Hububat daha cazip hale getirilmeli!

Sonbahar ayıyla birlikte çiftçilerin tarla mesaisi hız kazandı. Mısır ve şeker pancarında hasat dönemi yaşanırken, arpa ve buğdayda ise ekim işlemi başladı. Buğday ve arpa üretiminin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Bekir Kağnıcıoğlu, “Sürdürülebilir tarım için çiftçimizin mısırdan kazandığı parayı hububattan da kazanması gerekir. Çiftçimizin, gübre ve mazot maliyetlerini de göz önünde tutarsak, arpa ve buğday desteklerinin artırılması elzemdir” dedi.
Hububat daha cazip hale getirilmeli!

Yağmurun yağmamasının arpa ve buğdayda rekolte kaybı yaşanmasına neden olacağını belirten Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu, “Çiftçilerimiz arazilerinde arpa ve buğdayın ekimine başladılar. Onun yanı sıra şeker pancarı ve mısır hasadı da başladı. Çiftçi yoğun bir şekilde arazide çalışıyor. Arpa ve buğdayın bugünlerde çimlenmesi gerektiği için büyük bir su ve rahmet ihtiyacı var. Yağmur yağmaması arpa ve buğdayı sıkıntıya düşürüyor. Öte yandan, gübre fiyatları yükseldiği için çiftçi gübresini ya kısıtlı atıyor ya da hiç atmıyor. Bu da kuraklıkla beraber birleştiği zaman önümüzdeki harman zamanında bir rekolte kaybı yaşamamıza neden olacak. İklim değişikliğinin etkisi net bir şekilde görülmektedir. İklim değişikliğinin getireceği kuraklık had safhaya ulaşmadan Konya havzasına dış havzalardan suyun getirilmesi gerekliliğini bir kez daha görüyoruz” şeklinde konuştu.

tarim-1.jpg

‘ŞEKER PANCARINDAN KAÇIŞ BAŞLADI’

Girdi maliyetlerinin çok fazla yükselmesindeki şikayetini dile getiren Kağnıcıoğlu, “Şu anda şeker pancarı hasadı yapılıyor. Yaz aylarında suyu bitmeyip de sulayabilen çiftçilerimizin verimleri iyi durumda. Dekara 8-9 ton kadar verim alabiliyorlar. Ama suyu biten çiftçilerimiz ise dekara 5-6 ton verim ancak alıyor. Tarımda su çok önemli. Çiftçimizin kuyusunun suyu bitmiş, yaz aylarında sulayamamışsa illa ki o çiftçimizin şeker pancarının verimi az oluyor. Suyu olan, suyu bitmeyen çiftçilerimizin verimleri de geçen yıllara göre aynı gidiyor. Enerji maliyeti de bunun üzerine bindiği zaman çiftçimiz tökezliyor. Çiftçinin girdi maliyetleri aşırı derecede yükseldi. Önümüzdeki yıl şeker pancarından bir kaçışın olacağını düşünüyorum.  Taban gübresi bundan 2 ay öncesi 420 liradan açıklandı ama o günkü dap gübresi fiyatı 4 bin 500 liraydı. Üre gübresi 3 bin liraydı. Bugün dap gübresi 8 bin lira, üre gübresi 7 bin 600 liradır. Çiftçiler şeker pancarından kaçıp mısıra yönelecekler. Bu da ova için büyük bir tehlikedir” şeklinde konuştu.

bekir-kagnicioglu-008.jpg

‘HUBUBAT TARIMI DAHA CAZİP HALE GETİRİLMELİ’

Çiftçinin mısırdan daha çok para kazandığını ifade eden Kağnıcıoğlu, “Mısırın işçiliği ve hasadı daha kolay yapılıyor. Şeker pancarının hasadı daha zahmetli olduğu için şeker pancarı artık çiftçinin gözünde değerini yitirmeye başladı. O nedenle şeker pancarı üreten çiftçilerimize daha fazla sahip çıkılması gerekir. Daha fazla desteklenmesi gerekir diye düşünüyorum. Türkiye için şeker pancarı stratejik bir üründür. Çiftçiler ondan kaçarsa ülkemiz için kötü sonuçlar ortaya çıkar. Mısır şekeri veya buna benzer şuruplara vatandaşımızı mahkum etmiş oluruz. O nedenle şeker pancarı eken çiftçilerimizin daha fazla desteklenmesi gerekir.  Mısır son 4 yıldır çiftçinin bir numaralı gözde ürünü olmaya başladı. Çiftçimizin mısıra harcayacağı maliyeti buğdaya ve arpaya regüle edersek o zaman mısır ekmelerini aşağıya çekebiliriz. Mısır ekmelerinin önüne geçebiliriz” ifadelerine yer verdi.

tarim-4.jpg

“MISIRDAN ELDE EDECEĞİMİZ KÂRI, ARPA VE BUĞDAYDAN DA ELDE ETMEMİZ GEREKİYOR”

Buğday ve arpa üretiminin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Kağnıcıoğlu, şunları ifade etti: “Sulu tarımın sürdürülebilmesi için çiftçimizin mısırdan kazandığı parayı suyu az tüketen, özellikle bölgemizin has ürünü olan arpa ve buğdayın desteklerinin artırılması elzemdir. En azından mühtahsile 10 kilo olan desteğin 300’e, 400’e değil 800’e çıkması gerekir. Eğer desteklenmezse böyle bir durumda ülkemiz buğday ve arpa sıkıntısına düşebilir. O zaman sadece mısır üreten bir ülke oluruz. Başka bir şey üretemeyiz. Mısırdan elde edeceğimiz kârı arpa ve buğdaydan da elde etmemiz gerekiyor. O nedenle piyasayı regüle etmek için devletimizin, bakanlığımızın arpa ve buğday müstahsil desteklerini yükseltmesi gerekir. Arpa ve buğday desteğinin 10 kuruştan 80 kuruşa kadar çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Arpa ve buğdayın ekimi devam ediyor. Yağmur yağmadığı için çiftçilerimiz bir tedirginlik yaşıyor. Suyu olan çiftçilerimiz sulama yaparak arpa ve buğdayını çıkarmaya çalışıyor. Suyu olmayan kuru alanlarda da arpa ve buğday sıkıntılı bir süreç geçiriyor.”

tarim-5.jpg

‘ARPA VE BUĞDAYI MECBURİYETTEN EKİYORLAR’

Çiftçilerin arpa ve buğdayı çok para kazandıkları için değil mecburiyetten ektiklerinin altını çizen Kağnıcıoğlu, “Her yıl aynı yere aynı ürünü ekemezsin. Bir baharlık ürün ektiğiniz zaman verim düşüklüğü yapıyor. Çiftçi, kıraç alanlara da mecburiyetten dolayı arpa ve buğday ekiyor. Çünkü baharlık bitki ekemez. Gübre fiyatlarının önüne kesinlikle geçilmesi gerekiyor. Gübreye hazineden yüzde 50 oranında sübvansiyon yapılması gerekmektedir. 2000’li yıllardan önce gübre alan çiftçilere yüzde 50 destek verilirdi. Çiftçi 10 bin liralık destek aldıysa parasını öderdi 3 ay sonra devlet o parayı tekrar iade ederdi. Tekrar öyle bir çalışmanın yapılması gerektiğine inanıyorum. Özellikle mazotun yükselmesi çiftçimizin zor duruma girmesine neden oluyor. Mazot desteğinin de daha fazla artırılarak sübvansiyon yapılması gerektiğini düşünüyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ