Fedakar anne, otistik ikizlerini topluma kazandırmak için mücadele ediyor

Antalya'da eşinden ayrı yaşayan bir anne, büyük kızı ve özel eğitim alan otizmli ikizleriyle çevresindekilere örnek bir hayat mücadelesi veriyor.
Fedakar anne, otistik ikizlerini topluma kazandırmak için mücadele ediyor

Antalya'nın Kepez ilçesinde kiralık bir evde oturan 34 yaşındaki Şehriban Sabanlı'nın hayatı 8 yıl önce değişti.

Bir oğlu ve bir kızı varken, üçüncü kez hamile kalan Sabanlı, doktora gittiğinde ikizleri olacağını ve erken doğum riskinin bulunduğunu öğrendi. 

İkiz kızlarını hamileliğinin 8'inci ayında dünyaya getiren Sabanlı, onlara "Canan" ve "Cansu" adını verdi.

Kızları 2,5 yaşına geldiğinde konuşmayı bırakan Canan'ı doktora götüren anneye çocukta otizm belirtileri bulunduğu ancak tanı konacak kadar yeterli kriter tespit edilemediği bildirildi.

Kızına "Atipik Otizm" teşhisi konulmasıyla ilk defa otizmle tanışan Sabanlı, önceleri durumu kabullenemedi.

Sabanlı, çevresindekilerin "Ana sınıfına gönder geçer", "Bu çocukların bir şeyi yok, sadece hareketli", "Bizim çocuk da geç konuştu" gibi telkinleri üzerine 4 yaşına kadar hiçbir şey yapmadan bekledi. Ancak, ana sınıfına başlayan Canan ve Cansu'nun durumunu öğretmenleri fark etti.

Annenin yeniden doktora götürdüğü ikizlerin otizmli olduğu anlaşıldı. Böylece 5 yaşına gelen ikizler doktor tavsiyesiyle özel eğitim almaya başladı.

"Devletimizin verdiği bakım aylığıyla yaşıyoruz"

Hayatını çocuklarına adayan Sabanlı, AA muhabirine, şu an 8 yaşında olan ikizleri ve 11 yaşındaki diğer kızıyla devletin verdiği bakım aylığıyla yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını söyledi.

Çocukların durumunu kabullenemediği için eşinden ayrı yaşamaya başladığını anlatan Sabanlı, 15 yaşında bir de oğlunun olduğunu, onun da babasıyla kaldığını belirtti.

Eşinden destek göremediğini iddia eden Sabanlı, ikizlerin doğumuyla tüm hayatının değiştiğini dile getirdi.

Sabanlı, "Kızlarım okulda davranış problemlerine göre bireysel eğitim alıyorlar. Nesneleri ve sayıları öğreniyorlar. Eğer 2,5 yaşında, ilk fark ettiğimizde özel eğitime başlamış olsalardı, bugün çok daha farklı olabilirlerdi. Eşim bana inanmadı, beni bu mücadelede yalnız bıraktı." diye konuştu.

Otizmli iki çocukla yaşamanın çok zor olduğunu vurgulayan Sabanlı, ne zaman ne yapacaklarını bilemediğini, bu nedenle evdeyken kapıları kilitli tuttuğunu, tehlikeli eşyaları ulaşamayacakları yerlere koyduğunu kaydetti.

"Çoğu insan otizmin ne olduğunu bilmiyor"

Çocuklarını gözünün önünden bir an bile ayıramadığını aktaran Sabanlı, şunları söyledi:

"Kimseye emanet edemiyorum ne pazara ne alışveriş merkezine gidiyorum. Otobüse bile binince herkesin gözü bizde oluyor. Anlayışlı karşılayan da tuhaf tuhaf bakan da oluyor. Çoğu insan, çocuklarımla 'Sen neden bu kadar şımarıksın, anneni niye üzüyorsun?' diye konuşmaya çalışıyor, hemen uyarıyorum, 'Siz müdahale etmeyin, çocuklarım otizmli' diyorum. Bazıları anlıyor ama çoğu insan daha otizmin ne olduğunu bilmiyor. Çocuklarımı eve kapatmak istemiyorum, zaten onlara yapılacak en kötü şey eve kapatmak. İnsanlar bazen sıkıldıklarında, 'ölsem de kurtulsam' diyor, biz onu bile söyleyemiyoruz. Arkama kalmasınlar istiyorum. Allah benim canımı onlardan önce almasın."

"Mücadeleye devam edeceğim"

Otizmli çocukların özel yetenekleri olduğunu hatırlatan Sabanlı, kızlarının da sporda çok iyi olduğunu söyledi.

Sabanlı, kızlarının yüzme, jimnastik ve dağcılık sporlarında başarılı olabileceklerine inandığını belirtti.

Çocuklarını spora yönlendirmede imkanlarının yetersiz kaldığına değinen Sabanlı, "Devletimizin çocuklarım için verdiği aylıkla ayakta durabiliyoruz. Bu aylığın büyük bir bölümünü onların eğitimine ayırıyorum. Çocuklarımı bakacak kimse olmadığı için çalışamıyorum. Çok bir şey istemiyorum, bahçeli bir evimiz olsun, çocuklarım rahatça bu bahçede oynasın istiyorum. Çocuklarımın apartman ortamında yaşamaları çok güç, ev ortamı onları daha da sıkıyor. Ömrüm yettiğince onlarla mücadeleye devam edeceğim, eğitimlerini almaları için gayret göstereceğim." şeklinde konuştu.

Kaynak: