Evde ne okunur? 13.04.2020

Koronavirüsten dolayı evde vakit geçirenler için Yeni Haber Gazetesi tarafından günlük hazırlanan 'Evde ne okunur?' köşemizde bugün...
Evde ne okunur? 13.04.2020

Otomatik Portakal-Anthony Burgess

Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum…” Karabasan gibi bir gelecek atmosferi… Geceleyin sokakları terörize eden, yaşamları şiddet üzerine kurulu gençler ve bu hikâyenin anti-kahramanı Alex... Yayımlandığı günden bu yana “kült roman” özelliğini kaybetmeyen Otomatik Portakal’ın 15 yaşındaki kahramanı, “iyi ya da kötü nedir?”, “İnsan özgür iradesiyle kaderini seçebilir mi?” gibi soruların yanıtlarını kurcalar. Alex ve “çete kardeşleri” Pete, Georgie ve Aptalof, yarattıkları yepyeni dilin kelimelerini okurun zihnine kazıyorlar. Ünlü yönetmen Stanley Kubrick tarafından 1971’de filme de çekilen Otomatik Portakal tüm zamanların en sarsıcı romanlarından.

otomatik-portakal.jpg

İnsan Nedir?-Mark Twain

İnsan Nedir? Gerek sunuluş biçimi gerekse içeriği açısından Twain’in diğer eserleri arasında farklı bir yere sahip. Kitap, iki adam arasında geçen bir diyalog biçiminde yazılmış. Kitabı okurken, ununu eleyip eleğini asmış, köşesine çekilmiş ve biraz da alaycı yaşlı bir adam ile deneyimsiz, yargılarında pek aceleci ve heyecanlı, genç bir adam arasında geçen Sokratik bir diyaloga şahit oluyoruz -tıpkı Platon’un meşhur diyaloglarında ya da diyalog biçiminde yazılmış başka birçok eserde olduğu gibi, üzerine konuşulan konuların farklı perspektiflerden değerlendirildiğini görüyoruz. Yaşlı Adam insana dair, insanın ne olduğuna dair kendi fikirlerini ortaya koyar ve gerekçelendirirken, Genç Adam ise bunlara sürekli itiraz ediyor. Ne var ki Yaşlı Adam’ın sorduğu sorular Genç Adam’ı bu itirazların haklı olup olmadığını sorgulamaya zorluyor. Twain böylece, kitabı okuyan bizleri de bu sohbete dâhil ediyor ve biz de kendimizi bu diyalogun taraflarını sorgularken buluyoruz.

insan-nedir.jpg

Babaya Mektup-Franz Kafka

Kafka'nın babası Hermann Kafka'ya Kasım 1919'da yazdığı bu mektup, alıcısına hiçbir zaman ulaşmadı. Yazarın yapıtlarına ve esin dolu dünyasına adım atmak için mükemmel bir giriş metni olan mektup, aynı zamanda 20. yüzyıl edebiyat tarihinin büyük itiraflarından biri sayılabilir. Kafka, suçlayıcı bir tonla hafif bir ironinin birbirine karıştığı mektubunda, babası tarafından kabul görme talebini dillendirir. Aslında babasıyla arasındaki yabancılaşma ve iletişimsizliği, yapıtlarının çoğunda kendine mesele edindiği daha geniş kapsamlı varoluşsal bir açmazın parçası olarak görüyordu. Yazar evliliğe ve yetişkin bir erkek olmaya hazırlanan Georg Bendemann adlı karakterinin babası tarafından ölüme mahkûm edildiği Yargı adlı öyküsünde olduğu gibi, evlenememesinden ve yetişkin olamamasından babasını sorumlu tutuyordu. Başarılı bir işadamı olan Hermann Kafka'nın oğluyla ilişkisinde, işlerini devam ettirecek tek erkek evladına yönelik geleneksel beklentisi belirleyici olmuştu. Bu, yeni oluşmuş ataerkil Yahudi orta sınıfının yaşadığı tipik baba-oğul çatışmasının yaygın bir örneğiydi aslında.

babaya-mektup.jpg

Çizgili Pijamalı Çocuk-John Boyne

Bu kitabı okumaya başladığınızda, Bruno adında dokuz yaşındaki bir çocukla bir yolculuğa çıkacaksınız (ama bu kitap dokuz yaşındakiler için değil). Ve er geç Bruno ile birlikte bir tel örgüye varacaksınız. Böyle tel örgüler dünyanın dört bir yanında var. Umarız asla rastlamak zorunda kalmazsınız.  The Star: Kesinlikle çok iyi yazılmış, dokunaklı bir öykü.. Okuduklarım çok çok uzun süre aklımdan çıkmayacak!  The Irish Independent:  Okumaya başladığım andan beri aklımdan çıkmıyor. Oldukça yalın ve hiçbir zorlama olmadan anlatıldığı için neredeyse kusursuz. İşte bu, çok ender karşılaşılan bir şey. Yanaklarımdan süzülen yaşlarla öylece kalakaldım! The Independent: Yazar, kitap boyunca okurun hep bir adım önündeki konumunu korurken, öldürücü darbeyi son sayfalarda indiriyor.

cizgili-pijamali-cocuk.jpg

HAZIRLAYAN: GÜLŞEN YILMAZ