Havvanur Pampu: Psikolojiniz beslenme düzeninizi etkilemesin!

Beslenme ve diyetetik üzerine aldığı eğitimleri insanlara sunabilmek adına 2018 yılında ailesinin desteği ile açmış olduğu B-Fit Kadınların Spor ve Yaşam Merkezi ile birçok kişinin hayatına dokundu. Almış olduğu eğitimlerle alanında deneyim sahibi Beslenme ve Diyet Uzmanı Havvanur Pampu, Covid-19’da beslenmemize nasıl önem göstermemiz gerektiği ve bu süreçte psikolojimizin yemeğe etkilerini Yeni Haber okurları ile paylaştı.

Eğitimlerini tamamladıktan sonra insanlara bu birikimi aktarma düşüncesi ile açtığı merkezinde hizmet veren Beslenme ve Diyet Uzmanı Havvanur Pampu; “26 yaşındayım ve ailem sayesinde genç yaşta girişimci oldum. 2016 yılında beslenme ve diyetetik bölümünden diyetisyen unvanıyla mezuniyetimi aldım. 2016 yılında halk sağlığı alanında yüksek lisansa başladım. 2018 yılında HİS Federasyonu’ndan Wellness Antrenörlük eğitimi aldım ve Wellness Antrenörü oldum. Almış olduğum eğitimleri birleştirip kadınlara özel spor ve yaşam merkezi açtım” dedi.

‘SAĞLIĞIMIZI DÜZENLEMEK BİZİM ELİMİZDE’

Covid-19’da evde kal çağrıları ile evdeki düzensiz beslenmeyle insanların sağlık düzeninin de bozulduğuna dikkat çeken Pampu; “Covid-19’dan kaynaklı yaşantımızda birçok şey değişti.  Değişim sürecinde sağlık düzenimizin bozulması çok normal. Fakat bunu en aza indirmek ve düzenlemek yine bizim elimizde. Bir diyetisyen olarak hasta kişiler için elimden bir şey gelmese de hastalığa henüz yakalanmayan kişiler için birkaç önerim var; Önerilerimin en başında düzenli uyku geliyor. Ülkece stresli bir zaman dilimi geçiriyoruz ama düzenli uyku vücudun kendini dinlendirmesi için de gereklidir. Daha az stres yapmak ve panik olmamak gerekiyor. Kendimize ait vakit oluşturalım. Bu ayrılan vakitte stres oluşturacak aktiviteler yerine serotonin hormonunu salgılatıp mutluluk verici aktiviteler yapmalıyız. Düzenli ve sağlıklı beslenmek gerekiyor. Elbette egzersiz şart! Evde kalalım ama hareketsiz kalmayalım. Hem bağışıklık sistemimiz hem de genel sağlığımız için egzersiz yapmayı ihmal etmeyelim. Neredeyse internet olmayan ev yok diyebiliriz. Egzersiz videoları açıp yapmaya çalışılabilir ya da online hizmet alarak egzersizler yapılabilir” ifadelerini kullandı.

‘PSİKOLOJİMİZ YEMEK DÜZENİNİ ETKİLİYOR’

Psikolojik problemlerin halkı yemek yemeye sevk ettiğini söyleyen Pampu; “ Evde kal çağrılarına uyulması çok güzel ama kötü bir açısı da daha çok tüketim yapılmasıdır. Ben bu durumun bilinçaltında yaşanan psikolojik sorunlara bağlı olduğunu düşünüyorum. Hayatlarımızda belirsizlik oluştu ve geleceğe dair karşı korku yaşıyoruz.  Bu da bizleri yemek yiyerek rahatlamaya itiyor. Bu noktada dikkatli olmalı bilinçli tüketim yapmalıyız. Sosyal medya ve çevremde görüyorum ki insanlar evde kalınca pasta, börek yapmaya başladılar. Bu çok normal stres altında basit karbonhidratların verdiği geçici mutluluk ihtiyacı oluştu. Fakat sağlıklı beslenmek bağışıklık sistemimizi güçlendirir. En azından günde iki porsiyon meyve üç porsiyon sebze tüketelim. Genel olarak hastalandıktan sonra tedavi arıyoruz ama hasta olmadan önlemler almak gerekiyor.  Hem kendi sağlığımızı korumamız hem de kıtlık oluşturmamamız için fazla yiyecek tüketiminden kaçınmalıyız. Covid-19’a vücudu dirençsiz birçok kişinin yakalanacağı öngörülüyor. Bu yüzden bu riske karşılık şimdiden sağlıklı beslenerek bağışıklık sistemimizi güçlü tutmalıyız ki hafif atlatabilelim” dedi.

‘ONLİNE HİZMET VERİYORUM’

İlerleyen günlerde sosyal medya üzerinden canlı yayın yapma planı olduğunu dile getiren Pampu; “Sosyal medyada canlı yayın yapmaya alışkın değildim. Ama bu süreç buna alışmamı sağlayacak gibi görünüyor. İlerleyen günlerde evde nasıl sağlıklı beslenebiliriz ile ilgili canlı yayın yapma hazırlığı içerisindeyim. Ayrıca online olarak bire bir hizmet vermeye de başladım. Hem diyetisyen hem de antrenör olmam bu noktada danışanlarıma avantaj sağlıyor. Onları görüntülü arayarak egzersiz yaptırıyorum. Böylelikle onları görerek yanlış hareketler yapmalarını engelleyip sakatlanma riskini azaltıyorum” ifadelerini kullandı.

‘SU YAŞAM İÇİN ELZEMDİR’

Su içmenin yaşam için en önemli yapıtaşı olduğunu ifade eden Pampu; “Su,  diyet listelerinde hassas noktamdır. Danışanlarım bilir ki bütün bir hafta diyete uysalar da eğer yeterli su içmedilerse olumlu sonuçlar beni mutlu etmeyecektir. Diyet sürecinde benim için önemli olan sağlıklı beslenmeyi yaşam biçimleri haline getirmektir. Su içmek de bu noktada temel yapıtaşlarından birisidir. Kısaca sadece bu süreçte değil yaşamları boyunca su içmeyi ihmal etmemeleri gerekiyor. Su yaşam için elzemdir. Gün içerisinde 2-3 litre su tüketmek gerekiyor. Elbette bu miktar kişiden kişiye göre değişiyor. En az su içme miktarı kadar su tüketme zamanı da önemlidir. Tek sefer de bol su içmektense az miktarlarda gün içerisine yayılmalıdır” diye konuştu.

 ‘BESLENME BİR BÜTÜNDÜR’

Beslenmenin bütün olduğu ve tek bir besinden mucize beklemenin yanlış olduğuna dikkat çeken Pampu; “Mucizevi olarak atfedilen karışımların hepsini takip ettim diyemem ama bildiğim gördüğüm kadarıyla çok yanlış paylaşımlar yok. Fakat unutulmamalıdır ki tek bir besin mucizevi değildir.  Beslenme bir bütündür ve tek bir yiyecek ile hasta olunmadığı gibi tek bir besin ile de mucize beklememek gerekiyor. Bu virüsle ilgili kesin net bir tedavi yokken kesin net bir beslenme yöntemi de beklememek gerekiyor. En iyi yöntem genel sağlığımızı korumaya devam etmektir” ifadelerini kullandı.

‘VİTAMİN EKSİKLİĞİNDE ENFEKSİYON TEDAVİSİ UZUN SÜREBİLİR’

Vitamin eksiliği ve bağışıklık sistemindeki etkilerini dile getiren Pampu; “İnsan bir bütündür. Bu sebeple vitamin eksiklikleri sadece bağışıklık sistemini değil bütün vücut sistemlerini etkilemektedir. Buna en bilinen örnek birçok diyabet hastasının zaman içerisinde sadece sindirim de değil kalp ve böbreklerinde de rahatsızlıklar görülmesidir. Bu yüzden vitamin eksiklikleri giderilecek şekilde beslenilmeli ve gerekirse vitamin takviyesi alınmalıdır. Böylelikle vücut normal olarak çalışabilir ve gelebilecek enfeksiyonlara karşı güçlü bir şekilde savaşabilir.  Vitamin eksikliklerinde enfeksiyon rahatsızlıklarının tedavisi daha uzun sürebilir.  Bu zamanda vitamin eksiklerini önlemek için önerilerim; Yeteri seviyede D vitamini almak için günde 15-20 dakika balkona çıkıp avuç içlerimizi güneşe tutmalıyız. Antioksidan vitaminlerden A vitamini almak gerekiyor. Örnek besin olarak salatalarımıza havuç ekleyebiliriz. Güçlü bir bağışıklık için C vitamini almalıyız. Bunun için içtiğimiz sulara limon ekleyebiliriz, meyve olarak portakal tercih edebiliriz, bitki çayı olarak da kuşburnu çayı içebiliriz. Antioksidan özelliği olan E vitamini de almak gerekiyor. Örnek besin olarak yeşil yapraklı sebzeler ve çiğ kuruyemişlerdir” diyerek sonlandırdı.

TÜRKAN YILMAZ / YENİ HABER GAZETESİ