Depremzedenin Konya'da yaşadığı duygusal anlar

Konya'da yaşayan depremzede duygularını sosyal medya üzerinden paylaştı.
Depremzedenin Konya'da yaşadığı duygusal anlar

“CEMAATTE HER KESİMDEN İNSAN VARDI VE ANLADIM Kİ BURANIN İNSANI BİRBİRİNE KENETLENMİŞTİ”


İlk defa bir camide cemaat ve omuz omuza kardeş olduğunu hissettiğini ve namazın tadını aldığını söyleyen Depremzede Sinan Taşdemir,” Şimdi siz değerli büyüklerim ve kardeşlerim bana: "Neden bu kadar Konya'lılardan bahsediyorsun, amacın ne?" diyeceksiniz. Bugün Selçuklu Belediyesi'nin oradan Cuma Namazını edâ için bir camiye geçtim. İmam hatip efendi öyle güzel vaaz ve hutbe verdi ki, duygulandım. Duâlar etti ve depremzedelerin gıyabında cenaze namazı kıldırdı. Hutbede, koca cemaate: depremzedelere kiralık evleri olursa vermelerini, kirayı yükseltmemelerini ve yardımcı olmalarını söyledi. İlk defa, bir camide cemaat ve omuz omuza kardeş olduğumu hissettim. Namazın tadını da aldım. Oysaki cemaatte her kesimden insan vardı ve anladım ki buranın insanı birbirine kenetlenmişti. Caminin adının Selçuklu Merkez Camii ve Hocamızın adının Hidayet olduğunu öğrendim. Ellerini öpmek nasip oldu” dedi.


“BU ŞEHİRDE KARDEŞLİK DUYGUSU, MERHAMET VE SEVGİ VAR”


Konyalı belediyelerimizin gönderdiği bir mobil tuvalet ve su hizmetinin son derece önemli olduğuna da vurgu yapan Sinan Taşdemir sözlerini şöyle noktaladı: “Ayrıca, cemaatten bir emlakçı abiyle tanıştım, telefonumu aldı ve "size uygun ev bulalım yardımcı olalım" dedi. Üstelik cami hocamız bana "bir ihtiyacın var mı?" diye de sordu, bende çok teşekkür ettim. Gerçekten buranın insanı çok güzel. Değerli Konyalı Büyüklerim ve Kardeşlerim! Bu şehirde kardeşlik duygusu, merhamet ve sevgi var. Buranın fakiri bile cömert ve yardımsever. Başka basit bir örnek vereceğim, aslında basit değil. Konyalı belediyelerimizin gönderdiği bir mobil tuvalet ve su hizmeti. İnanın basit değil. Gaziantep'te ilk iki gün suya ve ekmeğe ve temiz tuvalete öyle hasret kaldık ki kıymetini anladık. Üzerimizde pijama, elbiselerimiz ıslanmış ve ayaklarımız karla su içerisinde, elimizde battaniye, araba yok, yaşlı annemle babamı ve kardeşlerimi oradan oraya taşıyıp durdum. Suyun kıymetini su yokken, babanın annenin kıymetini onlar yokken anlarmış insan. Burada kısa tutup, şimdi amacıma geliyorum. Artık Konyalı olduk, yaşlı annem burayı çok sevdi. Zaten ne dostumuz nede akrabamız kaldı memlekette, herkes bir yere dağıldı. Amacım, bu şehrin güzel insanlarıyla kaynaşmak, çalışmak ve Konya halkından biri olmak.Rabbimden burayı güzel eylemesini diliyorum. Miraç kandiliniz mübarek olsun. Sevgi ve saygılarımla.”

Etiketler :