Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 84'üncü gününde

Oturma eylemi yapan annelerden Süheyla Demir:- "Kadınlar bizi görsün, bütün aileler için buradayız. Bizi görsünler, destek versinler, sesimizi duyursunlar"- Anne Fatma Bingöl:- "Kürtlerin kalbini sökmek için çocuklarını götürüyorlar. Bu bizim davamız deği
Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 84'üncü gününde

DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır annelerinin, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti devam ediyor.

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, partinin il binası önünde 3 Eylül'de başlattığı oturma eylemi 84'üncü gününe girdi.

Ağrı'dan gelerek, 5 yıl önce 17 yaşında dağa kaçırılan kızı Hayal'e kavuşma ümidiyle eyleme katılan Süheyla Demir, bugünün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olduğunu anımsattı.

Bir kadın ve anne olarak şiddetten daha acı bir durum yaşadıklarını belirten Demir, şöyle konuştu:

"Evlat acısı yaşıyoruz. Bizi evlatlarımızdan ayırdılar, ciğerimizi yaktılar. Bizi görsünler artık, aylardır burada oturuyoruz. Eziyet, acı çekiyoruz. Bugün benim evladım gitmiş, Allah korusun, yarın bu acıyı siz de yaşayabilirsiniz. Kadınlar bizi görsün, bütün aileler için buradayız. Bizi görsünler, destek versinler, sesimizi duyursunlar."

- "Bir bayrak altında yaşamak istiyoruz"

İstanbul'dan 5 yıl önce 14 yaşında dağa kaçırılan oğlu Tuncay için oturma eylemine katılan Fatma Bingöl de yaşadıklarının hiçbir acıyla kıyaslanamayacağını söyledi.

"Çocuklarımızı istiyoruz. Çocuklarımızı devletimize, milletimize karşı gelsin diye büyütmedik." ifadelerini kullanan Bingöl, şunları kaydetti:

"Terör, kavga, savaş istemiyoruz. Devletimizi, bayrağımızı istiyoruz. Bir bayrak altında yaşamak istiyoruz. Kürtlerin kalbini sökmek için çocuklarını götürüyorlar. Bu bizim davamız değil. Biz milletimize, bayrağımıza ve Türkiye'mize sadık insanlarız. Çocuklarımız da sadıktı, kandırılıp dağa götürüldü. 84 gündür burada bekliyoruz. Kimimiz hasta, kimimiz yorgun, sabrımız kalmadı, gücümüz tükendi. Evlatlarımızı artık geri getirsinler. Tuncay'ımı istiyorum, başka bir şey istemiyorum."

Kaynak: