İran'da koronavirüs korkusu büyürken, halk krizin iyi yönetilemediğini düşünüyor

İran’da 54 kişinin hayatına mal olan koronavirüs yayılmaya devam ederken Tahranlılar, hükümeti yeterli tedbiri almamakla suçluyor - Korunmak isteyen İranlılar, 978 kişinin virüse yakalandığı ülkede, maske ve dezenfekte edici malzemeleri bulmakta zorluk çe
İran'da koronavirüs korkusu büyürken, halk krizin iyi yönetilemediğini düşünüyor

TAHRAN (AA) - MUHAMMET KURŞUN - İran'da her geçen gün yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dolayısıyla korkusu artan Tahranlılar, hükümeti yeterli tedbirleri almamakla suçluyor.

Çin merkezli virüs, İran’da ilk olarak 19 Şubat'ta Kum kentinde tespit edildi. Ardından ülkenin tamamına yayılan koronavirüs, şu ana kadar 54 kişinin yaşamına mal oldu ve 978 pozitif vaka tespit edildi.

Başkent Tahran'da virüs korkusu nedeniyle metro kullanımı yüzde 70 oranında düşerken en fazla vakaya rastlanan eyaletlerden Gilan'a tüm uçak seferleri iptal edildi.

Sağlık Bakanlığı, zorunlu olmadıkça sokağa çıkılmaması ve yolculuk yapılmaması konusunda uyarıyor.

Tahran'da okulların da tatil edilmesiyle trafikte yoğunluğun ve ana caddeler ile meydanlardaki kalabalığın azaldığı görülüyor.

- "Çok endişeliyiz"

AA ekibi, başkent Tahran sokaklarında halka mikrofon uzattı.

Tahran'da ikamet eden vatandaşlardan Mahmud Nezeri, televizyonda izledikleri haberlerin dışında koronavirüsle ilgili detaylı bilgiye sahip olmadıklarını ve ne yapmaları gerektiğini bilmediklerini ifade etti.

"Hem ben hem de ailem, koronavirüs nedeniyle çok endişeliyiz. Ailem evde hapis gibi. Dışarı çıkmıyorlar. Çocuklarım ve torunlarım uyarılara kulak vererek evde kalıyor." diyen Nezeri, dün ve önceki gün maskeler için eczanelere gittiğini ancak bulamadığı için arkadaşından 1 adet alabildiğini söyledi.

- "Bu salgını yönetmekte zayıf kaldık"

Ali Rıza Kersani de hükümetin çalışma saatlerini değiştirme ve okulları tatil etme gibi bir dizi adım attığını ancak tedbirlerin virüs Çin'de ortaya çıktıktan sonra alınması gerektiğini savunarak, şöyle konuştu:

"Bu salgını yönetmekte zayıf kaldık. Hükümet organları, şimdi attıkları adımların tamamını virüs ortaya çıkmadan atmalıydılar. Tüm bu sorunlar ortaya çıkmadan ve virüs yayılmadan bu süreç yönetilebilirdi. Bence temel problem krizden önceki yönetim eksikliğidir. Ülkemizde sürekli olarak krizden önce yeterli önlemleri alamıyor ve süreci doğru yönetemiyoruz."

Virüs, Çin'de ortaya çıkınca dezenfekte edici jelleri ve hijyen ürünlerini okullara, resmi dairelere ve halka ulaştırmayla ilgili adımların atılabileceğine dikkati çeken Kesrani, yaşanan sorunların yeterli hazırlıkların yapılmamasından kaynaklandığını söyledi.

Kesrani, hükümetin attığı adımların halkın desteği ve yardımı olmadan netice vermeyeceğini dile getirerek, "Halk yardım etmez ve sağlıkla ilgili kurallara riayet etmezse şehirlerin karantinaya alınması da fayda vermez. Halkın katılımının olmadığı herhangi bir adım ülkemizde başarılı olmaz. Geçmiş tecrübeler bunu göstermiştir." ifadelerini kullandı.

- "İşe de gidemiyoruz"

Zehra Rostayi de, "Çocuklarım ve nefes darlığı çeken annem evden çıkmıyor. Maskeyi ve eldiveni büyük bir zahmetle elde ettim. Eczanelerde bulunmuyordu. Hükümetin bunu bir an önce çözmesini diliyorum. Virüs endişesiyle işe de gidemiyoruz." dedi.

Ferah Alizade de kendi imkanları çerçevesinde bazı önlemler aldıklarını ancak maske, dezenfekte edici jel ve diğer hijyen ürünlerini bulamadıkları için kullanılmış ürünlerle idare etmek zorunda kaldıklarını belirtti.

Karantina uygulaması ve hükümetin aldığı tedbirlerle ilgili olarak da eleştirilerde bulunan Alizade, şunları kaydetti:

"Otobüsleri ve metroları geceleri dezenfekte ediyorlar sonra da 'Koronavirüs daha da yayıldı' diyorlar. Öncelikle bunun kaynağına gitmeli ve işi kökünden halletmeli. Önceden önlem almayıp sonra 'Ne yapalım?' demesinler. Maskeler bulunmuyor. Dezenfekte edici jeller ve diğer ürünler kara borsaya düştü."


Kaynak: