“Geçmişe yaslanıp geleceğe bakmalıyız”

Karapınar, “Bu milletin 2023, 2053, 2071 hedefleri var ve bu hedeflere ulaşabilmemiz için geçmişi unutmadan geleceğe bakmamız gerekiyor.” dedi.
“Geçmişe yaslanıp geleceğe bakmalıyız”

“Önümüze konulan hedeflerden sapmamalıyız”

Türkiye’nin 2016 yılında beklenen olaylardan çok beklenmeyen olaylarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Hasan Hüseyin Karapınar, “15 Temmuz sonrası tarihte benzerine ender rastlanacak birlik beraberlik görüntüsüyle milletimiz kenetlenerek başta devletimizi, milletimizi, vatanımızı, dinimizi, namusumuzu kurtardık” dedi.

2016 yılının beklenilen değil beklenmeyen olaylarla geçtiğini söyleyen KTO Başkan Yardımcısı ve Pınar Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Karapınar, “2015 yılında 7 Haziran ve 1 Kasım olmak üzere iki tane seçim geçirdik. Bu yıl seçimler yılı olduğu için daha öncesinden de Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşandığından 2016 yılından da beklentiler büyüktü. Artık seçimlerin bittiği Türkiye’nin uzun bir müddet seçimlerin olmayacağı yatımların ve ekonominin gelişeceği bir yıl bekleniyordu. 2015 yılının Kasım ayında Rus uçağının düşürülmesi ile 2016’ya beklediğimiz o çok güzel girişi yapamadık. 6-7 ay Rusya ile aramızı düzeltmek için çaba sarf ettik. Hesap edilebildiği kadarıyla bunun çarpanları hariç Türkiye ekonomisinin 10 milyar dolarlık bir kaybı oldu. Rusya ile enerji anlaşmalarımız ve enerji ticaretimiz devam etti ancak bir süre sıkıntılar tam anlamıyla giderilemedi. Şu anda dünyanın üzerinde durduğu enerji geçiş anlaşması ve yine ülkemiz için hem siyasi, hem ekonomik hem de askeri açıdan çok önemli olan nükleer santral anlaşması devam edecek denmesine rağmen yaklaşık bir yıla yakın bir durgunluk süreci yaşandı. Yani 2016 yılı beklentilerimizi değil de beklemediğimiz sürpriz olaylarla başladı. Maalesef 2016 yılında hiç kimsenin hatırlamak bile istemeyeceği 15 Temmuz olaylarını yaşadık.” şeklinde konuştu.

“MİLLET OLARAK KENETLENİP OLUMSUZLUKLARI BERTARAF ETTİK”

2016’da yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen iş adamlarımız, sanayicilerimiz ve milletimizin ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara izin vermediğini ifade eden Karapınar, “15 Temmuz sonrası tarihte benzerine ender rastlanacak birlik beraberlik görüntüsüyle milletimiz kenetlenerek başta devletimizi, milletimizi, vatanımızı, dinimizi, namusumuzu kurtardık. Dolayısıyla da aslında ekonomik olayları daha arka plana itmiş olduk ama tabi bunlar olmadan da yaşanılmayacağı için ilerleyen zamanlarda da ekonomiyi de yavaş yavaş toparlamaya başladık. 2016 yılında ülkemizin dışında yaşanan gelişmeleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Türkiye’de 3 milyon mülteci var. Bunu rakam olarak telaffuz ettiğimizde kolay gelebilir ancak bu duruma farklı pençelerden baktığımızda çok farklı neticelere varırız. Düşünün ki bir ülkenin nüfusu bir anda yüzde 3 artıyor. Buna dünyanın hangi gelişmiş, ileri ülkesi, hangi planlama ve organizasyonla bunun altından kalkabilir. Elhamdülillah devletimizin geçmişten gelen tecrübeleri, şefkatli, müşfik yüzü, halkımızın da büyük yardımı ve desteğiyle başka ülkeler için feciat oluşturacak bir olayı çok fazla sıkıntıya mahal vermeden kendi içimizde bu günlere kadar geldik. Mülteci akınının nüfusa, şehir planlamasına, ülke planlamasına, eğitimden iş alanına kadar her şeyi alt üst edebilecek bir durumdur.” dedi.

img_5525.jpg

“2016’DA HİÇBİR YATIRIM DURAKSAMADI”

2016’da kamu ve özel yatırımların duraksamadığını belirten Karapınar,  “Bu yaşananların yüzde 10’u başka bir ülkenin başına gelse, 15 Temmuz’u başka bir ülke yaşasa yıllarca kendine gelemez. Terör dünyanın neresinde meydana gelirse lanetlenmesi gereken bir beladır. Bunu da bu ülke dışında dile getiren başka bir ülke bulunmuyor. Birçok ülkenin beslediği birçok ülkenin başına bela olan terör grupları var.  Birer patlama oldu diye bir senedir olağanüstü halin devam ettiği ülkeler var. Biz bu olayları neredeyse günlük yaşıyoruz. Bu kadar olumsuzluk için hiç kimse işyerini bir saat dahi olsa kapatmadı. 16 Temmuz sabahı hepimiz işimizin başındaydık.  Tüm sanayi, tüm iş yerleri açıktı ve bu çok önemliydi. Bu kendisini yönetenlere güvenen bir yapıdır. Öyle bir olay başımıza 20 sene önce gelseydi ne olurdu bilemem. O gün o duruşu sergileyebilmek her liderin harcı değildi.  2016 yılında tüm bu yaşananlara rağmen devlet yatırımlarında da bir dakika duraksama yaşanmadı. 15 Temmuz’dan sonra açılan köprülere, tünellere ve diğer yatırımlara bir bakın. Avrupa’nın ya da dünyanın başka bir yerinde yerin 110 metre altından iki kıtayı birleştirecek bir yatırım yapılsaydı dünya ayağa kalkardı. Bunlar günlerce, aylarca konuşulurdu. Biz bu tip yatırımları kanıksadığımızdan olacak ki bir hafta bile konuşmuyoruz. Ya da çok yoğun gündemler geliştiğinden gündemin gölgesinde kalıyor. Bu yatırımların devam etmesi olumsuzluklara pirim vermeme anlamı taşıyor.” şeklinde konuştu.

w_3226.jpg

“GEÇMİŞE UNUTMADAN GELECEĞE BAKMALIYIZ”

Türkiye’nin önünde üç önemli hedefinin bulunduğunu ve 2016’da yaşananları unutmadan geleceğe bakmalarının gerektiğini aktaran Karapınar, “2015 sonunda 2016 yılında beklediğimiz bahar havasını bir yıl ertelemiştik. Bizim durumumuzdaki ülkeler durağanlığa ya da eksi büyümelere hatta yüzde 5’lerin altında büyümelere bile tahammül edemez. Avrupa ülkeleri yüzde 1 büyüdüklerinde bile bunu başarı olarak kabul ediyorlar. Çünkü bu milletin 2023, 2053, 2071 hedefleri var. Bizim bu hedeflere ulaşabilmemiz için geçmişi unutmadan ancak geçmişe de takılı kalmadan geleceğe bakmamız gerekiyor.  Tarih bize maalesef acı yüzünü gösteriyor ancak bu coğrafya böyle. Bu coğrafyada kalmaya devam edeceksek ve bu coğrafyada söz sahibi olacağız diyorsak ve Müslüman kimliğinizle ezilen değil de adaletle idare edilen olacağım diyorsanız, mazlumların hakkını savunma gibi de bir idealiniz varsa hakkını vermeniz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.  

a-osmangazi-koprusu-sadece-haber-3.jpg

“BÜYÜYEN TÜRKİYE BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR”

Türkiye üzerinde oyunlar oynayanların arka planında büyüyen bir Türkiye’nin olduğunu sözlerine ekleyen Karapınar, “Rusya ile yapılan son anlaşmalarla ülkemiz enerji geçiş hatları üzerinde konumlanacak. Şu anda enerjiye 50 milyar dolardık para harcıyoruz. Ekonomide açığımız da buradan kaynaklanıyor. Eğer nükleer santrallerimiz devreye girerse, başka enerji yatırımlarını devreye sıkabilirsek bu açık kapanacaktır. Türki Cumhuriyetler ve Rusya’nın doğal gaz ve petrolünün ülkemizden geçiyor olmasının bize sağlayacağı çok büyük ekonomik katkıları olacaktır. Bunun ötesinde müthiş stratejik önemli olan projeler. Artık Avrupa bizim topraklarımız üstünden geçen enerji ile beslenecek. Avrupa’da buna mahkûm olmak istemiyor. Bugünkü Türkiye karşıtlıkları ve Türkiye’yi sıkıntıya sokmak için önce terör sonrasında da ekonomik yüklenmemin temelinde bu birkaç sebep yatıyor. Bu ülke hepimizindir. Mücadele etmek sadece siyasilerin, askerin ve güvenlik güçlerinin görevi değildir. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi gidebilecek başka bir yerimiz de yok. İş âlemi olarak ne fedakârlık varsa yapmamız gerekiyor.  Hepimizin taşın altına elimizi koymamız gerekiyor.” diye konuştu.

İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ