Her yıl 100 milyon kişi bu hastalığa yakalanıyor! 15 dakikada bulaşıyor, 6 haftada iyileşiyor

Uyuz hastalığının 15-20 dakikada temasla bulaştığına dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, özellikle geceleri artan kaşıntının uyuz hastalığının en önemli belirtisi olduğunu söyledi. Uyuz hastalığına karşı evde alınması gereken önlemler.
Her yıl 100 milyon kişi bu hastalığa yakalanıyor! 15 dakikada bulaşıyor, 6 haftada iyileşiyor

Uyuz hastalığı özellikle okul, bakım evleri, kışla veya yurt gibi toplu yaşanan yerlerde çok sık ortaya çıkar. Uyuz hastalığının 15-20 dakikada bulaştığını belirten Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, "Özellikle geceleri artan kaşıntı, uyuz hastalığının en önemli belirtisidir. Akarlara karşı ise eşyalar 50 derecede en az 10 dakika yıkanmalı ve sıcak bir kurutucuda kurutulmalı ya da -10 derecede en az 5 saat dondurulmalı." dedi. Uyuz hastalığı belirtileri ve tedavisi hakkında tüm detaylar haberimizde...

DHA'da yer alan habere göre Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, yılda yaklaşık 100 milyon kişiyi etkileyen uyuz hastalığına ilişkin önemli uyarılarda bulundu. 

KADIN VE ERKEK AYIRMAKSIZIN HERKESTE GÖRÜLEBİLİR

Uyuz hastalığına Sarcoptes Scabiei akarının neden olduğunu anlatan Doç. Dr. Topaloğlu Demir, çok kaşıntılı ve bulaşıcı paraziter bir deri hastalığı olan uyuza dair şunları söyledi:

"Uyuz, yılda yaklaşık 100 milyon kişiyi etkileyen yaygın bir halk sağlığı sorunudur. Kadın erkek ayrımı yapmadan her iki cinste, tüm yaş gruplarında, tüm sosyoekonomik düzeylerde ve tüm etnik gruplarda görülebilir. Özellikle bakım evleri, kışla, okul ve yurtlar gibi toplu yaşanan yerlerde daha sık görülür. Hastalık kişiden kişiye yakın temasla (aynı yatakta yatma, ortak giysilerin kullanımı gibi), genellikle 15-20 dakikalık bir temas süresinde bulaşır. Tokalaşma gibi kısa süreli temaslar ile bulaşmadığı düşünülmektedir." 

"BULAŞICIDIR VE EGZAMAYLA KARIŞABİLİR"

Doç. Dr. Topaloğlu Demir, Sarcoptes Scabiei akarının nasıl bulaştığını şöyle açıkladı:

"İnsan gözü ile fark edilemeyen dişi akar yaklaşık 0,4 mm boyutundadır. Deri yüzeyinde çiftleştikten sonra, erkek akar ölür ve dişi, dört ila altı hafta boyunca yumurta bıraktığı derinin altına gömülür. Yumurta üretimi günde bir ila üç yumurta oranında gerçekleşir ve yumurtalar bırakıldıktan iki ila üç gün sonra larvalar ortaya çıkar. Larvalar yaklaşık iki hafta içinde olgunlaşır ve yeni akarlar çiftleşmek ve çoğalmak için yuvayı deri yüzeyine kadar keser. İlk istila ile akar dışkısına karşı ortaya çıkan duyarlılık reaksiyonu sonucu görülen uyuz bulguları, altı haftaya kadar gelişmeyebilir ve bu süre zarfında, başta aynı evde yaşayanlar olmak üzere uyuz hastası ile teması olan diğer kişiler de enfekte olabilir. Egzama başta olmak üzere kıl kökü iltihapları, böcek ısırıkları, mantar enfeksiyonları gibi pek çok deri hastalığı ile karışabildiği için tanısı gecikebilir."

BELİRTİLER ÖZELLİKLE GECELERİ ORTAYA ÇIKIYOR

Özellikle geceleri ve sıcaklıkla artan kaşıntının, uyuz hastalığının en önemli belirtisi olduğuna değinen Doç. Dr. Topaloğlu Demir, şöyle devam etti:

"Bulgular ve şikayetler, el parmak araları, el bileğinin iç kısmı, koltuk altları, bel, kalça, ayak ve ayak bileğinde daha şiddetlidir. Kadınlarda özellikle meme ucu ve çevresi, erkeklerde genital bölgede kaşıntı olması uyuz için tipiktir. Sıklıkla parmak aralarında ve el bileğinde görülen, 1-10 mm uzunluğundaki tünel olarak adlandırılan beyaz, kırık çizgi şeklindeki oluşumlar en belirgin bulgusudur. Bunun dışında deride kaşıntı izleri, kaşıntılı kabarıklıklar, içi şeffaf su ile dolu, milimetrik, inci tanesi şeklindeki kabarcıklar ve egzama benzeri kaşıntılı, kepekli kızarıklıklar bulunabilir."

EŞYALAR BU ŞEKİLDE TEMİZLENMELİ

Doç. Dr. Topaloğlu Demir, uyuz hastalığının bebekler ve yaşlılar dahil herkese bulaşabildiğine dikkat çekerek, "Uyuz hastalığı olan kişiler dışında, hastaların temas ettiği eşyaların da bulaştırıcı olduğu biliniyor. Sarcoptes Scabiei akarının dış ortamda uygun şartlarda 8 güne kadar canlı kalabildiği ve tedavi olan kişilerde bile yeniden hastalığa yol açabileceği gösterildi. Eşyalardan dişi akarın ve yumurtaların yüzde 100 yok edilmesi için 50 derece ve üzerinde 10 dakika ve üzeri yıkama ve sıcak bir kurutucuda kurutma ya da -10 derecede en az 5 saat dondurulması gerekiyor. Bu işlemlere tabi tutulamayan eşyalar ise 8 gün kadar plastik torbalara konularak kaldırılmalı." dedi.

UYUZ HASTALIĞI TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Uyuz hastalığının kendiliğinden iyileşmediğini, muhakkak bir hekim tarafından tedavi edilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Topaloğlu Demir, uyuz hastalığı tedavisiyle ilgili şunları söyledi:

"Tedavi hekim tarafından hastanın yaşına, özel durumuna (gebelik, emzirme gibi) ve hastalık şiddetine göre kişiye özel olarak planlanır. Permetrin içeren krem ve losyonlar, kükürtlü karışımlar sıklıkla kullanılan topikal (vücuda sürülerek uygulanan) tedavilerdir. Tedaviye başlamadan önce tırnakların kısa kesilmesi, keselenerek banyo yapılması başarılı bir tedavi için çok önemlidir. Topikal tedavilere yanıt vermeyen, dirençli hastalarda paraziti öldürmeye yönelik ağızdan ilaçlar verilmektedir. Aynı yaşam ortamını paylaşan herkesin, o anda aktif şikayetleri olmasa bile eş zamanlı tedavi edilmesi gerekmektedir. Bir diğer önemli nokta ise tedavi süresince, yaklaşık olarak 6 hafta, misafirliğe gidilmemesi ve eve misafir davet edilmemesidir. Doğru bir tedaviye rağmen kaşıntı ve hastalık bulguları 2 ila 6 haftaya kadar devam edebilir. Tekrarlayan uygulamalar gerekebilir." 

SOSYAL MEDYADAKİ KÜRLERE DİKKAT EDİN

Doç. Dr. Topaloğlu Demir, sosyal medyada uyuza karşı etkili olduğu iddia edilen çamaşır suyu, kül, sarımsak, karbonat, sirke gibi karışımların uygulanmaması gerektiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Uyuz tedavisinde sadece şikayetleri olan kişinin tedavisinin yeterli olmadığı unutulmamalıdır. Bireysel olarak uygulanan, yeterli bilimsel kanıta sahip olmayan bu tarz uygulamalar ile hastalar başlangıçta kısmen rahatlasa bile, doğru ve yeterli bir tedavi almadıkları için zaman kaybetmekte ve hastalığın çevrelerinde bulunan, temas halindeki diğer kişilere yayılmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu tarz uygulamaların kontrolsüz ve bilinçsiz bir şekilde uygulanması, deriyi kurutarak, egzamalara ve dolayısıyla kaşıntılara neden olabilmektedir. Bu durum hastalarda tanıda gecikmelere, yanlış tanılara, deri yapısı bozulduğu için de tedavide zorluklara yol açmaktadır. Kükürtlü sabunlar, tıbbi tedaviye ek olarak, tedavi öncesi ve sonrası banyo ve keseleme işlemleri sırasında kullanılabilir."