İdlib yardım bekliyor

Suriye'nin İdlib ili kırsalında etkili olan sağanak yağışlar, bölge halkının kendi imkanlarıyla kurdukları derme çatma vaziyetteki çadır kamplarında su baskınlarına neden oldu. Kış şartlarının etkisini göstermesiyle mağduriyet yaşayan binlerce sığınmacı yardım elinin uzanmasını bekliyor. Su baskınından etkilenen sivillerin yardımına koştuklarını söyleyen İHH Suriye Çalışmaları Medya Sorumlusu Selim Tosun; bölgede, çadır, battaniye, gıda malzemeleri ve ısınma araçlarına ihtiyaç olduğunu söyledi.

İHH İnsani Yardım Vakfı, su baskınları nedeniyle çadırları kullanılamaz hale gelen bin aileye çadır, gıda kolisi, sünger yatak, battaniye, mont, bot ve çizme yardımında bulundu. İHH Suriye Çalışmaları Medya Sorumlusu Selim Tosun, su baskınından etkilenen sivillerin yardımına koştuklarını söyledi. Mağdur ailelere çeşitli yardım malzemeleri ulaştırdıklarını anlatan Tosun, "Bu süreçte mağdur olan kampların temel sorunu derme çatma vaziyette kurulmuş olmaları. Geçtiğimiz yıl İdlib'de meydana gelen göç krizi esnasında ailelerin, kendi imkanlarıyla ivedi şekilde kurdukları bu çadır kampları, maalesef kötü hava koşullarına uygun değil." diye konuştu. Tosun, derme çatma vaziyetteki çadır kampların daha korunaklı arazilere aktarılması gerektiğini belirterek, "Bu anlamda geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz briket ev projemizi çok önemsiyoruz. Proje sayesinde ailelerin yaşam standartlarını daha iyi duruma getirip sırtlarını yaslayabilecekleri bir duvara kavuşmalarını sağlamıştık." ifadesini kullandı. İdlib ilinde şiddetli sağanak sonucu ilk belirlemelere göre, en az 50 bin sivilin yaşadığı 110 çadır kampını su basmıştı.

“BÖLGEDE 4 MİLYON İNSAN YAŞIYOR”

Bölgede toplamda 4 milyon civarında insan yaşadığını ifade eden Tosun, “Bunların yaklaşık 2 milyonu şu an derme çatma kamplarda yaşıyorlar. İdlib kırsalında hemen hemen her yer kırsal ve tarım arazisidir. Bütün saldırılar, göçler de ister bu bölgede olduğu için haliyle bu derme çatma vaziyetteki kamp sayısı da fazla oluyor. Bunun etkisiyle kamplar yağışlarda veya buna benzer doğal afetlerde bu sorunu yaşıyorlar. Bu insanlar geldiklerinde sığınacak yer bulamadıklarından kendilerine sığınabilecekleri tarım arazisi buluyorlar. Buldukları tarım arazisinin doğal afetlerden etkilenmeme ihtimali yok. Alt yapısı da olmadığı için göçler ve mağduriyetler oluşuyor” dedi.

“YAKACAK, SOBA VE TÜKETİM MADDELERİNE İHTİYAÇ VAR”

İdlib’de şu anda ağırlıklı olarak yakacak, soba ve tüketim maddelerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Tosun, “Şu anda su baskınlarında mağdur olan alilerin çadır ihtiyacı çok fazla. Çadır, çimento ve yine soba, battaniye, halı, mat, ışıldak gibi şeylere acil ihtiyaçları var. Sıcak yemek üretimi için kuru bakliyat ve gıda türü malzemeler çok ciddi ihtiyaç, ekmek üretimi için un lazım. Isınma için odun, kömür ve soba gibi ürünler gerekiyor. Yine giyim ürünlerinden mont, bot, çizme gibi malzemeler de ihtiyaç. Bunlar karşılanırsa insanlar inşallah yazın başına kadar birkaç ay daha nefes alırlar” dedi.

“HAVA SICAKLIĞI GECE -3 DERECEYE KADAR DÜŞÜYOR”

İdlib’de hava sıcaklıklarının geceleri eksi 2-3 dereceleri gördüğünü söyleyen Tosun, “Çadırlar çoğunlukla brandadan yapılıyor. Bunlar da kışın soğuğu çok fazla geçiriyor. İnsanlar soba bile yaksalar beraberinde başka sorunlar meydana geliyor. Tedbir almazlarsa sobalar komple çadırı ve çadır kenti yakabiliyor. Yakın zamanda böyle olaylar da yaşadık. Sivil Toplum Kuruluşlarının yaptığı projeler elhamdülillah insanların ihtiyaçlarını giderdi ama tamamına yetişmek mümkün olmuyor. Burada mağduriyet yaşayanlar da bizim yetişemediğimiz insanlar. Bu insanları bu araziden çıkarıp başka bir yere aktarmak için çabalıyoruz. Şu anda briket ev projesiyle bu insanları buradan kurtarıp evlere aktarabilmek istiyoruz” dedi.

“DRAMATİK GÖRÜNTÜLER OLUŞUYOR”

Briket ev projesi sayesinde 100 binin üzerindeki insanın briket evlere taşındığını söyleyen Tosun, “Böylelikle, dramatik görüntülerin sayısı biraz daha azaldı. Bu arada gerçekten dramatik görüntülerin oluştuğuna dair insanların Suriye’ye bir ilgisi ve alakası oluştu. Bunun beraberinde bağış sirkülasyonu da arttı. Daha çok çalışmalar yapılıyor ama tam anlamıyla bütün mağduriyetin giderilmesi çok mümkün değil. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen saldırı üç süper gücün ortak saldırısıydı. Bunlardan bir tanesi Rusya, bir tanesi İran, diğeri de Lübnan Hizbullah’ı. Bunlar sivil insanları katletmeye yönelik operasyonlar gerçekleştirdiler. Bu insanlar da buraya topraklarını terk edip geldiler. Bunların, bizim montumuz olsun, çizmemiz olsun, botumuz olsun, bunu düşünecek halleri de yok açıkçası. Türkiye’deki yardım kuruluşları olarak bizler de yardım götürmesek bu insanlar hayatlarını böyle yaşamaya devam edecekler. Ayaklarına bir naylon torba sarmak bile onlar için büyük bir şey” diye konuştu.

DESTEK BEKLİYORLAR

Konyalıların her zaman yardımseverliğiyle öne çıktığını ifade eden Tosun, İdlib’deki mağduriyetlerin giderilmesi için de yardım beklediklerini ifade ederek şunları söyledi: Suriye’deki mevcut krizin ilk başladığı yandan bu yana zaten Konya bu zamana kadar gereken kardeşlik örneğini sergiledi. Konya şimdiye kadar kadirşinas bir durum sergiledi. İnşallah bundan sonraki sürçte de Konya’nın desteklerinin devamını bekliyoruz. Buradaki insanlar Türkiye’deki vicdan sahibi insanların desteklerini bekliyorlar. Konya gibi diğer illerimizden destekler gelmezse eğer insanlar burada bombaların altından kaçıp geldikleri kamplarda soğuktan donarak ölme durumuyla karşı karşıyalar. Bu nedenle bu insanların daha müreffeh hayat yaşayabilmeleri için Konyalı hayırseverlerin desteklerine ihtiyaç duyuyorlar.

SEYFULLAH KOYUNCU / YENİ HABER GAZETESİ