Ekrana esir etmeyin!

Büyükten küçüğe herkesin elinde olan tabletler gereğinden fazla kullanıldığında çocukların zihinsel gelişimini olumsuz yönde etkiliyor.
Ekrana esir etmeyin!

Anne ve babalara, ‘çocuklara yemek yedirmenin en kolay yolu nedir?’ diye sorsak büyük ihtimalle hepsinin cevabı: ‘video izlerken yemek yedirmek’ olur. Bu belki o an işleri kolaylaştırıyor ama uzamanlar bu durumun ileride ciddi sorunlara yol açabileceğini söylüyor. Anneler, bebeklerine yemek yedirebilmek için her yolu deniyor. Onların başında da tablet ya da cep telefonunda görüntü izletmek geliyor. Uzmanlar her defasında bunun yanlış olduğunu hatırlatıyor ama sonuç genelde değişmiyor.  Yemek yemenin sadece mideyi doyurmak anlamına gelmediğini söyleyen Medicana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesibe Koç Aydoğdu, ”Günümüzde çocuklar televizyon karşısında ya da ellerinde telefonlarla, tabletlerle yemek yiyorlar. Bu şekilde yemek yiyen çocuklar ne doyduğunu anlıyor, ne de yediğini” dedi. Annelerin çocuklarına yemek yedirirken tek amaçlarının çocuklarını doyurmak olmaması gerektiğine dikkat çeken Uzman Dr. Nesibe Aydoğdu, “Tabletle ya da telefonla video izleterek yemek yedirmek çocuğun aynı zamanda fiziksel gelişimi, motor becerilerinin gelişimi, duygusal gelişimi gibi birçok alanı da etkiliyor. Bu şekilde yedirdiğimiz zaman çocuk açlığını hissetmiyor. O açlık hissini nasıl giderdiğini fark etmiyor” ifadelerini kullandı.

tablet-bebekler-5.jpg

‘İLERİDE CİDDİ SORUNLARI YOL AÇIYOR’

Ebeveynlerin, çocuk bir şeylerle ilgilenirken ya da oyalanırken yemek yedirmelerinin ileride ciddi sorunlara neden olabileceğinin altını çizen Uzman Dr. Aydoğdu, “Dikkati başka bir yerde olarak yemek yiyen çocukların sadece midesini doyurmuş gibi oluyoruz. Bu da ileriki yaşlarda yeme bozukluklarına neden olabiliyor. Çocuklar ileride buna; reddetme, tereddüt etme, inatlaşma şeklinde tepki verebiliyor. İleriki yaşlarda Anoreksiya’lar, Bulimia’lar görülebiliyor. Yine günümüzde sıklığı giderek artmaktadır. Yeme bozukluğu, aşırı yeme, obezite sorunları görülebiliyor. Yani bu alışkanlıkları ebeveynler aslında farkında olmadan çocukluklarına erken yaşta kazandırıyorlar” şeklinde konuştu.

dr-nesibe-koc-aydogdu.JPG

‘BU BİR ARZ TALEP MESELESİDİR’

Bir firmanın ürettiği mama sandalyesinde tablet ve telefon aparatının olması dikkat çekti. Artık mama sandalyeleri de değişiyor. Bu konu hakkında görüşlerini belirten Aydoğdu, “Bu bir arz talep meselesidir.  Demek ki aileler bunu ciddi bir şekilde uyguluyor ve talep ediyor ki firma da böyle bir şey yapmış. Tabi ki önermiyoruz, desteklemiyoruz. Biz, çocuk büyürken şunu istiyoruz: Anneyle iletişim kursun, kendisi gıdalara dokunsun, açlığını fark etsin, yediği zaman doyduğunu hissedip yemek istemediği zaman anne ona saygı duysun. Beslenme aslında çok yönlü bir şeydir” ifadelerine yer verdi.

tablet-bebekler-2.jpg

‘ÖZELLİKLE İLK İKİ YAŞTA EKRANDAN UZAK DURSUNLAR’

Çocukların ekrandan uzak durmaları gereken yaşın en az 2 olması gerektiğini ifade eden Aydoğdu,  Mümkün olduğu kadar çocukları ekranla geç tanıştırmak lazım. Bu dijital ortamın içinde de oluyor. Televizyonu, tableti sürekli görüyorlar. Tamamen başka bir dünyadaymış gibi de yetiştiremiyoruz ama mümkün olduğu kadar bu süreyi uzatmak lazım. Özellikle ilk iki yaşta kesinlikte televizyon, tablet önermiyoruz. Sonrasında ailenin kontrolüyle, aileyle birlikte olarak günde yarım saat en fazla bir saat olacak şekilde ayarlamak lazım. Hepimiz çocuklarımızı seviyoruz bundan şüphe yok ama çocuklarımıza saygı duymayı da öğrenmeliyiz. Çocuğunun iştahsızlık şikayetiyle gelen çok fazla ebeveyn oluyor.  Her anne baba çocuğunun belli bir döneminde bununla karşılaşmaktadır” diye aktardı.

tablet-bebekler-3.jpg

‘NE KADAR YİYECEĞİNE ONLAR KARAR VERSİN!’

Ne kadar yemek yenilmesi gerektiğine çocukların karar vermesi gerektiğini vurgulayan Aydoğdu, “Aslında kendimizden de pay biçecek olursak İştah dediğimiz şey; acıktığımız zaman bir huzursuzluk duymamız ve bu şikayetimizi, bu anksiyetimizi, bu tedirginliğimizi giderecek yöntemi bilmemizdir. Yemek yiyoruz ve doyduğumuz zaman da yemeyi bırakabiliyoruz. Aslında bebekler, çocuklar bunu ilk doydukları zaman öğrenebiliyorlar. Yani çok savunmasız bir bebek bile annesini emebiliyor, doyduğu zaman bırakıyor. Her şey düzenli gidiyor ama biz müdahale ettiğimiz zaman işler bozuluyor. Yani ek gıdaya başladığımız zaman çocuklara bırakalım. Nerede ne yiyeceğine siz karar verin ama ne kadar yiyeceğine çocuklar kendileri karar versinler. Yani onların tokluk sinyallerine saygı duymak gerekmektedir” diye belirtti.

‘PEŞİNDEN YEMEKLE KOŞMAYIN!’

 Aydoğdu, annelerin çocuklarının peşinden yemekle birlikte koşmaması gerektiğini söyleyerek şunları kaydetti: “İllaki o çorbanın, o kasenin, dibindeki son iki kaşık bitmesine gerek yok. Onun dışında yemek ya da beslenme aynı zamanda çocuğun motor becerilerini, aileleriyle olan ilişkilerini de geliştirecek bir şeydir. Bunu keyifli hale getirmek lazım. Yani çocuğunuzla iletişim kurun, mutlu olun, onun yeni bir şeyler öğrendiğini fark edin. Birçok şeyi gözlemlemek gerekmektedir. Bu sırada da karnını doyurmuş olursunuz. Çocuklara değişik yerlerde ve onların her istediği yerlerde yemek yedirmeyelim. Çocukların belirli alışkanlıkları olsun. Çocuk, yemek sofrasında, belirli öğünlerde sofradan kalktığı zaman da peşinden yemekle koşmamak gerekiyor.”

‘HIZLI AKAN BİR HAYATIN İÇİNE DOĞUYORLAR’

Çocuklarda oluşan ve çağın getirdiği problemlere değinen Aydoğdu, “Çocuklarımızda sıklıkla gözlemlediğimiz şu oluyor: ‘Sabırsızlık ve tatmin olmama…’ Ekran bağımlılığını da düşünürsek çok hızlı akan bir hayatın içine doğuyorlar. Yavaş sakin olan şeyleri tolere edemiyorlar. Ya da sabredemiyorlar. Bütün bunlara bağlı olarak çocuklarda dikkat eksikliği olabiliyor. İleriki yaşlarda beslenmeyle alakalı sıkıntılar olabiliyor. Yani teknolojinin olması hem avantaj hem de dez avantajdır.  İyiyi ve doğruyu yerinde kullanmak lazım. Birçok bilgiye kısa sürede ulaşmak bilgi kirliliğine neden olabiliyor. O yüzden bu konuda uzmanlardan destek alıp doğru yerleri takip etmek gerekiyor” diye altını çizdi. Aydoğdu, her şeyden önce çocuklara yemek konusunda da saygı duyulması gerektiğinin önemine vurgu yaptı.
•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ