Dünya lezzetlerinin adresi İstanbul

Tarih boyunca Asya'dan Avrupa'ya, Arap Yarımadası'ndan Afrika'ya kadar birçok bölgenin yemek kültürüyle zenginleşen İstanbul, dünyaca ünlü, markalaşmış yabancı restoranlara ev sahipliği yapıyor- Dünyanın farklı ülkelerinden lezzetleri tatmak mümkün olduğu
Dünya lezzetlerinin adresi İstanbul

İSTANBUL (AA) - GÜLSÜM İNCEKAYA - Tarih boyunca Asya'dan Avrupa'ya, Arap Yarımadası'ndan Afrika'ya kadar birçok bölgenin yemek kültürüyle zenginleşen İstanbul, dünya lezzetlerine ev sahipliği yapıyor.

Bilinen 8 bin 500 yıllık geçmişi, kıtaları birleştiren konumuyla üç imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul, sahip olduğu mutfak kültürüyle de dünyanın gastronomi merkezleri arasında yerini aldı.

İstanbul'un farklı semtlerinde hizmet veren Meksika, İngiliz, Fransız, İtalyan, Hint, İran ve Çin restoranlarına turistlerin yanı sıra İstanbullular da yoğun ilgi gösteriyor.

Taksim'de hizmet veren Taj-Mahal İndian restoran da Hint mutfağının lezzetlerini İstanbullulara ve tarihi şehri ziyarete gelen yerli-yabancı turistlere sunuyor.

Restoranın sahibi Ziya Mehmood, AA muhabirine, Pakistan'da otelcilik eğitimi aldıktan sonra 1999'da bir Hint restoranının açılışı için İstanbul'a geldiğini, 3 yıl bu restoranda çalıştığını söyledi.

Restoran sahibinin kendisine "Neden İstanbullulara kendi kültürünü, yemek kültürünü tanıtmıyorsun?" diye sorduğunu belirten Mehmood, bunun üzerine Taj-Mahal'ı açmaya karar verdiğini anlattı.

Mehmood, müşterilerinin yüzde 85'inin Türk olduğunu ifade ederek, "Hint mutfağı aslında Türk mutfağına yakın, Japon mutfağı, Çin mutfağı gibi uzak değil. Yemek alışkanlıklarımız aşağı yukarı aynı. Ekmekle beraber yemek yeniyor. Pilavla beraber yemek yeniyor. Aynı şekilde çoğu yemek tencerelerde pişiriliyor. Siz nasıl kuru fasulyeyi etli sucuklu yapıyorsunuz, bizde de nohut yemeği bu şekilde yapılıyor. Mercimek çok tüketiyoruz. Yemeklerimiz sebze ağırlıklı." diye konuştu.

On yıl öncesine kadar İstanbul'da yabancı mutfak sayısının az olduğunu aktaran Mehmood, şöyle konuştu:

"Şimdi ise İstanbul'daki restoranların neredeyse yarısı yabancı menşeli. Nişantaşı, Cihangir gibi semtler yabancı restoranlarla dolu. Yabancılar buraya çalışmaya veya okumaya geliyor. Buradaki Türk insanına sıcak bakıyorlar. Hemen bir ilişki, dostluk oluyor. Bu bir kültür alışverişi. 10 sene içerisinde burada Hint Mutfağı, Japon mutfağı, Tay mutfağı, İran mutfağı gibi yeni yerler açıldı. Epey de başarılılar. Bugün New York veya İstanbul arasında bir tercihte bulunsam yine İstanbul'u seçerim. Çünkü Türk insanı bize yakın olduğu için ben her zaman İstanbul'u tercih ederim. Yoksa dünyada nereye istesem gidebilirdim."

- "Hem Türk hem İngiliz hem de Uzak Doğulu müşterimiz "

Ziya Mehmood'un Türk eşi Esin Mehmood da restoranı birlikte işlettiklerini belirterek, "Kendisi Türkiye'ye çok ayak uydurmuştu. Uyumlu birisi zaten. Türkçeyi de biliyordu önceden. Hiçbir kültür şoku yaşamadım açıkçası. Aslında bize yakınlar, uzak değiller ama tabii kültürleri biraz farklı. Yemek olarak yakınlar bize. Ekmekleri, bizim köy ekmeklerimize çok benziyor. Yemeklerde sadece farklı biraz baharat kullanılıyor." diye konuştu.

Esin Mehmood, müşteri profilinin sezona göre değiştiğini aktararak, şunları anlattı:

"Bizim hem Türk hem İngiliz hem de Uzak Doğulu müşterimiz var. Hintli, Araplar da var. Ama turizm sezonu bittiğinde daha çok Türk müşterilerimiz geliyor. Yurt dışında Hint yemeklerini yemiş, tatlarını biliyor ya da arkadaşının önerisiyle geliyorlar. İstanbul’un her yerinde yabancı mutfaklar var.

Türk müşterilerimiz çoğunlukla Pakora, Samosa, Chicken Tikka Masala ve mercimek yemeklerini tercih ediyor. Hintlilerin biliyorsunuz bir çoğu vejetaryen. Vejetaryen yemekleri de çok meşhur. Mercimek yemeği, mercimek yemeğinin siyahı var, sarısı var, kırmızısı var. İstanbul'daki bütün yabancı restoranlar yarışmaya katılsa biz birinci seçiliriz. Bunu neye dayanarak söylüyorum. Tecrübe, lezzet ve Türk mutfağına yakınlık."

- "Hint mutfağını sağlıklı olduğu için tercih ediyorum"

Restoranın müdavimlerinden Nurcan Acat da Hint yemeklerini öncelikle sağlıklı ve lezzetli bulduğu için tercih ettiğini söyledi.

Acat, "Yapılan her Hint yemeğinin ayrı bir lezzeti var. Bunun dışında ben baharatlı ve acılı yemekleri severim. Benim Hint kültürüne de ilgim var. Buraya haftada 2-3 gün geliyorum." dedi.

Ünsal Uzun ise baharatlı yemekleri sevdiği için arkadaşının tavsiyesi üzerine Taj Mahal'e geldiğini anlattı.

İstanbul'un kültürel çeşitliliğinin damak tadına da yansıdığını vurgulayan Uzun, "Bu şekilde dünyanın başka ülkelerinden farklı mutfakların da olması güzel hissettiriyor. İran, Rus, Çin restoranları var." diye konuştu.

Hint turist kafilesinden Nilam Partel ise gittikleri her ülkede kendi yemeklerini tercih ettiklerini, İstanbul'da Hint mutfağı buldukları için çok mutlu olduklarını söyledi.

İstanbul'da Sultanahmet'i ve Sultanahmet Camisi'ni çok beğendiklerini anlatan Partel, "İstanbul'da insanlarla konuşurken dil problemi yaşıyoruz. Ama sıcakkanlılar. Kendimizi burada yabancı hissetmiyoruz. İstanbul'dan sonra Kapadokya'yı da görmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

Pinagini Patel ise "Burada Hint mutfağı bulduğum için çok mutluyum Türk yemeklerini de merak ediyorum. Tatlıları daha çok merak ediyorum. İstanbul'da hoşuma giden bir şey bulursam onu ülkeme götüreceğim. Baklavayı biliyorum. İstanbul'da sarayları çok beğendim. Özellikle Dolmabahçe'yi." ifadelerini kullandı.

Kaynak: