‘Hayat sosyal medyadan ibaret değil’
Yeni Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Lokman Koyuncuoğlu dün Meram Şifa Hatun Meslek Teknik Anadolu Lisesi öğrencileriyle bir araya geldi. ‘Hangi İletişim’ konulu konferans gerçekleştiren Koyuncuoğlu, gençlerin sosyal bağımlılığıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‘HER ŞEY POPÜLER OLMAK DEĞİLDİR’
Geçtiğimiz hafta sosyal medyada iki kişinin ön plana çıktığına değinen Koyuncuoğlu, “Birincisi Artvinli Ümmü Gülsüm diğeri Ankaralı Hasan. Bunlar Türkiye’ye bir mesaj verdiler. Ümmü Gülsüm konuşma engeli olmasına rağmen kendisinin konuşma yeteneğiyle ilgili herhangi bir sorun yaşamadığını çok güzel sempatik hareketlerle, gülümsemeyle hayatını sürdürdüğünü içinde bulunduğu imkanlarla şükretmesini bildiğini gösterdi. Herkesin sempatisini kazandı. Ve en son verdiği mesaj da Türkiye’deki gündeme ve sosyal medyaya damga vurdu. “Bazen yetinmek gerekir” dedi ki insanın kanaat sahibi olmasının bir mesajıydı bu. Biz kendimize ait değerleri ortaya koyabilirsek mutluluğu küçük şeylerde ararsak gerçekten imkanlarımıza, elimizdekilere sahip çıkarsak mutlu olabiliriz. Her şey sosyal medyada beğenme, sosyal medyada popüler olmak üzerine kurulu değildir. Sadece gerçek hayatta da insanlarla güzel ilişkiler kurup onların gözlerine bakarak tebessüm ederek gülümseyerek sürdürebiliriz. Bu çok daha gerçekçi samimi güven ve mutluluk verir” şeklinde konuştu.
‘BU BİR KURGU DEĞİLDİ’
Geçtiğimiz günlerde Türkiye gündemine oturan ve söyledikleriyle beğeni toplayan Ankaralı Hasan'la ilgili açıklama yapan Koyuncuoğlu, “Ankaralı Hasan çok önemli bir mesaj verdi. Türkiye gündemini salladı. Çünkü bir akademisyen araştırma yapıyordu. Bu bir kurgu değildi. Bazı sosyal medyada paylaşılanların çoğu algı oluşturmak için kurgu olur. Bu bir kurgu değildi. Araştırma görevlisi sokaktaki insanlarla bir araştırma yapıyordu. Cep telefonunun kamerasını açtı. “Ben Hasan 29 yaşındayım. Ankaralı Hasan, aslında Çankırı Ilgaz’lıyım. Ben geceleri metro istasyonlarında yatıyorum. Orada klimanın sıcak havasıyla yere serdiğim karton kağıtlar üzerinde yatıyorum. Buna şükür yaşıyorum işte. Haftada bir gün selpak satarak kazandığım paralarla otele gidiyorum, temizleniyorum. Bir gün bile olsa bir yorganın, battaniyenin altında yatmak, temizliğimi yapabilmek benim için yeterli. Allah beni sınıyor. Bana altından kalkamayacağım yükler vermiyor. Ben buna katlanabiliyorum ki böyle yaşıyorum. Geleceğe dair bir umut taşıyorum. Benim de bir işim ve evim olacak buna da inanıyorum. Çünkü Allah şuanda beni sınıyor” dedi ve kanaatkarlığın, içinde bulunduğu ortama saygı duymanın en önemli mesajını da vermiş oldu. bu çok daha önemli ve bu iki mesajla bizim 25-30 milyon arasındaki genç nüfusumuzun alması gereken temel mesaj buydu” diye konuştu.
‘HAYAT SOSYAL MEDYADAN İBARET DEĞİL’
Hayatın sosyal medyadan ibaret olmadığını sözlerine ekleyen Koyuncuoğlu, “ Hayatı arkadaşlarınızla gerçekten yaşarsanız, arkadaşlarınızla, ailenizle, hocalarınızla, öğretmenlerinizle ve aile bireylerinizle temasınız güzel olursa onların size yaptığı olumlu davranışlardan olumlu mesajlar, pozitif enerjiler alabilirseniz, mutluluğunuz artar. Her şeyi sosyal medyada beğenmek, reetwet etmek, paylaşma üzerine kurduğunuzda kendinizi başkalarıyla kıyasladığınızda çok ciddi depresyonlar, sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Zaten o gerçek de değildir. Bir kısmı onları başka gereçlerle yapıyor olabilir. Onun için bunu hayatımızın temeline sokmamalıyız. Elbette sosyal medya hayatımız olacak, elbette paylaşımlar yapacağız, elbette güzel şeyleri beğeneceğiz ve yorum yapacağız. Ama bunu hayatımızın merkezi olarak almayacağız” diye aktardı.
‘DÜNYADA GLOBALİZM RÜZGARI ESİYOR’
Dünyada artık çok ciddi bir globalizm rüzgarı estiğini dile getiren Koyuncuoğlu şunları söyledi: “ Globalizm’e karşı durmamız gerekiyor. Buradaki temel amaç: ‘Şuanda dünyada yaşayan insanların önce cinsiyetsiz olmasını sağlamak.’ Cinsiyetsizliği sağlandıktan sonra ki bununla ilgili propaganda araçlarının dijital medya unsurlarında sürekli dizilerde filmlerde yapıldığını görüyorsunuz. Cinsiyetsizliği sağladıktan sonra tek din, tek dil ve tek ırk üzerine propaganda yapmak bunları dönüştürmek çok daha kolay olacak. Çünkü cinsiyetsiz insanın artık çok fazla iddiası olmayacak. Onun bir ailesi bir geleceği olmayacak. Ruhsuz, robotik ve sadece kendisini söylenen şeyleri yapan ve birilerinin emrinde olan bir yapıya dönüşecek. Tam da şimdi medeniyetimiz bizim bunun mücadelesini vermek üzere bugünlere geldi. Bunu da inşallah sürdüreceğiz bunu sürdürmekle alakalı siz de temel eğitiminizi çok iyi alıp geleceğe hayata dair hazırlık yapacaksınız ve işinizi iyi yapmakla ilgili çalışacaksınız.” Başkalarının haklarını gasp ederek zengin olmanın geleceği olmayan bir yaşam türü olduğunu vurgulayan Koyuncuoğlu, “Hiçbir şekilde çalışmadan, emek vermeden, alın teri harcamadan zengin olmak yok. Bunun önünü kapatacağız. Çalışmadan, üretmeden, herhangi bir şey ortaya koymadan da yaşamak yok” diyerek sözlerini tamamladı.
• SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ
