine gireceği beklentimizdi. Linç kültürü ne yazı ki CHP'nin ruhuna işlemiş durumda.

Kılıçdaroğlu'nun karakterinin yapısını ne olduğunu milliyetçi kanat gayet iyi biliyor. Dolayısıyla da kararını veren milliyetçi kesim bu atılacak adımları da atacaktır. Millet terör örgütlerinin uzantılaryla yol yürüyenlere sandıkta dersini verdi. Kılıçdaroğlu bir taraftan Kandil'le irtibat halinde olacak, bir diğer taraftan kalkıp Selo'yu çıkarmak istiyorsanız oyunuzu bize vereceksiniz diyecek.

Van'da da aynı tabloyu yaşadık. Terör örgütünün işaretleriyle selamladılar. İkinci turda da milletim inşallah bu oyuna gelmeyecek gereğini yapacaktır. Kılıçdaroğlu seçim ikinci tura kalınca birden milliyetçi oldu.

Yalanda olduğu gibi takiyyede de bir numaralar. İlkesizliğin her türlüsü bunlarda var. Milliyetçilerin adresi bellidir o da Cumhur İttifakı'dır. Sinan Bey de katılmıştır. Yerli ve milli bir duruşla güçlenerek ikinci tura gireceğiz.

Muhalefetin Öcalan iddiaları

Şimdi Kılıçdaroğlu peşine taktıklarında da akıl ve izan bırakmadı. Bunlar hem yalancı, hem cahil ne derseniz deyin. Asılsız iddialarla siyaseti kirletmeye çalışıyorlar. Güya AK Parti Öcalan'ı af getirmek için girişimde bulunmuş. Böyle bir yalan olabilir mi? Bu zatın tasarıyı imzalayanlar olarak zikrettiği isimler o tarihte bakanlar kurulu üyesi bile değiller. O zaman ilk defa çıkarılan bir kanun da değil. Geçmişte 1985 yılına dayanıyor. Bunu zaten Milli Güvenlik Kurulu'ndan bir çıkış süreci var. Bu zatın ekranda gösterdiği kanunun içeriğinden bile haberi yok. Bu çakma avukat. Terör örgütünü sevk ve idare edenler bu konudan yararlanamazlar. Bu kanunların terörist başına uygulanamayacağını da bilmiyorlar. AK Parti döneminde hiçbir terörist başını hapisten çıkartma girişimi yapılmamıştır.

CHP'nin seçim gecesi sandık oyunu

Sandık sonuçları sayısal bir veridir. 2+2'nin dört etmesi kadar gerçek ve doğrudur. Ama işin içinde CHP yöneticileri varsa yalan da vardır, sahtekarlık da vardır. O gece çıkan sonuçlar CHP yönetiminin kimyasını bozdu. Baktılar ki kaybediyorlar hemen yalana sarılıyorlar. Çünkü tabanlarını bir şekilde kandırmaları lazım. Daha seçim sonuçlarını bile doğru düzgün açıklayamayanların ülkeyi yönetmesi mümkün mü? Bizim vatandaşlarımız da bu oyunları görüyor ve oyunun rengini ona göre belirliyor.

Hatıralarsanız parlamenter demokrasiyle ilgili kampanya süreçleri başladığında bunu çok kullandılar. Başkanlık sisteminin getirilerini çok açık ortaya koyduk. Türkiye öyle şeyler yaşadı ki 8 ayda 10 ayda bir Türkiye seçim yaşadı. Türkiye bu yüzden çok kan kaybetti. Başkanlık sistemi olmasaydı bu afetin altından bu kadar çabuk kalkamazdık.

Depremzedelere yönelik saldırılar

Burada Defne'de yüzde 90 civarında oy var CHP'nin. Bizimkisi yüzde 8. Ne lüzumu var şuraya çadırdan bir sahra hastanesi kurarsın olur biter demedik. Cumhurbaşkanına yakışanı yapması lazım. Biz Kovid döneminde bin 6 odalı Murat Dilmener Hastanesi'ni yaptık. Sancaktepe'de bin 6 odalı Pakize Öz hastanesini yaptık. Avrupa'dan hasta gelsin. Uçakla oraya insin hastaneye geçsin. Bu düşüncelerle yaptık. 3 ayı geçmeden bitirilmiş hastaneler. Depremzedelere yönelik 14 Mayıs sonrası çıkan nefret söylemlerinin sorumlusu Kılıçdaroğlu'dur. Samimi olmak, dürüst olmak yerine hesabi hareket ettiler. Kalkıp da 'Benim yüzde 90 oy aldığım böyle bir hastane yaptınız teşekkür ederim' demek yerine tam aksini yaptı. Bizim onun teşekkürüne ihtiyacımız yok.

Tekirdağ'da yaptıkları, otelleri boşaltmaları hep bunun sonucu. Bunların yapısı bu.

Depremzedelere müjde

Depremin ilk anından itibaren devletimiz tüm yurtlarını vatandaşlarımızın hizmetine açtı. Depremde yakınlarını kaybedenlere, öğrencilerin tamamına burs verilecek. Yurtlarda kontenjan ayrılacak ve yurtlara önce onlar yerleştirilecek.

İnşallah bu sandıklardan çıkmamız halinde devran tamamen değişiyor. Bunların tamamı siyasi mevta olacak.

Yedili Masa'daki kopuşlar

Bir taraftan kongre kararları alınıyor. bir taraftan gemiyi terk etme dönemi başlamış olabilir. 'Sen mi iyiydin ben mi iyiydim' dönemi başlayabilir. Sandıklarda inşallah bu ikinci turun neticesini Erdoğan evladına sahip çıkarak neticelendirsin diyorum.

Menfaat temelli bir birliktelik var karşı tarafta. İlk ve ahlak temelli birlikteliklerde ise esas olan dava arkadaşlığıdır. Biz dava arkadaşlığı ilkesi ile yürüyoruz.

Batı medyasının seçim takibi

Türkiye'deki demokratik kazanımlarımızın çoğunu biz bugüne kadar çoğunu manşetlerle mücadele ederek elde ettik. Batılıların 'Erdoğan gitsin' demesini yadırgamam. Çünkü Erdoğan yerlidir ve millidir. 'Erdoğan gitsin' diye kapak yaptılar. IMF'ye borcumuzu kapattığımız için bizi istemezler. Otellerinde lobilerinde CHP ve İYİ Parti bunlarla görüşme yaptı. Biz 2013'te adımları attık ve IMF'yi ülkemizden çıkardık.

Bu arada kültürel anlamlarda da adımlar attık. Ayasofya'yı özgürleştirdik. Bunu yaptığımız için bizden nefret ederler. Bu kadar savunma sanayisini güçlendiren Türkiye'den hoşlanırlar mı? Onlardan mühimmat almadığımız için bizi sevmezler sevmeyecekler.

Kendi uçak gemisini bu ülke yaptı. TCG Anadolu'yu yaptığımız gibi tekrar bunun bir büyük segmentini yapacağız. Ve böylece denizlerde Türk ordusu çok daha güçlü hale gelecek. Fırkateynleri leblebi yapar gibi yapıyoruz.

Saadet Partisi'nin Erbakan hocamızın partisi olmak gibi bir durumu söz konusu değil. Bütün seçmenlerimize halkımıza, özellikle oyunuzu atarken buna dikkat edin. Saadet Partisi'nin hocamızın partisinin devamı niteliği kalmamıştır. Hocamızın partisi Kılıçdaroğlu'nun anonsunu yapacak kadar zavallı duruma düşmez.

Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve dediğimizi yaptık. Yenilikçi hamlelerimizin önünü kimse kesemeyecektir. Savunma sanayimizi özellikle belirlediğimiz program çerçevesinde yolumuza devam edeceğiz ki güçlenerek yarınlarımıza ulaşalım. Ama bu muhalefetle bu yapılamaz.

Etiketler :