DÜZELTME - "Esed rejimi tutukluları cesetlerle aynı hücrelerde tuttu" başlıklı haberimizin ilk spotunda yer alan "hamile" ibaresi çıkarılmış; haberin 5. paragrafındaki "Eşinin hamile olduğunu vurgulayan Ghawi, buna rağmen on

Esed rejimi tutukluları cesetlerle aynı hücrelerde tuttu- Suriyeli doktor Hala Ghawi, eşinin Esed rejimince bir süre alıkonulması, diğer dokuz akrabasının akıbetinden ise haber alamaması üzerine bu konuda gönüllü faaliyetler yürütmeye başladı- Gaziantep't
DÜZELTME - "Esed rejimi tutukluları cesetlerle aynı hücrelerde tuttu" başlıklı haberimizin ilk spotunda yer alan "hamile" ibaresi çıkarılmış; haberin 5. paragrafındaki "Eşinin hamile olduğunu vurgula

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - BETÜL YÜRÜK - Suriyeli doktor Hala Ghawi, aile üyelerinin Esed rejiminin alıkoyma ve zorla kaybettirme uygulamalarının mağduru olması neticesinde aynı kaderi paylaşanlarla çalışmaya başladığını belirterek "Duyduğum en kötü hikayelerden biri, tutuklu bir kişinin günlerce cesetlerle aynı hücrede tutulmasıydı." dedi.

Ghawi'nin kendisi gibi doktor eşi, halk ayaklanmasının ilk yılında protestolarda yaralananlara yardım ettiği gerekçesiyle tutuklandı.

Kardeşi, kayınpederi ve kuzenlerinden de 7 yıldır haber alamayan Ghawi, göç ettiği Gaziantep'te aynı kaderi paylaşanlarla ilgili gönüllü çalışmalar yürütüyor.

Ghawi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin gözaltına alındıktan sonra 40 gün boyunca bir hücrede tutulduğunu, kimseyle görüşmesine izin verilmediğini söyledi.

Eşi hapisteyken kendisinin hamile olduğunu vurgulayan Ghawi, kocasına tutukluğu sırasında günde bir kez yemek verildiğini ve tuvalete gitmesine bile müsaade edilmediğini belirtti.

Ghawi, eşinin bir başka cezaevine nakledildikten sonra serbest bırakıldığını, 2011'in sonlarına doğru Suriye'den ayrılarak Gaziantep'e göç ettiklerini dile getirdi.

Eşinin travma geçirdiğini ifade eden Ghawi, "Erkek kardeşim, kayınpederim ve 7 kuzenim ise hala kayıp. 7 yıldır onlardan haber alamıyoruz. Hayatta olup olmadıklarını bilmiyoruz. Bu belirsizlik ve acı çok zor.'' dedi.

- "Cesetlerle aynı odada olmanın zorluğunu bir düşünün"

Ghawi, rejimin cezaevlerinde işkence gördükten sonra serbest kalanlara psikolojik destek sağladığı kaydederek onlardan dinlediği hikayeleri ve düşüncelerini ise şöyle aktardı:

''Tutukluların başlarından geçen tecrübeler her gün aklıma geliyor. Kendi yakınlarımın da rejimin sistematik işkencelerine maruz kalıp kalmadığını merak ediyorum. Duyduğum en kötü hikayelerden biri, tutuklu bir kişinin günlerce cesetlerle aynı hücrede tutulmasıydı. O hücreden çıkmasına izin verilmemiş. Cesetlerle aynı odada olmanın zorluğunu bir düşünün.''

Kadınların da işkence ve cinsel tacize maruz kaldığının altını çizen Ghawi, ''Çocukların bile aynı muameleye maruz kaldığını duydum.'' ifadesini kullandı.

Suriyeli muhalif kaynaklara göre, rejimin zindanlarında en az 500 bin kişi alıkonuluyor. Tespit edilebilen 13 bin 500'den fazla kadın, rejimin zindanlarında işkence gördü ya da tecavüze uğradı. 7 binin üzerinde kadın halen rejimin hapishanelerinde tutuluyor. Suriye İnsan Hakları Ağı'na göre, zorla kaybettirilen en az 82 bin mahkumun akıbetleri bilinmiyor.

Kaynak: