Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (4)

"Nazilerin yaptıklarıyla Yunanistan sınırındaki görüntüler arasında hiçbir fark yok"- "Hayatlarını kurtarma ve çocuklarına daha iyi bir gelecek kurma dışında amacı olmayan masumların üzerine ateş açılması, gaz bombasından kaynar suya kadar her türlü insan
Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (4)

TBMM (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Nazilerin yaptıklarıyla Yunanistan sınırındaki görüntüler arasında hiçbir fark yok." dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek "Bizim askerlerimizi Esed'in askerinin koruduğunu söyleyecek kadar zavallı. O kadar alçalmış ve 12 gözlem kulesini bilmiyor. Orada '7 gözlem kulesi var.' diyor. Ne anlatırsan anlat maalesef anlayacak irade yok. Gözü var görmez, kulağı var duymaz, kalbi var hakikati anlamaz." diye konuştu.

Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de suç olan istihbarat mensuplarının ifşa edilmesi eylemini işleyenleri en hararetle savunanın yine CHP olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu partinin ülkemize çağ atlatan dev projeleri engellemek için gösterdiği çabaları saymıyorum. Bu zatın, kasetle CHP'nin başına getirildiği günden beri bilinçli şekilde yürüttüğü kampanyaların hepsi de açık bir beşinci kol faaliyetidir. Beşinci kol faaliyetinin en önemli özelliği, tam da CHP'nin başındaki kişinin yapmaya çalıştığı gibi, uygulandığı ülkenin mücadele gücünü örselemek ve mümkün olursa da yıkmaktır. Halbuki bu iş öyle hiçbir sorumluluk sahibi olmadan, hiçbir bilgi sahibi olmadan, milli bakış açısına sahip olmadan, kürsüden esip gürleyerek olmaz. Kötü olmak, hain olmak, kin ve nefret kusmak çok kolaydır. Siyaseti bu şekilde yapmak özel hiçbir vasıf, hiçbir gayret, hiçbir maharet gerektirmez. Sizi insan yapan, sizi diğer varlıklardan ayıran bariyerleri yıktığınızda, bunların hepsi de zaten kendiliğinden ağzınızdan ve tavrınızdan dökülür. Zor olan, milyonlarca mazlumun hakkını korumak, milletinizin ve devletinizin çıkarlarını savunmak, gelecek nesillere gururla sahiplenecekleri bir ülke bırakmak için çalışmak, çözümler üretmek, mücadele etmek, gerektiğinde fedakarlıkta bulunmaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, fıtratı, tıyneti ve meşrebine uygun şekilde kolay olanı seçtiğini belirterek "Ancak biz, tüm hayatını ülkesine ve milletine adamış bir kadro olarak, ellerimiz çizilse, ayaklarımız kanasa, yüreğimiz yansa da zor olanın peşinde gitmekte kararlıyız." dedi.

- "Bizim işimiz inşa ve ihya"

Bu sırada kadın partililerin, Şair Abdurrahim Karakoç'un "Aydınlık" şiirini okuması üzerine Erdoğan, "Gençler tebrik ediyorum. Bir sabah hiç unutmayalım kardan aydınlık." karşılığını verdi.

Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un "Gel yıkalım şu Süleymaniye'yi desen iki kazma kürek. İki de ırgat yeter. Hadi gel yapalım geri şunu desen, bir Sinan gerek bir de Süleyman." dizelerini okuyan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunlar sadece yıkmayı bilir. Bizim işimiz ise inşa ve ihyadır. Suriye meselesinde ve diğer tüm konularda, her ne kadar somut ve tutarlı bir teklifini bugüne kadar duymamış olsak da şayet Kılıçdaroğlu gerçekten bir şey yapmak istiyorsa bunun yolu bellidir. Kendisinin, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi için şimdiden adaylığını ilan etmesi gerekiyor. Seçim tarihine kadar hangi konuda ne yapacağını milletimize anlatır, sandıkta teveccüh görürse gelir söylediklerini yapar. Bunun dışında milletimizin bu kişiden tek beklentisi, milli güvenliğimizi ilgilendiren hususlarda ya devletimize destek vermesi ya da sürekli fitne ve fesat saçmaktan uzak durmasıdır."

- "Zannettiler ki şaka yapıyorum"

Erdoğan, Suriye kriziyle birlikte gelişen bir başka önemli konunun, Avrupa'ya gitmek üzere Türkiye'nin batı sınırlarına yönelen sığınmacı meselesi olduğunu belirtti. Mehmetçiğe yönelik saldırıların artmasının ardından, Avrupa'ya gitmek isteyen sığınmacılara engel olmama kararı aldıklarını hatırlatan Erdoğan, "Bu, cebri değil. Gitmek istiyor. 9 yıldır yedirdik, içirdik, giydirdik. Her şeyi yaptık. Şimdi Avrupa'ya gitmek istiyorlar. Biz de önlerini zorla kapamıyoruz. Aylar önce Batı'ya 'Bakın, eğer adil yük paylaşımına yaklaşmazsanız kapıları açacağız.' dedim. Bunları kendilerine söyledim ama bunlar zannettiler ki ben şaka yapıyorum. Ve kapıyı açtık. Şimdi misafirlerimiz gidiyor. Zaten kimseyi ülkemizde zorla tutma gibi bir sorumluluğumuz da yok." diye konuştu.

Bu kararın ardından 150 bin civarında sığınmacının Yunanistan sınırına yığıldığına işaret eden Erdoğan, "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Cenevre Sözleşmesi gereği, bu kişilerin Yunanistan'a ve oradan da diledikleri ülkelere geçişlerine müsaade edilmesi gerekiyordu. Ancak hem uluslararası anlaşmaları hem de insani tüm duyarlılıkları bir kenara bırakan Yunanistan, sığınmacıları şiddet uygulayarak durdurmaya ve geri göndermeye çalıştı." değerlendirmelerinde bulundu.

- "Batı'nın ücretli lejyonerleri"

Yunanistan'ın, sığınmacılara yönelik müdahalelerini yansıtan videoyu izleten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Önde Yunan hücum botu, arkada bizimki. O kaçıyor, biz kovalıyoruz. Bundan sonra öyle olacak. Nazilerin yaptıklarıyla Yunanistan sınırındaki görüntüler arasında hiçbir fark yok. Onlar ne yaptıysa Nazi kamplarında, işte gördünüz. Yunanlılar da Batı adına, Batı'nın adeta maaşlı memurları olarak şu görüntüleri görüyorsunuz, şu sırtını görüyorsunuz ve öldürdükleri de var. Bunlar Batı'nın ücretli lejyonerleri. Bunları yaptılar. Peki Batı bunları duyuyor mu? İşte son Brüksel seyahatinde kendilerine bunları anlattık. Dedim ki 'Bakın, eğer arzu ederseniz iPad'i getirelim, iPad'de bunu gösterelim. Arkadaşlarımız iPad'leri içeri sokamadılar. Elektrik elektronik, bu tür malzemeler sokulmuyormuş. Her zaman mantık, anlayış bu."

Erdoğan, yıllar boyunca kapısına gelen her mazluma kucak açan, 4 milyon insanı her türlü insani yardımı ve desteği sağlayarak topraklarında yaşatan bir ülke olarak bu tablo karşısında üzüntü duyduklarını vurguladı.

- "Sen de aç kapıyı"

Hayatlarını kurtarma ve çocuklarına daha iyi bir gelecek kurma dışında amacı olmayan masumların üzerine ateş açılmasının ve gaz bombasından kaynar suya kadar her türlü insanlık dışı muameleye maruz bırakılmasının kelimenin tam anlamıyla barbarlık olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz Yunan mezalimini tarihten biliriz. Şimdi gelenler de aynısını yapıyorlar. Bunlar sende durmayacak ki. Sen de aç kapıyı. Batı'nın o zengin memleketlerine; avro zengini, dolar zengini memleketlerine senin üzerinden gitsinler. Niye bu kadar engelliyor da bunlara bu Nazi işkencelerini yapıyorsun? Göçmenleri iç çamaşırlarına kadar soyup üzerlerindeki tüm paraya, telefonlarına, pasaportlarına el koyduktan sonra döverek geri göndererek insanlık suçu işleyen Yunanistan'a, maalesef kimse ses çıkarmıyor. Niye? Avrupa Birliği üyesi. Onun için. Hangi uluslararası toplantı olursa olsun her zaman bu tablolar bizim dilimizde olacak. Biz bunu görüştüğümüz bütün liderlere de anlatacağız. Çünkü bu bizim görevimiz."

Erdoğan, sağlık ekiplerinin, bu şekilde saldırıya uğrayan bine yakın göçmene ilk yardım hizmeti verdiğini, 4 kişinin hayatını kaybettiğinin tespit edildiğini bildirdi.

Türkiye'nin, İdlib'den yönelen 1,5 milyonluk yeni göç dalgasının önüne geçmeye çalıştığı bir dönemde, Avrupa'nın birkaç yüz bin sığınmacıya dahi tahammül edemediğini söyleyen Erdoğan, "Lafa gelince demokrasi ve insan haklarını kimseye bırakmayanlar, katıksız bir faşist olduklarını tüm dünyaya göstermiştir." dedi.

(Sürecek)


Kaynak: