Dayanışma ayı Ramazan

On bir ayın sultanı Ramazan ayının ilk orucu bugün başladı. Ramazan ayının Müslümanlar için büyük bir fırsat olduğunu belirten Konya Müftüsü Ali Öge, “Ramazanı Şerif, kişinin kendisini güzel hale getirebilmesi için Rabbimizin bir hediyesidir.” dedi.
Dayanışma ayı Ramazan

İslam Âlemi için büyük önem taşıyan Ramazan Ayı, bugün itibariyle başladı. Bu ayın öneminden, yapılması gerekenlerden ve Ramazan Ayına özel Konya’da yürütülen faaliyetlerden bahseden İl Müftüsü Ali Öge, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

Ramazan Ayına ulaşabilmenin büyük bir nimet olduğunu dile getiren Öge, “Ramazan-ı Şerife ulaşabilmenin ne kadar büyük bir nimet olduğunu şu günlerde daha iyi anlıyoruz. Ramazan Ayı Kur’an-ı Kerim ayıdır. Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu aydır. İslamin 5 temel farzından bir tanesi olan oruç ibadetinin farz olduğu aydır. Aynı zamanda dayanışmanın, kardeşliğin, paylaşmanın, iyilik yapmanın da zirveye ulaştığı bir aydır. Bütün bunları birleştirdiğimizde Ramazan hakikaten 11 ayın sultanı ve İslami yaşantının, Müslümanca bir duruşun sergilendiği bir zaman olarak karşımıza çıkar. Bundan dolayı belki de Cenab-ı Hakk, Kadir Gecesi gibi bin aydan hayırlı, bereketli bir geceyi bize Ramazan Ayı içerisinde ikram ediyor. Kur’an-ı Kerim, bizim bu mevsimde en fazla ilgi duyacağımız, dinleyip anlamaya çalışacağımız kutsal kitabımızdır.” diye aktardı.

dayanisma-ayi-1.jpeg

‘RAMAZAN RABBİMİZİN BİZE HEDİYESİDİR’

Ramazan ayının kişinin kendi kişisel gelişimi için bir hediye olduğunu vurgulayan Öge, “Ramazanı Şerif bizim kişisel gelişimimize sebebiyet vermektedir. Temelde kendimiz varız. Kendimizle birlikte ailemiz, çocuklarımız, şehrimiz, milletimiz ve ülkemiz şeklinde devam eder. Değişime insan kendisinden başlamalı. Ramazan takva ayı olarak oruç ayetinde ‘Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, oruç size de farz kılındı. Umulur ki takvaya erişesiniz.’ der. Dolayısıyla Ramazan’da kişisel gelişim takvaya doğru yani Allah’a, sorumluluk bilincine ve Cenab-ı Hakk’ın seni gördüğü, gözettiği fikrinin hayatımıza hakim olmasına doğru bir gelişim sergilemedir. Kişisel gelişimin içerisinde, takvanın yanında Kur’an bilgimiz, namaza olan iştiyakımız, sosyal etkinliklere katkımız, insanlara karşı daha duyarlı oluşumuz, sabırlı oluşumuz gibi pek çok şeyle altını doldurabiliriz. Ama temeline baktığımız zaman Ramazan, beni daha güzel hale getirmek için Rabbimin bir hediyesidir.” şeklinde konuştu.

dayanisma-ayi-1.jpg

‘SIKINTILARDAN ÇIKIŞ KAPISIDIR’

İstiğfar etmenin öneminden bahseden Öge, “İçinde bulunduğumuz zor durumlarda bazı şeylere ihtiyacımız var. Ramazan’ı Şerif’i bunun için çok güzel değerlendirmemiz lazım. Bunlardan biri istiğfar edebilmektir. Yani tövbe edebilme, günahlardan bağışlanmamızı dileyebilmektir. İstiğfar, Cenab-ı Hakk’la olan bağlantımızı güçlü kılar. Ona karşı olan sadece günah değil, yapmamız gereken olumlu şeylerin de gelişimini sağlamaktır, bize yüklenen misyonu tam yerine getiremediğimiz için bir özür talebidir. Topluma katkısı da peygamber efendimizin şu Hadis-i Şerif’i ile açıklanabilir; ‘Kim gereğine inanarak ve devamlı olarak istiğfara devam eder ise, Allah onun darlıklarına bir çıkış kapısı lütfeder.’ Onun içerisindeki daralmalarına, streslerine, iç buhranlarına bir ferahlama yaratır ve onu hiç ummadığı yerden rızık sahibi yapar. Ramazan ayı içerisinde mutlaka bunu yerine getirmeliyiz.” ifadelerine yer verdi.

dayanisma-ayi-2.jpg

‘BU RAMAZAN DAYANIŞMA AYI OLACAK’

Ramazan ayının dayanışma ayı olacağının altını çizen Öge, “Bu sene Ramazan-ı Şerif, dayanışma başlığıyla Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından ortaya konuldu. Dayanışma, ilk bakışta insanların birbiriyle olan bir ilişkisi ve yardımını ifade eder. Ama aslında bunun temeli dayanmadır. Ben sana, sen bana dayanacaksın. Ama aslında Allah’a da dayanacağız. Maneviyata da dayanacağız. Bizi biz yapan bu memleketin temelinde, harcında gizli olan değerlerimize de dayanmalıyız. İnsanların birbirine ihtiyacı ve birlikte hareket etme duygusunu üst seviyeye çekme olarak anlamamız gerekiyor. Dayanışmayı, ailemizde, hanımımızda, çocuklarımızda, apartmanımızda, komşularımızda, camimizde, cemaatimizde, şehrimizde, vatandaşlarımızda, ülkemizde de üst seviyeye çekebilme refleksini geliştirebilme olarak kabul ediyorum. Dayanışma, sadece zorda, ihtiyacı olan insana sadece bir gıda paketi ulaştırmak değildir. Bilgi eksiği olan insana bilgisini, tecrübe eksiği olan inana tecrübe paylaşımını, duaya ihtiyacı olan insana haberi olmadan dua etmeye varıncaya kadar pek çok şeyi içinde barındıran üst değer olarak karşımıza çıkmalı.” diye aktardı.

dayanisma-ayi-3.jpg

‘İBADETLERİMİZ HER ALANDA DEVAM EDİYOR’

Ramazan’a yönelik ibadetlerin her alanda yapıldığını dile getiren Öge, “Konya’da her sene olduğu gibi ibadete yönelik teravih namazları ve mukabele okumaları rutin olarak devam ediyor. İlçelerimiz de dahil birçok yerde hatimle teravih namazları icra edilecek. Geleneksel usule göre okunan mukabeleler var ama bütün camilerimizde de sabah namazında ya da cemaatin uygun pozisyonuna göre mutlaka bir hatmi şerif yapılmasına yönelik uygulamamız var. Bununla birlikte bu bilgilenmeyi, okuduğumuz Kuranı Kerimin bizim hayatımızın neresine dokunduğunu, tamir ettiğini öğrenebilmek için meal özetlerini, verilen mesajın bilgilendirmesini camilerimizde yapıyoruz. Sosyal medya aracılığıyla da bu sene mukabele okutuyoruz. Alo Fetva hatlarımız gün boyunca çalışıyorlar.” sözlerine yer verdi.

dayanisma-ayi-4.jpg

‘DEPREMZEDE KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ’

Deprem bölgesinden gelen vatandaşlara Ramazan ayında da maddi ve manevi desteklerin sürdüğünü belirten Öge, şu sözleriyle konuşmasını sonlandırdı; “Yurtlarda kalan depremzede kardeşlerimiz var. Onlarla ilgili Ramazan ihtiyaçlarının devamına yönelik hizmetlerimiz devam ediyor. Manevi danışmanlarımız yurtlarda teravih namazları kıldırıyorlar. Mukabeleler okunuyor, vaazı nasihatler yapılıyor. Programlarımız sadece cami endeksli değil. Konya’mıza yerleştirilen bazı yerlerde, toplu yaşam alanları da var. Cami ve mescit yok ise biz bunların da tedbirini aldık. Cami ve mescit olabilecek mekanlar oluşturduk. İftar ve sahurda ihtiyaçlarına yönelik gıdanın yanında, aynı sofrada yemek yeme, misafirliği gitme isteğine karşı bunları sağlayabilecek hem soframıza davet edip hem de onların yemeklerine ortak olabileceğimiz iftar organizasyonları da yapmaya gayret sarf edeceğiz.”

 Muhabir
Etiketler :