Faslı uzman: "20 Şubat Hareketi, ülkede toplumsal bilinç oluşturdu"

RABAT (AA) - LEYLA ES SABİTİ - Fas'ın Marakeş kentindeki Cadi Ayyad Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü Abdurrahim el-Allam, 20 Şubat Hareketi'nin,...
Faslı uzman: "20 Şubat Hareketi, ülkede toplumsal bilinç oluşturdu"

RABAT (AA) - LEYLA ES SABİTİ - Fas'ın Marakeş kentindeki Cadi Ayyad Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü Abdurrahim el-Allam, 20 Şubat Hareketi'nin, ülkede toplumsal bilinç oluşturduğunu söyledi.

Marakeş'teki Cadi Ayyad Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü Abdurrahim el-Allam, 20 Şubat Hareketi'nin Arap Baharı'nın "Fas versiyonu" olduğuna işaret ederek, "20 Şubat Hareketi, toplumsal şuurun ve vicdanının oluşmasına katkıda bulundu." dedi.

Cezayir'de olduğu gibi halkların her an yüz binlerce insanı ayağa kaldırabileceğine işaret eden Allam, devrim hafızasının, bazı ülkelerde "istasyonlar" oluşturduğunu söyledi.

Allam, bu bağlamda 20 Şubat Hareketi'nin de ülkedeki büyük istasyonlardan biri olduğuna işaret ederek, "Hareket, ülkede silinmez bir bellek olarak kalacak." diye konuştu.

- "Zafiyet noktalarını gözlemleyebildi"

"20 Şubat Hareketi'nin reform getirdiği söylenemez." diyen Allam, ancak hareketin, zafiyet noktalarını gözlemlemekte başarılı olduğunu, bazı sorunların varlığına dikkati çektiğinin altını çizdi.

Allam, siyasal sistemin de bunu fark ettiğini ve kurumsal düzeyde girişimlerde bulunduğu aktardı.

- Arap ülkelerindeki gösteriler ikinci dalga mı?

Son dönemde Arap ülkelerinde yaşanan hareketlenmelere de işaret eden Allam, bunları Arap Baharı'nın ikinci dalgası olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti.

Allam, bu ülkelerden bazılarının farklı toplumsal ve itikadi dokulara sahip olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

"Bu ülkeler Arap Baharı'nın ikinci dalgası değil, zira Arap Baharı'na katılmadılar. Sudan, Cezayir, Lübnan ve Irak zaten Arap Baharı'nın ilk dalgasını bilmiyor."

Allam, Fas'taki protestoların ise yeni ifadelerle ortaya çıktığının söylenemeyeceğini aktardı.

Fas, Mısır ve Tunus'taki sosyal talepleri dile getiren ulusal karaktere sahip ayaklanmaların, çeşitli sebeplerle ivme kaybettiğine işaret eden Allam, şu ifadelere yer verdi:

"Bu ivme kaybı, tamamen kaybolduğu anlamına gelmiyor. Herhangi bir zamanda yeniden yükselebilir ve toplumlar kendini yenileyebilir. Bu yenilenme için 20 Şubat Hareketi ya da başka istasyonlardan ilham alınabilir."

Allam, bu bağlamda Fas'ta yaşananları, "yanardağ kraterinin açılması" olarak değerlendirdi.

Fas'ta son senelerde sosyal ve ekonomik koşullarda iyileştirme talep eden öğretmenlerin ya da Rif Hareketi'nin eylemlerini hatırlatan Allam, bu durumu, "krateri açılan yanardağın, zaman zaman kıvılcım püskürtmesi" olarak nitelendirdi.

- "Ülkedeki yeni girişimler, öncekilerin tartışmasını kapatmanın yolu"

Allam, Fas'ta bu yılın başlarında, ülkede yeni bir kalkınma programı önerilmesi adına "Kalkınma Modeli Özel Komitesi" toplantıları başlatılmasına değindi.

Fas siyasi sisteminin, her 5-6 senede bu tür girişimlerde bulunduğuna dikkati çeken Allam, şöyle devam etti:

"Bu yeni girişimlerin işlevi, önceki girişimlerden kaynaklı tartışmaları ortadan kaldırmak. Bu, eski tartışmaların üzerini örtmenin bir yolu."

Allam, Özel Komite'ye ilişkin tartışmaların 2 ya da 3 yıl süreceğini daha sonra yeni bir girişim sunulacağını öne sürdü.

- 20 Şubat Hareketi'nin doğuşu

20 Şubat Hareketi, Arap ülkelerinde başlayan ve "Arap Baharı" olarak adlandırılan halk ayaklanmalarının ardından siyasi ve bağımsız kesimlerden Faslı gençlerin, sosyal medya platformlarında bir araya gelmesiyle 20 Şubat 2011'de kuruldu.

Hareket, ülkede siyasi, hukuki ve anayasal reform talebiyle gösteriler düzenledi. Siyasi ve insan hakları gruplarının katıldığı bu gençlik hareketi vesilesiyle on binlerce Faslı, 20 Şubat 2011'de sokaklara çıktı. Ülkenin çeşitli kentlerinde düzenlenen gösterilerde, yeni bir anayasa, hükümet ve parlamentonun feshi, bağımsız ve şeffaf bir yargı, yolsuzluk yapanların yargılanması talepleri yükseldi.

Fas Kralı 6. Muhammed, 9 Mart'taki konuşmasında, göstericilerin taleplerine olumlu karşılık verdi, anayasal düzenleme taahhüdünde bulundu. Temmuz 2011'de yeni anayasanın kabulü ve buna müteakip, kasım ayında erken seçime gidilmesi, Adalet ve Kalkınma Partisi başkanlığında yeni hükümetin kurulmasının ardından gösterilere ev sahipliği yapan sokaklardaki hareketlilik, azalmaya başladı.


Kaynak: