Fiyatı düşecek, çöpe gitmeyecek

Son kullanma tarihi yaklaşan ürünlerle ilgili geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanlığı devreye girdi. Vatandaşların almaya çekindiği ürünlerle ilgili kılavuz hazırlayan bakanlık, tüketim tarihi yaklaşmış ürünlerin indirimli satılması önerisinde bulunuldu. Türkiye’de her yıl kişi başına 93 kilogram yiyeceğin çöpe gittiğini söyleyen Nuran Erdem, “Ülkemizde gıda israfına yönelik örnek çalışmalar olmasına rağmen, henüz bilinç oluşmadı. Bu konuda herkese önemli görevler düşüyor, israfı azaltmalıyız” dedi.
Fiyatı düşecek, çöpe gitmeyecek

Türkiye’de her yıl kişi başına 93 kilogram yiyecek çöpe gidiyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Aksaray Üniversitesi Öğretim Görevlisi TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Nuran Erdem, “Gıda israfını önleme konusunda etkili ve gıda satış noktaları tarafından tercih edilen yöntemlerden bir diğeri ise marketlerde reyon indirimleridir. Tüketim tarihine az kalmış ambalajlı gıdalarda, müşteri tarafından satın alım konusunda çekince uyandıran meyve ve sebze ürünlerinde uygulanan reyon indirimleri de, gıdanın israf olmadan tüketiciye ulaştırılmasında etkili bir çözümdür” ifadelerini kullandı.

1-20220120175400.jpg

‘GIDA KAYIPLARI GELECEĞİN EN ÖNEMLİ SORUNUDUR’

Gıda kayıplarının günümüzün ve geleceğin en önemli sorunlarından biri olduğuna dikkat çeken Nuran Erdem, “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya genelinde üretimi yapılan gıdaların yüzde 25-33’ünün israf edildiğini ve ekonomik değerinin toplam 990 milyar dolar civarında olduğunu bildirmiştir. Dünya genelinde gıda israfının yüzde 30’unu tahıllar,  yüzde 40-50’sini köklü bitkiler, meyveler ve sebzeler, yüzde 20’sini yağlı tohumlar, et ve süt ürünleri ile balık çeşitleri oluşturmaktadır. Gıda kayıplarının ortaya çıktığı aşamalar tarlada üretim ve hasat esnasında, hasat sonrası harman ve depolama esnasında, gıdanın işlenmesinde, muhafazası, sevkiyat/dağıtım ve tüketim süreçleri esnasında meydana gelebilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde gıda kayıpları daha çok üretim, saklama, işleme, dağıtım ve pazarlama aşamalarındaki altyapı eksikliğinden; gelişmiş ülkelerde ise perakende ve tüketim aşamalarındaki gıda israfından kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda dünyada her gün 8 kişiden biri aç uyumakta ve 20 binden fazla çocuk açlık ve yetersiz beslenmeden hayatını kaybetmektedir” diye aktardı.

nuran-erdem-001.jpg

‘STT VE TETT’YE DİKKAT!’

Son tüketim tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi arasındaki farkın iyi anlaşılması gerektiğine değinen Erdem, “ Son Tüketim tarihi (STT) ve Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) ile ilgili bilgi eksikliği ve karmaşa gıda savurganlığını artıran nedenlerdendir. STT ile TETT arasında fark bulunmaktadır. Son tüketim tarihi (STT): Mikrobiyolojik açıdan kolay bozulabilen ve bu nedenle insan sağlığı açısından kısa süre içerisinde tehlike oluşturması muhtemel olan gıdaların tüketilebileceği son tarihtir. Süt, yoğurt, et ve et ürünleri vb gıdalarda kullanılmaktadır. STT geçen ürünler kesinlikle tüketilmemelidir. Tavsiye edilen tüketim tarihi (TETT): Uygun şekilde muhafaza edildiğinde, gıdanın kendine has özelliklerini koruduğu süreyi gösteren tarihtir. Uygun muhafaza şartlarında gıda bu tarihe kadar en yüksek duyusal, besinsel ve görsel özelliklerini korumaktadır. Tahıllar ve bakliyatlarda vb TETT kullanılmaktadır. Bu tarihten sonra ürün aynı kalite özellikleri göstermeyebilmektedir. STT yaklaşmış gıdalar, süresi içerisinde tüketildiği takdirde tehlike arz etmemektedir” şeklinde konuştu.

2-20220120175400.jpg

İSRAF NASIL AZALTILABİLİR?

İsrafın azaltılması için önerilerde bulunan Nuran Erdem şunları söyledi: “Gıdaların, gerek kısa mesafe gerek uzun mesafe nakliyesinde ‘’ambalajlama’’ kayıp ve israfın azaltılmasında önemli bir ekonomik araçtır. Alışveriş listeleri yapılmalı, ürünlerin Son Kullanma Tarihi/Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi ve kullanım şekliyle ilgili firmaların tüketicilere bilgilendirme yapması sağlanmalıdır. Yiyecek içecek işletmelerinde müşterilerin porsiyon büyüklüğü konusunda bilgilendirilmesi, kalan yiyeceklerin paketlenmesi ve paketlenemeyecek yiyeceklerin hayvan yemi olarak kullanılması için gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir. Gıda nakliyesi sırasında oluşan kaybın önlenebilmesi için üreticilerin eğitilmesi, stok yönetimin etkin planlanması gerekmektedir. İşletmelerin de müşteri sayıları ve porsiyon büyüklüğü konularında dikkatli davranması gerekmektedir.  Bayat ekmek toplama makinalarının, bazı belediyeler tarafından kurulması güzel bir örnektir. İsrafı azaltabilmek için tüketicilerin, gıdaları doğru şekilde nasıl muhafaza edecekleri, daha taze olan gıdaların buzdolabında arka raflara, raf ömrü azalan gıdaların ön taraflara yerleştirilmesi, zamanında tüketilemeyecek miktardaki fazla gıdaların dondurulması, artan gıdaların kullanımı ile ilgili yemek tarifleri verilmesi ve israfın farkına varılmasının sağlanması gibi konularda amacıyla eğitim faaliyetleri gerçekleştirilmelidir. Bu noktada, sosyal medya ve gelişen iletişim araçları kullanılarak daha büyük kitlelere ulaşılmalıdır.”

5-485.jpg

‘İSRAF EKONOMİK KAYBA NEDEN OLUYOR’

Gıda israfının ekonomik kayba neden olduğunun altını çizen Erdem, “Türkiye İsraf Raporu 2018 yılı verilerine göre, ülkemizde her yıl 26 milyon ton gıda israf olmakta, maddi karşılığı 555 milyar TL’nı geçmekte ve milli gelirinin yüzde 15’ine karşılık gelmektedir. Gıda kaybı ve israfının azaltılmasının temelde ekonomik, çevresel ve sosyal olarak üç boyut üzerinde önemli etkisi mevcuttur. İsraf durumunda olan gıda değerlendirilemediği sürece ekonomik bir kayba neden olmaktadır. En büyük israf meyve, sebze ve ekmekte görülmektedir. Meyve ve sebzelerde, üretilen miktarın yüzde 25-40’ı kaybedilmektedir. Ülkemizde gıda israfını azaltmak üzere, örnek çalışmalar olmasına rağmen, henüz yaygın bir durumda değildir. Ülkemizde israfla ilgili yapılan çalışmalardan öne çıkan bir uygulama olarak, ekmeği israf etme kampanyası görülmektedir. Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) "Ekmeğini İsraf Etme" kampanyası kapsamında yaptığı araştırmada, Türkiye'de her yıl 6 milyon ekmeğin israf edildiği ortaya çıkmıştır. Türkiye'de açlık sınırında yaşayan çok sayıda insan bulunurken, diğer taraftan ciddi miktarda ekmek ve gıda israfı olmaktadır” diye konuştu.

‘MUTFAK SERVİS VEBAR HİZMETİNDE İSRAF HATSAFHADA’

Konaklama işletmelerinde gıda israfının en fazla meydana geldiği birimlerin mutfak, servis ve bar hizmetleri olduğunun bilgisini veren Erdem, “Ayrıca, porsiyon miktarını fazlalığı, müşterilerin tüketebileceklerinden fazla gıda almaları, kalitesiz ürün kullanımı, personel eğitimsizliği, pişirme ve saklamadaki yanlış uygulamalar, depolama sorunları ve bilinçsiz satın alma gibi faktörler israf miktarını olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir” ifadelerini kullandı.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ