Evde ne okunur? 20.04.2020

Koronavirüsten dolayı evde vakit geçirenler için Yeni Haber Gazetesi tarafından günlük hazırlanan 'Evde ne okunur?' köşemizde bugün...
Evde ne okunur? 20.04.2020

Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü-Maud Ankaoua

Maëlle her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan, yoğun tempoda koşturmaktan kendi mutluluğunu önceliği yapmayı unutmuş, Parisli mutsuz bir kadındır. En yakın arkadaşı Romane ile buluştuğunda öğrendiği gerçek sonucunda bir seçim yapmak zorunda kalır ve ondan istenen uzun, zorlu bir yolculuğa çıkar. Böylece mutluluğa giden hikâyesi de başlamış olur. Tam da Tolstoy’un dediği gibi, “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya biri bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” “Büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımızda hikâyenin sonuna gelip gelmediğimizi bilmiyoruz. Oysa bu elbette büyük bir maceranın da başlangıcı olabilir.”

bugun-kalan-hayatimin-ilk-gunu.jpg

Bir Köy Hekimi-Franz Kafka

Yeni bir avukatımız var: Dr. Bucephalus. Uzaktan bakıldığında Makedonyalı İskender`e yardım etmiş bir savaş atını andıracak tek özelliği yok. Fakat bu adı bilenler, avukatın görünüşünde kimi özellikler bulabilir yine de. Örneğin, geçen gün adliye sarayının dışındaki merdivenlerde akıldan yana şansı olmamış bir mübaşir gördüm: Dr. Bucaphelus, ayaklarını alışılmıştan yukarı kaldırıp mermerde çın çın öten adımlarla basamakları tırmanırken, mübaşir, at yarışlarını kaçırmayan bir küçük uzmana has bakışlarla, hayranlıkla onu izliyordu.

bir-koy-hekimi.jpg

Yaşam Sanatı-Zygmunt Bauman

Z. Bauman, bu kitabında, bireyin kendi özgücüne dayanarak hayatını sürdürme çabasını “yaşam sanatı” olarak adlandırır. “Akışkan modern toplumlarda” yaşamak zorunda olan bireyin, yaşam sanatı performansının, ne anlama geldiği tartışmalı da olsa, “mutluluk”la, “mutlu olmak” isteğiyle doğrudan bağlantısı var. Kişi bu dünyada mutlu olmak istemektedir, ama toplum halinde yaşamak da sorumluluk gerektirmektedir, kişi yalnızca kendisini değil, hemcinslerini de gözetmek zorundadır fakat “tüketim toplumu” mekanizmaları içine çekilmiş modern insan, mutluluk arayışında toplumsal gerçekliği bir kenara bırakıp kendini merkeze alarak hareket etmektedir. Sorun da buradadır: Mutluluk arayışında tek başına olduğunu düşünmesinden ve buna inanmasından ötürü çoğunlukla mutsuzlukla cebelleşmek zorundadır modern insan. Bauman, bu parlak çalışmasında, insanın kendini gerçekleştirme serüveninin aydınlık olduğu kadar karanlık noktalarına da bakıyor. Okuru kendi gerçekliğiyle yüzleşmeye davet eden Bauman, yaşam sanatının inceliklerini ustalıkla gözler önüne seriyor, daha iyi bir yaşam düşünü de elden bırakmayarak.

yasam-sanati.jpg

Ben Bir Gürgen Dalıyım-Hasan Ali Toptaş

Hasan Ali Toptaş “çocuk aklı”nın hikmet dolu bilincini bir gürgen dalına tercüme ediyor ve insanlığımıza onun gözüyle bakmamızı sağlıyor. Ben Bir Gürgen Dalıyım; yemyeşil umutların, horgörülen ufukların, kaybedilen zamanların, bitmeyen zulüm çarklarının, ama asla sönmeyen bir inancın hikâyesi… “Herhâlde beni tuhaf bir kuşa benzetmişlerdi.  Belki de onların gözünde, masallardan çıkıp gelmiştim ben, ne yapacağımı kestiremeden, köyün üstünde öylece, kendi hızımın içinde kaybolmuşçasına uçup duruyordum. Ola ki başka bir masala gidecektim ama, henüz o masal yaratılmamıştı. Bu yüzden, oralarda oyalanıp vakit geçiriyordum. Hiç kuşkusuz, beni anlatacak olan masal söylenir söylenmez uçup gidecektim.”

ben-bir-gurgen-daliyim.jpg

HAZIRLAYAN: GÜLŞEN YILMAZ