Güneş enerjisinde "YETA" önerisi

Güneş enerjisi platformu Solarbaba'nın kurucusu Uğurel:- "ABD'de ve Avrupa'da da uygulanan yenilenebilir enerji üreticisi ile kurumsal elektrik tüketicisi arasında imzalanan Yenilenebilir Enerji Tedarik Anlaşmaları'nın artık Türkiye'nin de gündemine gelme
Güneş enerjisinde "YETA" önerisi

İZMİR (AA) - YUSUF ŞAHBAZ - Güneş enerjisi platformu Solarbaba'nın kurucusu Ateş Uğurel, ABD'de ve Avrupa'da da uygulanan, yenilenebilir enerji üreticisi ile kurumsal elektrik tüketicisi arasında imzalanan Yenilenebilir Enerji Tedarik Anlaşmaları'nın (YETA) artık Türkiye'nin de gündemine gelmesi gerektiğini belirtti.

Uğurel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güneş enerjisine olan ilginin, her yıl düşmeye devam eden yatırım maliyetlerine paralel olarak tüm dünyada hızla arttığını söyledi.

Hem temiz hem de en ucuz elektrik üretim yöntemi olarak dikkati çeken güneş enerjisinin artık hedef kitlesinin tüketiciler olduğuna işaret eden Uğurel, bu anlamda yeni sistemlere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

Bu anlamda ABD ve Avrupa'da "Corporate Renewable Power Purchase Agreement" olarak isimlendirilen sistemin Türkiye'de de uygulanabileceğini belirten Uğurel, bunu Türkçeye YETA olarak çevirdiklerini ifade etti.

Sistemin işleyişine ilişkin bilgi veren Uğurel, şöyle konuştu:

"Örneğin bir sanayici şu anda kendi çatısına güneş enerjisi santrali (GES) kurarak mevcut lisanssız elektrik üretimi yönetmeliği kapsamında kendi ihtiyacının bir bölümünü sağlayabilir. İşletmenin devrede olmadığı tatil günlerinde ise fazla elektriği dağıtım şirketine satabilir. Bu modelde sanayici tüm finansal yatırımını kendi yapmalı. Muhtemelen bir bankaya gidecek, kredi alacak, yüzde 20-30 öz sermaye ayıracak ve geri kalan bedeli de bankaya 6-7 yıl boyunca kredi olarak ödeyecek.

Finans bulmakta zorlanan pek çok sanayici var. Eğer YETA devrede olsaydı ne olurdu? Aynı sanayicinin çatısına, otoparkına, boş arazisine bir GES yatırımcısı bir santral kurar ve sanayicinin cebinden para çıkmazdı. Çatısına GES'i kim kurduysa onunla uzun süreli bir YETA imzalar ve üreticiye güneş elektriğinin bedelini aylık olarak öderdi. Böylece sanayici güncel elektrik tarifesinden daha ucuz elektrik alımı yapabilirdi. Bu sayede kurulumların da sayısı çok daha hızlı bir şekilde artardı."

YETA'nın hayata geçirilmesi halinde kurumsal yerli ve yabancı enerji yatırımcılarının bu modelin paydaşı olacağına işaret eden Uğurel, çok farklı YETA uygulamalarının mümkün olabileceğini dile getirdi.

- "Öncelik her zaman yerinde üretim ve tüketim"

Çatı tipi GES'lerin sanayicinin ihtiyacının küçük bir bölümünü karşılayacağını anlatan Uğurel, "Öncelik her zaman yerinde üretim ve tüketim ancak bunun yetersiz kaldığı çok sayıda örnek görüyoruz. Bunun için ilk önce aynı dağıtım bölgesinde kalmak üzere, sonra da tüm Türkiye'ye yayılacak uygulamalara geçmek lazım. Bir başka güncel örnek de büyük turizm tesisleri, çatılarında çok az yer var ama hepsi temiz, ucuz güneş enerjisinden yararlanmak istiyor. Antalya'daki birçok otel bir kooperatif gibi bir araya gelerek, örneğin Burdur'da kurulacak bir 100 mw gücündeki GES'in elektriğini uzun süreli satın alabilir. Bu modelde zaman içinde herhangi bir kamu desteği olmadan çok ciddi bir GES ve RES kapasitesi oluşturmak mümkün olacak." dedi.

Uğurel, modelin önemli ölçüde istihdam ve yerli teknoloji üreticilerine önemli bir pazar oluşturacağını kaydetti.

Benzer uygulamaların ABD'de başladığına, Avrupa'da da devam ettiğine dikkati çeken Uğurel, "Artık Mercedes, Google, Facebook, Amazon gibi dev sanayi ve teknoloji şirketleri temiz enerji yatırımcılarından uzun süreli güneş, rüzgar elektriği satın almaya başlıyor. Belki de YETA devreye girdikten ve yayılmaya başladıktan sonra artık alım garantili yarışmalara ihtiyaç kalmayacak, sadece kapasite verilmesi yeterli olacak. Gerisi kamu tarafından da sürekli altı çizilen öngörülebilir ve liberal serbest piyasa koşullarına bırakılsın." diye konuştu.

Uğurel, şu anda YETA ile ilgili hiçbir mevzuatın olmadığını aktararak, bu konuda farkındalık çalışmaları ve çalıştaylar yapacaklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: