İHH’nın kahramanları görevlerini tamamladı

Konya İHH Arama Kurtarma Timi, Elazığ’daki arama-kurtarma çalışmalarını tamamlayıp dün Konya’ya döndüler. Arama Kurtarma Ekibi, Elazığ’da neler yaşadıklarını, neler hissettiklerini, nasıl bir çalışma yürüttüklerini gazetemiz Yeni Haber’e anlattılar. İHH Arama Kurtarma ekibinin AFAD ile birlikte koordineli bir şekilde çalıştığını belirten İHH Arama Kurtarma Timi Başkanı Fatih Mızrak, İHH Arama Kurtarma Timi’nin 250 kişiyle Elazığ’daki enkaza müdahale ettiğini ifade etti.

‘TÜRKİYE AFET PLANLAMASINDA ÇOK GELİŞMİŞ DURUMDA’

Türkiye’de afet planlamasının çok güzel çalıştığını söyleyen Başkan Fatih Mızrak, “Depremin olduğu gün Konya, Kayseri, İstanbul gibi şehirlere kargo uçakları indirildi. İHH Arama Kurtarma, AFAD, UMKE ve İtfaiye birimleri uçaklarla bölgeye sevk edildi. Yani 4 saat içinde olay yerine ekiplerin hepsi ulaşmış oldu. Planlama çok güzeldi ve çok aktif çalıştılar. Türkiye’nin her yerinden bölgeye ekipler geldi. Ve bu süreci yönetmek çok zordu. Çok iyi bir koordinasyonla bu süreç çok iyi şekilde yönetildi” ifadelerini kullandı.

‘GEREKİRSE ÜÇ GÜN DE ÇALIŞIRDIK’

Enkazda ilk hedeflerinin bir canlıya ulaşmak olduğunu belirten Mızrak, “Bizim ilk umudumuz canlıya ulaşmaktır ama EKS de olsa orada çalışmak zorundayız. Bizim o kişiye zarar vermeden, parçalamadan çıkartmamız gerekiyor. Gerekirse biz bir insan için, üç gün boyunca orada enkaz kaldırabilirdik. Zaten o enkazdan EKS ya da yaralı birini kurtardığımız zaman bizim arkadaşlarda bir heyecan patlaması yaşanır. Daha hızlı çalışmaya ve daha çok ulaşmaya çalışırlar. Bir ekibi dinlendiririz diğer ekip çalışma bölgesine girer” şeklinde konuştu.

‘HIZLI BİR ŞEKİLDE MÜDAHALE EDİLDİ’

Arama kurtarma koordinasyonunun güzel olmasından dolayı olay yerine hızlı bir şekilde müdahale edilebildiğini ifade eden İHH Arama Kurtarma Timi üyesi Bekir Koç ise, ”Ufak tefek aksaklıklar, anlaşmazlıklar yaşandı ama insanların psikolojisinden kaynaklı böyle şeyler olabilir. Bu tarz çalışmalarda her şeyden önce çok sabırlı olmanız gerekiyor. Sadece zamanla değil soğukla da mücadele ediyorsunuz. Biz elimizden geleni yaptık. Allah bir daha böyle şeyler yaşatmasın inşallah” dedi.

‘ACI BİR TECRÜBE OLDU’

Arama kurtarma çalışmaları konusunda herkesin bilinçlenmesi gerektiğine dikkat çeken Su altı Arama Kurtarma Başkanı Mustafa Tekeli de, “Bizim insanımız gerçekten de çok yardımsever ve misafirperver. Bölgede çalışma yaptığımız sırada insanlar bizi evlerine davet ettiler. Bir yemeğimizi yiyin, çayımızı için diyenlere rastladık. Böyle durumlar insanları daha bir kenetliyor. Keşke yaşanmasaydı. Her şeyden önce acı bir tecrübe oldu. Keşke bu tür vakalar olmasaydı. İnsanların bu şekilde hayatlarını kaybetmesi herkesi üzüyor. İnşallah bir daha böyle şeyler yaşanmasın” ifadelerini kullandı.  

‘DEPREM BÜYÜK FELAKET’

Depremin büyük bir felaket olduğunu ve kimsenin başına gelmeden bunu anlayamayacağını söyleyen İbrahim Cem Ortaarabacı ise, “Beni orada en çok etkileyen enkazda oyuncakları görmek oldu. Çocuğun bir tanesi kasaya oyuncak koleksiyonu yapmış.  Daha dün masum bir çocuk oyuncağıyla oynamış ve bugün gittiğimizde o oyuncağı enkaz altında görüyoruz. Deprem farklı bir olay, insanın depreme kesinlikle hazır olması gerekiyor. Arama kurtarma faaliyetine katılmasa bile, insanların deprem anında ne yapması gerektiğini bilmesi gerekiyor. İnsanların arama kurtarma faaliyetlerine gönüllü olması ve bu işin eğitimini alması gerekiyor. Bir deprem bölgesi görseler ya da bir depremzedeyle muhabbet etseler bu işin neden yapılması gerektiğini işte o zaman anlarlar” diye vurguladı.  

‘ESKİ BİLGİLER YENİ BİLGİLERE EŞ DEĞERDİR’

Deprem konusunda gençlerin de bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizen İHH Arama Kurtarma Eğitim Sorumlusu Hasan Ali Demirci şöyle konuştu: “Deprem olduktan sonra kullanılan bilgiler depremden sonraki oluşacak yeni bilgilere eş değerdir. Biz arama kurtarma ekibi olarak çok önemliyiz. Deprem öncesinde bilinçli olmak büyük önem arz ediyor. Kişi, arama kurtarmaya girmese dahi bu konuda eğitim alması lazım. En azından bir şey olduğunda kendini kurtarabilir. İnsanlar bunu öğrenmeye vakit bulmayabilir ama bizim gerekirse ders olarak bunu vermemiz lazım. Çocuklara, gençlere, yaşlılara bütün herkese verilmesi gereken bir ders olduğunu düşünüyorum. Zaten bilinci kazanan kişi, müdahalenin önemini de biraz anlamış olacak. Elazığ’daki deprem büyüktü ama hasarı küçüktü. Depremin bir şiddet ölçümü vardır bir de hasar ölçeği vardır. Daha büyük bir depremde çok daha fazla ekibe ihtiyaç duyulacağı için gençlerin bu konuda bilinçlenmesi, arama kurtarmaya katılması gerektiğini düşünüyorum.”

‘ELİMİZDEN GELENİ YAPMAYA ÇALIŞTIK’

Orada yaşanılan duygunun tarif edilemeyeceğini ifade eden İtfaiyeci Sezai Özdemir, “Büyük bir duygu bu, anlatılmaz yaşanır. Kötü bir durum herkese geçmiş olsun. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı diliyorum. Biz ekipçe elimizden geleni yapmaya çalıştık. Çok zor bir durum, kolay değil” dedi.  

‘GECE BOYUNCA HERKES DURMADAN ÇALIŞTI’

Gece boyunca herkesin durmadan çalıştığını aktaran Konya İtfaiye Okulu Lise Son Sınıf Öğrencisi Salim Akbaş, ”Yaşımdan dolayı çok bir tecrübem yoktu. Takım arkadaşım Muammer’le birlikte bölgede görev alan en genç arama-kurtarma görevlisiydik. Orada daha soğukkanlı olmak gerekiyor ancak ben çok fazla soğukkanlı olamadım, çok etkilendim. Gece boyunca herkes durmadan çalıştı. Buradaki insanların ben takdire şayan olduğunu düşünüyorum. Kendimizi daha çok bilinçlendirmemiz gerekiyor. AFAD’ın da dediği gibi deprem çantası ve depremde bilinçlenme konusunda biraz daha özendirilmemiz lazım. İnsanlar arama kurtarma faaliyetlerini öğrenemese bile, kendi bilgisiyle en azından kendisini kurtarabilmek için bir şeyler öğrenmeli” diye konuştu. Konya İtfaiye Okulu Son Sınıf Öğrencisi Muammer Köşe ise, “Bize derslerde teorik olarak anlatılan şeylerin, deprem anında, insanların panik olması dolayısıyla uygulanmadığını gördüm. O anda herkes kaçmayı düşünüyor. İnsanlar can havliyle ne yaptıklarını bilmiyorlar. Ben 3 sendir Konya İtfaiye Okulu’nda öğrencilik yapıyorum. Ama kendim dahi o durumda olsam ne deprem çantasını almak aklımın ucundan geçer ne de herhangi bir durumda cenin pozisyonunda duracağım aklıma gelir. Herkes o an kendisini düşünüyor. Okulda bu konuda çocuklara daha çok bilgi verilmesi gerektiğini düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ