Her yönüyle Konya’nın örnek genci

Mustafa Büyükkaplan Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunu 19 yaşındaki Hüseyin Furkan Erdem, YKS'de Yabancı Dil Testi Arapça Alanı Türkiye birincisi ve Sözel Alan Yeterlilik Testi Türkiye üçüncüsü oldu. Erdem, hafızlığını korumak için üniversite hayatına ilahiyatta devam etmek istediğini dile getirdi.

Hafızlığın eğitimine büyük katkısı olduğunu söyleyen Hüseyin Furkan Erdem, “Mustafa Büyükkaplan Ortaokulu’nda hafızlık yaptım. 7. sınıfın ortalarında bitirdim. 8. sınıfın son iki ayında derslerime daha çok ağırlık verdim. İlahiyat düşüncem vardı. Donanımlı bir İlahiyatçı olmak istiyordum. Son ilk ay kala LGS’ye çalışmaya başladım. Arapça öğrenebileceğim bir okul istiyordum. Yüzde 5’lik dilime girdim. Öncelikle Tahir Büyükkörükçü Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne gittim orada hazırlık okudum. Daha sonra 45 günlüğüne Ürdün’e gittim. Ağabeylerimiz orada YDS çalışıyorlardı. Onu gördüğümde Konya’ya gelince ilk işim Rampalı Çarşı'ya gidip o kitaplardan almak oldu. Daha sonra YDS çalışmaya başladım. Ardından okul derslerime de çalışıyordum. Arapçaya ağırlık verdim. 9. sınıf bitip 10. sınıfa girerken girdiğim YDS’den 87.5 aldım.” dedi.

'DİLE DAHA FAZLA YÖNELDİM'

Hüseyin Furkan Erdem, “Zoru başardığımı düşünüyorum. Bu dile daha çok yönelmemi sağladı. Ulaşım mesafesinden dolayı Tahir Büyükkörükçü Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden ayrılarak Mustafa Büyükkaplan Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne geçtim. 10. sınıfta geldikten sonra da eğitimimi burada tamamladım. 10. sınıfın yazında derslerime daha çok yoğunlaşmaya başladım. 12’nin sonuna kadar da çalışmamı sürdürdüm ve güzel bir derece geldi. Kimi zaman evde çalışıyordum. Gece vakti bile hocalarıma soru gönderdiğimde cevap veriyorlardı. Bana büyük katkıları oldu. Okulun genelinde de sonuç çok iyi geldi. Hafızlığı ortaokulda bitirdiğim için bunun eğitimime de büyük katkısı oldu. İlahiyat seçme amaçlarımdan birisi de bu hafızlığı korumak. Meslek icabı inşallah daha sağlam vaziyete getireceğim.” ifadelerini kullandı.

'OKULUMUZ İNANILMAZI BAŞARDI'

Bireysel olarak başarısının yanında okullarının kitlesel olarak da önemli başarılar elde ettiğini vurgulayan Hüseyin Furkan Erdem, "Mustafa Büyükkaplan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin ilk mezunlarındanım. Bizler ikinci mezunları olduk. Bir okul düşünün. Yeni kurulacak, lise açacak. İkinci mezunlarında Türkiye birincisi çıkaracak. Bir de üstüne sayısalda ilk binde öğrencileri olacak. Bunlar muazzam şeyler. Bunu takdir etmek gerekiyor." dedi.

HEM OKÇU HEM YÜZÜCÜ

Hafızlığının yanında okçuluk ve yüzücülük de yaptığını dile getiren Hüseyin Furkan Erdem, "Pandemi sürecinde uzaktan eğitime geçildi. Ben de o dönemde normal çalışmalarımı sürdürüyordum fakat yoğun bir çalışmam yoktu. O dönemde okçuluğa başlamıştım. Bir sene kulüp içerisinde devam ettim. Daha sonra bireysel çalıştım. 11. sınıfta Konya'da yapılan okullar arası okçuluk müsabakasında birinci olmuştum. Daha sonra Mersin'de il birincilerinin gittiği turnuvada 14. olmuştum. Şuan devam ederek bunu ilerletip ulusal müsabakalarda ilk 10'da isim yapabilmek istiyorum. Ayrıca ortaokulda profesyonel olarak yüzücülük yaptım. 1 yıl boyunca devam ettim. 20 turdan oluşan hafızlığımın tam 17. turuna denk geldiği için bırakmak zorunda kaldım. Sayfa yükümlüğüm fazlaydı. Yüzmede de haftada 9 antrenman yapıyorduk. Her antrenmanda da 2-3 kilometre yüzüyorduk. Bu sebeple bırakmak zorunda kaldım." ifadelerini kullandı.

'AZ DA OLSA DEVAMLILIK ÖNEMLİ'

Ders çalışırken az da olsa devamlılığın önemli olduğunu vurgulayan Hüseyin Furkan Erdem, "Bazı arkadaşlar 10-12 saat ders çalışıyorlar. Fazla saate inanılmaz şekilde takıyorlar. Buna gerek yok. Az da olsa devamlılık önemli. 12 saat çalışırsınız ama sonra verimliliğiniz öyle düşer ki, çalıştığınızda kafanıza bir şey girmez. Burada soru sayısı önemli değil. Kendini asgaride tutmak için bir saat belirleyebilirsin. Fakat bu değişkenlik gösterebilir. Son dönemlerde ben de 8 saatin altına düşmüyordum fakat bunu son dönemlerde yapıyordum. Enerjinizi sürekli sarf ederseniz patlarsınız. Bunu korumanız lazım." dedi.

'DEPREM ÜZERİMDE CİDDİ ETKİ BIRAKTI'

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve Türkiye'nin birçok şehrinde büyük yıkıma sebep olan depremlerin psikolojik olarak üzerinde önemli etkiler bıraktığını söyleyen Hüseyin Furkan Erdem, "6 Şubat depremi üzerimizde çok ciddi etki bıraktı. Bizzat yaşamasam bile sosyal medyadan yaşanılanların birçoğunu gördüm. Arkadaşlarımdan deprem bölgesine gidenler de oldu. Ben de bir şeyler yapmak istiyordum. Vicdanım rahat değildi. İlk günlerde yardım toplama faaliyetlerine katıldım. Daha sonra baktım olmuyor tamamen telefonumu bir kenara attım ve derslerime odaklandım. Bazı arkadaşlarımız mental olarak dağıldı ve ders çalışmayı bıraktı. Ben yoluma devam etmeye çalıştım. Okulumuzun mescidine çekildim. Kendimi izole etmeye çalıştım ve zihnimi derslerime verdim. 12.sınıf ikinci dönem konularının sınavdan çıkarılması beni fazla etkilemedi. Konuları bitirmiştim." şeklinde konuştu.

'KENDİNİZİ SÜRECE HAZIRLAYIN'

Sınava girecek öğrencilere tavsiyelerde bulunan Hüseyin Furkan Erdem, "Gelecek yıl sınava gireceklere tavsiyem saat konusuna dikkat etmeliler. Özellikle 6 saatin altına düşmemeye gayret göstersinler. Kendilerini sürece hazırlasınlar. Çünkü sizi yoran sınav değil süreç. Bu süreci iyi değerlendirsinler ki sonrasında pişman olmasınlar. Kesinlikle rahat olsunlar, kasmasınlar. Çok çalışan bazı öğrenciler sınava girdiklerinde stresten yapamayabiliyor. Ben yaptığım denemelerden 2-3 net üstüne asıl sınavda koyarak çıktım. Çünkü sınava rahat girmiştim. Bu da güzel geçmesini sağladı. Bunu hayatın bir gerçeği olduğunu kabul etmek gerekir fakat hayatımızın merkezine koymak yanlış. Hayatın olağan akışında olduğunu görmeleri lazım. Ayrıca eksik konularını youtubedan tekrar ederek karşılayabilirler." dedi.

'ÖSYM'NİN DÜŞÜNCESİNİ ANLARSANIZ SINAVI ÇÖZERSİNİZ'

'Özellikle ÖSYM'nin düşüncesini anlıyorsanız sınavın sistemini çözmüşsünüz demektir.' diyen Hüseyin Furkan Erdem, sözlerini şöyle tamamladı: "Belli yayınlar, marka değerlerini parlatmak için çok zor sorular sorabiliyorlar. ÖSYM, işin özüne odaklanıyor. Gözünü kapattığında, o konunun kırmızı hatlarını anlayabiliyorsanız ÖSYM mantığını çözmüşsünüz demektir. Aslında mesele bu. Ben bir öğrenciye koçluk yapsam şunlara dikkat et derim. Soruların cevabı aslında direkt göz önünde olabiliyor. Temel mantığı anlamak gerekiyor."