DERLEME - Muhammed Mursi'nin vefatı

Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş 67 yaşındaki ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi dün mahkeme salonunda hayatını kaybetti- Mursi'nin duruşma esnasında hakimden söz alarak konuştuğu, duruşmanın sona ermesinin ardından mahkeme salonunda bayıldığı ve ya
DERLEME - Muhammed Mursi'nin vefatı

ANKARA (AA) - Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi (67), ülkesinde 17 Haziran 2012'de yapılan demokratik seçimlerle cumhurbaşkanlığını kazandığı günün 8'inci yıl dönümünde çıkarıldığı mahkeme salonunda hayatını kaybetti.

Yerel basında yer alan haberlerde, Mursi'nin duruşma esnasında hakimden söz alarak konuştuğu, duruşmanın sona ermesinin ardından mahkeme salonunda bayıldığı ve yaşamını yitirdiği belirtildi. Mısır devlet televizyonunda, "Muhammed Mursi'nin iyi huylu bir tümörü bulunduğu, sürekli tıbbi gözetim altında olduğu ve ölümünün kalp krizinden kaynaklandığı" iddia edildi.

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ise yaptığı yazılı açıklamada, Mursi'nin kasten öldürüldüğünü ileri sürerek Mursi'nin ölümüyle ilgili uluslararası araştırma komisyonu kurulması çağrısında bulundu.

Muhammed Mursi'nin, Mısır halkının haklarını mahkemede savunduğu ve şehit olduğu ifade edilen açıklamada, "Mursi, çok ağır şartlarda hücre hapsinde tutularak tedavi hakkı gibi en sıradan haklardan dahi mahrum edilerek ölüme terk edildi. Ölümünden Mısır yönetimi sorumludur." ifadesine yer verildi.

Mahkeme salonunda hayatını kaybeden Mursi, iki yıl önce sağlık durumunun iyi olmadığını belirtmiş ancak bu uyarı mahkeme tarafından dikkate alınmamıştı.

Kahire Ceza Mahkemesinde, "yargıya hakaret" suçlamasıyla 6 Mayıs 2017'de hakim karşısına çıkarılan Mursi, yaklaşık dört yıl boyunca görüşmediği ailesi ve savunma heyeti ile görüşme talep etmiş ayrıca "hayatını tehdit eden bazı durumlar" olduğunu belirterek bu meseleyi avukatı ile görüşmek istediğini dile getirmişti.

Mursi'nin oğlu Abdullah, o dönem mahkemeden sonra yayımladığı açıklamada, "hukuksuz yargılama" sırasında babasının, hayatını tehdit eden bazı durumlardan şikayet etmesine rağmen mahkeme tarafından dikkate alınmadığını ifade ederek 3 Temmuz 2013'ten bu yana alıkonulan babasının hayatından Mısır yönetiminin sorumlu olduğunu vurgulamıştı.

Öte yandan Mursi'nin ailesi, bu yıl ramazan münasebetiyle yaptığı yazılı açıklamada, Mursi'nin hukuksuz şekilde, tek başına hücrede tutulmasından şikayet etmiş ve sağlık durumu hakkında bilgileri olmadığına dikkati çekmişti.

Mısır İçişleri Bakanlığı, darbeyle görevinden uzaklaştırılan eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin vefatının ardından ülkede alarm durumu ilan etti. Bakanlık, planlamalarını kapsamlı şekilde gözden geçirerek ülke genelinde sabit ve mobil binlerce güvenlik devriyesi konuşlandırdı. Subay ve emniyet görevlilerinin izinlerini de iptal eden bakanlık, kamu ve özel kuruluşlar ile kilise ve otellere yönelik güvenlik önlemlerini artırdı.

- Mursi'nin oğlu: "Babam! Allah'ın huzurunda buluşacağız"

Mursi'nin ölüm haberinin ardından ilk açıklama oğlundan geldi. Mursi'nin en büyük oğlu Ahmed, sosyal medya hesabı Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, mahkeme salonunda geçirdiği baygınlığın ardından yaşamını yitiren babasını kaybetmiş olmanın acısını, "Babam! Allah'ın huzurunda buluşacağız." şeklinde ifade etti.

- Mursi'nin sağlık hizmetlerinden mahrum hapishane hayatı

Mursi'nin hapishanede, sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıldığı zaman zaman uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarına da yansıdı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin hapishane hayatını ve aile hasretini 19 Haziran 2017'de yayımladığı raporla gözler önüne serdi. Rapora göre, Mısır makamları, "kanunsuz" şekilde Mursi'nin ailesi ve avukatlarıyla iletişim kurmasını ve bu kişilerin Mursi'yi ziyaret etmesini engelledi. Bu durum, Mursi'nin tutukluluğuna hukuki itirazını dile getirme ve kendisine yöneltilen birçok suçlamaya karşı kendini savunma hakkını baltaladı. Ayrıca Mursi, sağlık hizmetlerinden de mahrum bırakıldı.

Mursi'nin cezaevinde bulunduğu süre içerisinde ilk kez 4 Haziran 2017'de ailesi ve avukatının ziyaretine izin verildi. HRW'ye konuşan ve adı açıklanmayan Mursi'nin bir akrabası, 4 Haziran'da Mursi'nin eşi ve kızını sadece 30 dakika görmesine izin verildiğini, 4 oğlu ve diğer akrabalarıyla görüşmesinin engellendiğini ortaya koydu. Aynı tarihte, Mursi avukatıyla Ocak 2015'ten sonra ilk kez 10 dakika görüşebildi.

Mursi'nin avukatları, 8 Haziran 2017'de başsavcılığa dilekçe yazarak müvekkillerinin hayatının tehlikede olabileceğini ve muayene için özel bir sağlık merkezine naklini talep etti. Mursi'nin akrabası da 4 Haziran'daki aile ziyaretinde Mursi'nin sağlığının çok iyi olmadığını ve çok zayıfladığını aktarmıştı.

- Mursi'nin vefatına tepkiler

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesine ilişkin "Mursi kardeşimize, şehidimize, Allah'tan rahmet diliyorum." dedi.

Erdoğan, Nakkaştepe Millet Bahçesi'ni ziyaretinde bir gazetecinin Mursi'nin hayatını kaybetmesine ilişkin sorusunu yanıtladı.

Haberi arabadan inerken aldığını belirten Erdoğan, "Maalesef mahkeme salonunda bu cereyan etmiş. Ben öncelikle Mursi kardeşimize, şehidimize, Allah'tan rahmet diliyorum." ifadesini kullandı.

Erdoğan, demokratik yollarla yüzde 52 gibi bir oy almak suretiyle Mısır'a cumhurbaşkanı olan merhum Mursi'yi, demokrasiyi bir tarafa koyarak, işgalci bir edayla, tamamıyla bir darbe ile Mısır'ın başına geçen Abdulfettah es-Sisi'nin, 50'ye yakın Mısırlıyı idam ettirdiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Mursi'nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesine ilişkin, "Darbe onu iktidardan uzaklaştırdı ancak hatırası gönüllerimizden silinmeyecek. Ümmet dik duruşunu unutmayacak!" değerlendirmesinde bulundu.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da Mursi için "şehit" ifadesi kullanılarak Mursi'nin ülkesinin demokrasi yolundaki mücadelesinde her daim müstesna bir şahsiyet olarak anılacağı kaydedildi.

Mursi'nin, mahkeme salonunda hayatını kaybetmesine ilişkin Arap dünyasındaki farklı ülkelerden taziye mesajları geldi. Ürdün, Kuveyt, Libya, Tunus, Fas, Cezayir ve Filistin taziye mesajları yayımladı.

- "Mursi ölmedi, yavaş yavaş öldürüldü"

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği, Mursi için "Ölmedi, yavaş yavaş öldürüldü" değerlendirmesinde bulundu.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Mursi'nin vefatından büyük üzüntü duyduklarını belirterek "Eski Cumhurbaşkanı Dr. Muhammed Mursi'nin ani ölüm haberini son derece üzüntüyle karşıladık. Ailesi ve kardeş Mısır halkına başsağlığı diliyoruz. Allah'tan geldik, Allah'a döneceğiz." ifadesini kullandı.

Darbe sürecinde aktif rol alan eski Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed el-Baradey de Mursi için başsağlığı diledi. Baradey, son dönemde sıklıkla sosyal medya hesabından paylaşımlar yaparak Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi yönetimini eleştirmiş, bazı konularda Müslüman Kardeşler Teşkilatı'na (İhvan) destek vermişti.

Dünya Müslüman Alimler Birliğinin eski başkanı Yusuf el-Karadavi de Mursi'nin vefatı dolayısıyla taziye mesajı yayımladı. Karadavi, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında Mursi'yi "halkın hür iradesiyle seçilen ilk cumhurbaşkanı" şeklinde nitelendirdi. "Mursi, sabrederek ve maruz kaldığı sıkıntıların karşılığını Allah'tan bekleyerek vefat etti." ifadesini kullanan Karadavi, "Allah'ım onu razı olduğun ve senden razı olan şehit bir kulun olarak kabul et." diye dua etti.

Tunus Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, Mursi'nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesi nedeniyle "büyük üzüntü ve şaşkınlık" duyduklarını belirtti.

- ABD yönetimi Mursi'nin vefatına sessiz

ABD yönetimi ise Mursi'nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesine sessiz kaldı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, bakanlıkta düzenlenen günlük basın brifinginde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mursi'nin mahkemede vefatına ilişkin yorumu sorulan Ortagus, haberleri duyduğunu söylemekle yetindi.

ABD yönetimi, 3 Temmuz 2013'te Mısır'daki askeri darbeyi "meşrulaştıran" söylemleriyle dikkati çekerken, Mursi'nin darbe ile görevinden uzaklaştırılmasına göz yumduğu için eleştiri toplamıştı. Eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise 3 Temmuz 2013'te gerçekleştirilen darbe için "Mısır ordusu demokrasiyi yeniden inşa ediyor" değerlendirmesini yapmıştı.

- "Mursi'nin ölümü soruşturulsun" çağrısı

Uluslararası Af Örgütü, Mısırlı yetkililere Mursi'nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesine ilişkin acilen soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Magdalena Mughrabi, Mursi'nin hayatını kaybetmesinin ardından açıklama yaptı.

Mursi'nin ölümünü "oldukça şoke edici" olarak yorumlayan Mughrabi, bu durumun Mursi'nin hapishanede gördüğü muameleye ilişkin ciddi sorular doğurduğunu kaydetti.

- Mursi'nin cenazesi sabah sessizce defnedildi

Mursi'nin cenazesi, Kahire'de yoğun güvenlik önlemleri altında yerel saatle 05.00'te Kahire'de defnedildi. Alınan bilgiye göre, Muhammed Mursi'nin defni sırasında yoğun güvenlik önlemleri alındı. Mursi'nin cenazesi, Kahire'nin doğusunda, Medinet Nasr semtindeki Müslüman Kardeşler'in (İhvan) mensuplarının defnedildiği kabristanda toprağa verildi. Defne, Mursi'nin ailesi ile avukatından başka kimsenin katılmasına izin verilmedi.


Kaynak: