Eğitim Bir-Sen'den "kadın öğretmenler" araştırması

Eğitim Bir-Sen'in araştırmasında katılımcıların yüzde 44,9'u "bireysel ilgi", yüzde 14,3'ü öğretmenini rol model alması, yüzde 13,7 mesleğin kadınlar açısından daha rahat çalışma koşulları sunması ve yüzde 12.1'i ailelerinin yönlendirmesi dolayısıy
Eğitim Bir-Sen'den "kadın öğretmenler" araştırması

ANKARA (AA) - YILDIZ AKTAŞ - Eğitim Bir-Sen'in "Kadın Öğretmenlerin Çalışma Hayatı"na ilişkin araştırmasında, kadın öğretmenlerin yüzde 44,9'unun mesleği bireysel ilgi nedeniyle seçtiği belirlendi.

Ankara, Balıkesir, Bursa, Erzurum, İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon'da 2 bin 717 kadın öğretmen ve yönetici uygulanan anketler aracılığıyla araştırma yapıldı.

Rapora göre, araştırmada kadın öğretmenler ve yöneticilere öğretmenlik mesleğini neden tercih ettikleri soruldu. Katılımcıların yüzde 44,9'u öğretmenlik mesleğini "bireysel ilgi", yüzde 14,3'ü öğretmenini rol model alması, yüzde 13,7 mesleğin kadınlar açısından daha rahat çalışma koşulları sunması ve yüzde 12.1'i ailelerinin yönlendirmesi dolayısıyla mesleği seçtiğini belirtti.

Diğer taraftan, öğretmenlik mesleğini seçerken, kamu sektöründe istihdamın sağladığı iş güvencesinin etkili olduğunu ifade eden katılımcıların oranı yüzde 8,9 iken, maaş düzeyinin etkili olduğunu belirten katılımcıların oranı sadece yüzde 0,1 oldu. Kadın öğretmenlerin yüzde 6'lık oranı da diğer nedenlerle mesleği tercih ettiklerini kaydetti.

Meslek seçiminde genel olarak en belirgin faktörlerden biri olan ekonomik getiri düzeyine atfedilen önemin, kadın öğretmenlerin mesleğe yaklaşımı açısından farklılaştığına işaret edilen raporda, bu bakımdan mesleğin bireysel ilgi ve idealizm ile karakterize edilen niteliğinin kadın öğretmenler açısından daha ön planda olduğu söylenebileceği vurgulandı.

- 10 öğretmenden 8'i öğrenci disiplinsizliğinden şikayetçi

Araştırmada katılımcılara yaptıkları iş ile ilgili olarak kendilerini en çok zorlayan faktörlere ilişkin görüşleri de soruldu. İşe ilişkin zorlayıcı faktörler açısından katılımcıların en çok üzerinde durdukları ders dışı iş yükü, velilerin ilgisiz veya baskıcı olmaları, maaş düzeyi, öğrenci disiplinsizliği, idarenin tavrı, okul iklimi ve meslektaşlarla ilişkileri oldu.

Araştırma kapsamında katılımcıların yüzde 80,9'ü öğrenci disiplinsizliğini işe ilişkin zorlayıcı faktör olarak belirtirken, yüzde 19,1'i işi açısından zorlayıcı olmadığını ifade etti. Ders dışı iş yükü zorlayıcı olarak gören katılımcıların oranı yüzde 76,6 iken, görmeyenlerin oranı yüzde 23,4 oldu. Maaş seviyesinin zorlayıcı olarak gören katılımcıların oranı ise yüzde 77,3, görmeyenlerin oranı yüzde 22,7 olarak belirlendi.

Veli ilgisizliği veya baskısı zorlayıcı olarak gören katılımcıların oranı yüzde 67,3 iken görmeyenlerin oranı ise 32,7 olarak gerçekleşti.

Ortalama sınıf mevcudunu zorlayıcı olarak gören katılımcıların oranı yüzde 62,5, görmeyenlerin oranı ise yüzde 37,5 oldu. Öte yandan idarenin yaklaşımı zorlayıcı olarak gören katılımcıların oranı yüzde 37, okulda görev yapan diğer öğretmenlerle ilişkiler zorlayıcı olarak gören katılımcıların oranı da yüzde 27,9 olarak belirlendi.

Bununla birlikte, katılımcılar tarafından söz konusu faktörler kadar çok dile getirilmemiş olsa da ortalama sınıf mevcudu, öğretim saati, liyakat hissi ve tükenmişlik hissinin de zorlayıcı olduğu ifade edildi. Diğer taraftan, az sayıda katılımcı mesleki saygınlığın azalmış olması, görevde yükselme koşulları, çalışma koşulları, okulların sosyo-ekonomik statüleri, okulun fiziki imkanları, özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde güvenlik sorunları ve cinsiyet içi rekabet nedeniyle zorlandıklarını belirtti.

Araştırmaya katılanların öğretmenliği idareciliğe tercih ettikleri görüldü. Araştırmaya katılan kadınların ise yüzde 71'i yönetici olmak istemediklerini dile getirdi.

- "Kadın öğretmenlerin çalışırken hangi zorluklarla karşılaştığını inceledik"

Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, araştırmaya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eğitim-Bir-Sen olarak öğretmenlik mesleğinin geliştirilmesine, öğretmenlerin mali, sosyal ve özlük hakları ile sahip oldukları fırsatların artırılmasına yönelik çabalarını sürdürdüklerini belirtti.

Öğretmenliğin ülkede kadınlar için en eski meslek geleneğine sahip alanlardan birisi olduğuna işaret eden Yalçın, kadınların, anaç, şefkatli ve özverili tavrı ile empati yeteneği sayesinde öğretmenlik mesleğine artı değer kattığını söyledi.

İyi bir eğitim sistemine sahip olmak için öğretmenlerin durumlarının iyileştirilmesine katkı sunacak politika ve uygulamalara ihtiyaç olduğunu ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:

"Eğitim-Bir-Sen olarak, kadın öğretmenlerimizin mesleği nasıl algıladıklarını, iş memnuniyetlerini etkileyen faktörleri analiz edebilmek amacıyla bu çalışmayı gerçekleştirdik. Kadın öğretmenlerimizin bir yandan görev ve sorumluluklarına ilişkin sınırları genişleterek eğitim-öğretimin kalitesini nasıl artırdıklarını, kadın yöneticilerimizin özveriyle iş yükünün üstesinden nasıl geldiklerini, diğer yandan çeşitli faktörlerin etkisiyle görevlerini yerine getirirken veya iş-aile uyumunu sağlamaya çalışırken hangi zorluklarla karşılaştıklarını yakından inceleme fırsatını bulduğumuz bu çalışma, dileriz öğretmenlerin huzur ve mutluluğuna katkı sağlayacak politikaların geliştirilmesi açısından faydalı olur. Kadın öğretmenlerin iş-aile yaşamlarının uyumlaştırılması açısından uygulanacak politikalar, gelecek nesillerin yetiştirilmesi açısından taşıdığı önem kadar ailenin güçlendirilmesi hususunda da kilit role sahiptir."

Araştırma raporu, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın katılımıyla düzenlenecek toplantıda kamuoyuyla paylaşılacak.

Kaynak: