İşlenmiş gıdadan kaçın!

Kalori saymanın yanlış ve tehlikeli bir yöntem olduğu birçok çalışmada ortaya çıktı. Uzmanlara göre önemli olan kaloriler değil, besin değerleri.
İşlenmiş gıdadan kaçın!

Kalori saymanın yanlış ve tehlikeli bir yöntem olduğu birçok çalışmada ortaya çıktı. Uzmanlara göre önemli olan kaloriler değil, besin değerleri. Yapılan araştırmalara göre diyetin miktarından çok diyetin kalitesinin önemli olduğuna vurgu yapan Diyetisyen Melis Ece Boran, “Bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre, diyet konusunda kalori saymaktan vazgeçmemiz gerektiğine, işlenmiş gıdalardan kaçınıp rafine olmayan gıdalarla beslenmemiz gerektiğine vurgu yapılıyor” dedi.                

Kalori sayarak diyet yapmak tek yönlü beslenmeye neden olduğundan dolayı vücuda zarar veriyor. İnsanların diyet konusunda düşünce yapılarını değiştirmeleri gerektiğine vurgu yapan Diyetisyen Melis Ece Boran, “Yüksek kaliteli besinler yiyelim. İlave şeker ve rafine tahıllar tüketmeyelim. Daha fazla sebze meyve tüketelim. Hazır gıdaları azaltalım. Kaç kalori yedim diye düşünmek yerine kaç kalori yaktım diye düşünmeye çalışalım. Hem böyle düşünerek hareketimizi arttırmış oluruz hem de aldığımız kalorileri yakmak için harekete geçeceğimiz gerektiğini bildiğimizden dolayı alımımızı da azaltmış oluruz” ifadelerini kullandı.

melis-ece-boran.png

‘ÖLÜMLERİN ÇOĞU KALP VE DAMAR HASTALIKLARINDAN’

Ölüm nedenlerinin çoğunun kalp damar hastalığından kaynaklandığına dikkat çeken Boran, “Türkiye obezitede Avrupa’da maalesef ilk sırada. Yani Avrupa’da en obez ülkeyiz. Bu birincilik bizim için hiç de iyi değil. Zira obezite hem tek başına bir hastalık hem de diğer birçok kronik hastalığın temel nedenidir. Örneğin kalp ve damar hastalıklarını ele alalım. Bu hastalık dünyada ölüm nedenlerinin ilk sırasında gelmekte. Bu hastalığa hem neden olan hem de ilerlemesini hızlandıran faktör başta obezitedir. Yani dolaylı olarak ölümlerin baştaki nedeni obezite. Evet, çoğu birey ideal kilosundan uzak. Bu durumda ideal kilo dışında kalan herkes obez mi olmuş olur? Dünya Sağlık Örgütü bize bu konuda Beden Kütle İndeksi(BKİ) denilen bir belirteç ile yardımcı olmaktadır. Ülkemizde de bunu kullanıyoruz. Kilonuzu boyunuzun metre cinsinden karesine bölerek hesaplanan bu değer bize bireyin vücudu hakkında nispeten güvenilir bilgiler vermektedir. Tabii ki tek başına bir diyet yazmak için yeterli değildir” şeklinde konuştu.

‘DİYET YAPMAK TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL’

Diyet yapmanın tek başına yeterli olmadığını belirten Boran, “Amerika’da yapılan bir çalışmada boyu, yaşı ve cinsiyeti aynı olan bireyler arasında Beden Kütle İndeksleri değerlendirilmiştir. Çalışmada sporcu olan ve olmayan iki bireyin BKİ değerleri obez grubunda çıkmıştır. Bu sonuç bizim bildiklerimize bir bilgiyi daha eklemekte. Biz biliyoruz ki spor yapan birey obez sınıfında olsa dahi aslında sağlıklı bir vücuda sahip. Peki, neden obez grupta? Nedeni kasın yağdan daha ağır gelmesi. Spor yapan bireyin vücudunda kas dokusu fazla olduğu için vücudu daha ağır gelmekte. Ancak spor yapmayan bireyde yağ dokusu fazla. Çalışma sonucunda BKİ’nin tek başına bir belirteç olarak kullanılamayacağı, ekstra olarak bel çevresi, kalça çevresi, kan testleri gibi belirteçlerin de değerlendirilmesi gerekliliğine vurgu yapılmıştır. Burada bu çalışma bize şunu gösteriyor: sadece BKİ’yi baz alarak yapılan diyetler ya da yaşam değişiklikleri tek başına yeterli olmayabilir” diye aktardı.

kalori9.png

‘HERKESE TEK DİYET UYGULANMAZ’

Herkese aynı diyetin yapılamayacağının altını çizen Boran, şöyle anlattı: “Bizler eğer kilo vermek ya da almak istiyorsak en temel amacımız “daha sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olmalıyım” fikri olmalıdır. Amerika’da yapılmış bir başka çalışmada aynı yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite ve boya sahip bireylere günler boyunca aynı saatlerde aynı öğünler verilmiş ve vücutlarının bu besinlere tepkileri değerlendirilmiştir. Tüm bu bireylerde bulunan sonuçların farklı olduğu görülmüştür. Sonuç olarak diyet bireyin vücuduna bağlı olarak değişiklik gösterir,  her bireyin vücudu aynı yiyeceklere farklı tepki verir. O nedenle ‘herkese tek diyet’ diye bir tek doğru yoktur.”

‘UZUN VADADE KİLO KAYBI ÇOK ÖNEMLİ’

Uzun vadede verilen kiloların daha sağlıklı olduğunun önemine dikkat çeken Boran, “Maalesef son zamanlarda medyada çeşitli isimlerde güvenilir olmayan diyetler var. Bu konuda üzülüyorum çünkü bunlara bizim insanımız çok fazla güvenmekte. Şunun üstünde durmak istiyorum. Bu tür diyetler tüketimimizde protein, karbonhidrat ve yağ oranlarımızı değiştirerek hızlı kilo verebileceğimizi iddia edilir. Yapılan birçok çalışmada bu tür diyetlerin besin öğesi örüntülerini değiştirerek kilo kaybının anlamlı olmadığını göstermektedir. Yani besin öğeleri yüzdeleriyle oynamanın bireyin kilo vermesinde anlamlı bir fark yaratmadığı önemli olanın birey için sürdürülebilir kaliteli bir beslenme programı olduğu sonucuna varılmıştır. Kısaca diyet kalitesi hem kilo kontrolü hem de uzun vadede sağlıklı bir hayat için çok daha önemlidir” diyerek sözlerine son verdi.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ