Fabrikalar okul olmalı

Müfredatta yapılan düzenleme ile yeni bir eğitim modeli hazırladıklarını söyleyen AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, “Bir işletme fabrikasında sınıf açabilir" dedi.
Fabrikalar okul olmalı

AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem Yeni Haber'i ziyaret etti. Eğitimdeki gelişmeleri anlatan Erdem, Konya ve ülke gündemini de değerlendirdi. Pandemi sürecinin dünyada hiçbir ülkenin öngördüğü bir süreç olmadığını ve ülkelerin birçoğunun sınıfta kaldığını vurgulayan AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, “Çok gelişmiş olarak gördüğümüz ülkelerin aslında dokunulduğunda yıkılacaklarını gördük. Bu söylediğim sağlık açısındandı ama eğitimde de böyle oldu. Ne kadar biz uzaktan eğitimimizde çeşitli sıkıntılar olduğunu bilsek de dünyada uzaktan eğitimi yapabilenler arasında Türkiye ve birkaç ülke daha vardır. Bunun geçmişi var. Cumhurbaşkanımızın Fatih Projesini başlatarak oluşturduğu alt yapı var. Ömer Dinçer ile başlayıp Nabi Avcı, İsmet Yılmaz ve Ziya Selçuk’un katkılarıyla oluşan EBA var. Bunlar en azından Türkiye’nin 1 haftada uzaktan eğitimi açmasını da sağladı. İngiltere’de bile çocuklara sadece mail atılarak verilen konuların çalışılması istendi. Ama bizler çocukların evlerinde uzaktan eğitimle birebir ders almalarını sağladık. Yüz yüze eğitim kadar etkili değildi tabi ki. Şuanda 15 Şubat’a okulların açılmasının gayreti var. Ancak dünyadaki verilere baktığımızda pandemi hala büyük sıkıntılar yaratmaktadır. Türkiye rahatlığa karıştığı an yüz yüze eğitimi açacak ve telafi eğitimiyle devam edecek” şeklinde konuştu.

fabrikalar-okul-olmali-7.jpg

‘MESLEK LİSELERİNE YÖNELİK DÖNÜŞÜM BAŞLADI!’

Mesleki eğitimle ilgili dönüşümün başladığına dikkat çeken Erdem, “Mesleki eğitim ne yazık ki 28 Şubat’la birlikte yok edilmiş bir alandı. Sırf İmam Hatiplileri bitirmek adına yanına meslek liselerini de koyarak Türkiye’de eğitimde korkunç bir kötü dönüşüm yarattılar. Çok büyük bir vebale girdiler. Eğitimde iyi olduğumuzu söylemek kolay değil. İyi var, daha iyi var ama inanın o kadar şikayet edilecek kadar kötü olmadığımıza inanıyorum. Çünkü uluslararası verilerde, yarışmalarda görülen tablo gayet iyi. Ancak 28 Şubat sonrası biz şöyle bir yapıya girdik: Herkes çocuğunu üniversite okutmak istiyor. Hiç kimse çocuğunun sanayide veya bir iş kolunda olmasını istemiyor. Bunu değiştirmek de kolay olmuyor. Çok ciddi adımlar atıldı ve dönüşüm başladı. Şimdi sanayi odaları, ticaret odaları, ilgili meslek kuruluşları da buna katkı veriyor. Konya açısından baktığımız zaman Türkiye’den daha iyi konumdayız. Aldığımız verilere göre çıraklıkta 3 bin kayıt oldu. Devletimizin verdiği destekler var. Çok özel meslek liseleri kurduk. Devlet öğrenci başına 9-15 bin lira arasında destek veriyor. Çıraklıkta asgari ücretin 3’te 1’ini ödemeye başladık. Velilerin kafalarını değiştirecek organizasyonlara ihtiyaç var. Lise biter bitmez çocukların hayata atılmalarını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

fabrikalar-okul-olmali-1.jpg

‘FABRİKALARA SINIF AÇABİLİRSİNİZ’

İş gücüne yönelik adımların atıldığına dikkat çeken Erdem, şöyle konuştu: “Ortaokul öğrencilerini mesleki eğitime başlatmak bir uluslararası hukuka dayanıyor. ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) ve diğer çalışma örgütlerinin uluslararası sözleşmesinde ancak 10’uncu sınıftaki öğrencileri mesleki eğitime alabiliyoruz. Çocuk hayata atıldığında akademik hayatı devam ettirmek istiyorsa önünde engel yok ama biz bu arada iş gücümüzü hazırlamış olalım. Buna dönük adımlar atılıyor. Sanayi kuruluşlarını gezdiğimizde birçok şeyi bilmediklerini görüyoruz. Şu anki müfredat ve hazırlanan eğitim modellerinde bir işletme fabrikasında sınıf açabilir. Yani çıraklık eğitiminde aynı daldaki 12 öğrenciyi alıp dört gün fabrikada iş başı eğitime alabilir ki devlet bu fabrikalarımıza bir öğretmen desteği verebilir. Yani fabrikalarımız aynı anda okul vazifesi de görebilir. Öğrenciler temel derslerini bir fabrikada uygulamalı olarak öğrenebilir. Son çıkardığımız yasaların birinde çıraklığı desteklemek ve buradan model oluşturmak adına devlet asgari ücretin 3’te 1, 3’te 2 oranında ödemeler yapıyor. O yaştaki çocuğa 1400 lira gibi bir para veriliyor. Fabrika ona verdiği parayı hiç cebinden ödemeden sağlıyor. Bu arada iş güvenliği açısından sigortasını da devlet yapıyor. Ve eğitimini de aksatmadan çıraklık, kalfalık, ustalık sürecini tamamlıyor. İşverenler Milli Eğitimle irtibata geçerek bu modeli fabrikalarında uygulayabilirler. İnsanların mesleki eğitime dönük algılarını değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.”

orhan-erdem-003.jpg

‘KONYA, EĞİTİMDE OLDUKÇA İYİ SEVİYEDE’

Yerelde eğitimin gelişmesi adına büyük projeler gerçekleştirildiğinin altını çizen Erdem, “Yeni neslin teknolojiyi kullanmada bir alt yapısı var. Bunu dünya da görüyor. Dünya öyle bir değişti ki şimdi bir yazılımla uzun yıllardır geçmişi olan sanayi kuruluşunun önüne geçebiliyorsunuz. Milli Eğitim müfredatında buna dönük büyük çalışmalar yapıldı. Gençlere yazılımla ilgili eğitim artık müfredatın da konusu oldu. Yine Konya’da da geliştirdikleri yazılımlarla Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün bütün ekibini kutlamak isterim. Gerçekten yerelde Türkiye’den daha ileride adımlar atılıyor. Eğitimde eşitliği sağlayacak çok ciddi projeler yürütüyorlar. Bu yazılımları Milli Eğitim’deki hocalarımız da yapıyor. Başka illerde bizim yazılımlarımızı kullanarak sınavlar yapılıyor. İnsan Mektebi çok önemli bir projedir. Konya’da ben de Milletvekilleri arasındaki dağılımda hepsinin adına konuları takip ediyorum. Çok şükür iyi olduğunu görüyoruz. Daha iyi olması için de çalışmalar yapıyoruz” ifadelerine yer verdi. 

fabrikalar-okul-olmali-2.jpg

‘YARINLARA YÜRÜYEN KURUM: DÜRÜŞŞAFAKA’

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Darüşşafak’da yapılan toplantı hakkında da bilgi veren Erdem, Darüşşafaka’nın yarınlara yürüyen bir kurum olduğunu söyledi. Erdem, “Darüşşafaka 1863’te Osmanlı Padişahlarımızdan Abdülaziz’in fermanıyla kurulmuş. Türkiye’deki ilk sivil eğitim hareketidir. Şu anda Darüşşafaka’nın başında Cumhurbaşkanımız var. Her yıl toplantı yapıyor ve o toplantıya katılmak bize de nasip oldu. Darüşşafaka’nın bugününün daha iyi olması için neler yapılması gerektiğini tartıştık. Darüşşafaka, anne veya babası olmayan, ekonomik durumu iyi olmayan çocuklara burs imkanı sağlıyor. Çok önemli isimler bu okullarda yetişti.  Cumhurbaşkanımız 2012 yılında Başbakanken Darüşşafaka’da da çok önemli değişikliklere vesile oldu. Darüşşafaka, mevcut gücüyle yarınlarla yürüyen bir kurumdur” diyerek sözlerine son verdi.

SEYFULLAH KOYUNCU / YENİ HABER GAZETESİ

fabrikalar-okul-olmali-8.jpg

fabrikalar-okul-olmali-3.jpg

fabrikalar-okul-olmali-4.jpg

fabrikalar-okul-olmali-5.jpg