"İsrail'deki siyasi kriz Trump'ın Yüzyılın Anlaşması planını ortadan kaldırabilir"

Haaretz gazetesindeki analizinde Amir Tibon: - "İsrail'de yeniden erken seçim kararı alınması nedeniyle ABD yönetimi planının açıklanmasını ertelerse kimse buna şaşırmaz"- "Trump'ın seçim öncesi Netanyahu'ya verdiği destek Filistinlilerin ABD yönetiminin
"İsrail'deki siyasi kriz Trump'ın Yüzyılın Anlaşması planını ortadan kaldırabilir"

KUDÜS (AA) - İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun kendisine tanınan sürede koalisyon hükümetini kuramamasının ardından meclisin feshedilerek erken seçim kararı alınması, ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistin-İsrail meselesine çözüm bulmak amacıyla hazırladığı "Yüzyılın Anlaşması" olarak adlandırılan planın da geleceğini tartışmaya açtı.

İsrail'in önde gelen gelen gazetelerinden Haaretz'de yayımlanan Amir Tibon imzalı analizde, ülkede erken seçim kararı alınması nedeniyle Yüzyılın Anlaşması planının açıklanmadan rafa kalkabileceği yorumu yapıldı.

Tibon, Trump'ın geçen yıl eylül ayında yaptığı bir konuşmada Yüzyılın Anlaşması'nı Şubat 2019'da açıklayabileceğini duyurduğunu, ancak Aralık 2018'de İsrail'de erken seçim kararı alınması üzerine ABD Başkanı'nın planın açıklanmasını ertelediğini hatırlatarak, "İsrail'de yeniden erken seçim kararı alınması nedeniyle ABD yönetimi planın açıklanmasını ertelerse kimse buna şaşırmaz." ifadesini kullandı.

ABD yönetiminin İsrail'deki siyasi gelişmelere bakılmaksızın Yüzyılın Anlaşması kapsamında yapılacak ilk organizasyon olarak nitelenen Bahreyn'deki ekonomi çalıştayını düzenlemekte kararlı olduğu yönündeki açıklamasına atıfta bulunan Tibon, şunları kaydetti:

"Bu açıklamaya göre Yüzyılın Anlaşması planındaki ekonomi bölümü Bahreyn'in başkenti Manama'daki çalıştayda açıklanacak mı? Ya planının siyasi bölümü? Bu soruların cevabını henüz kimse bilmiyor."

- "Trump'ın adımları Filistinlilerin plan üzerindeki şüphelerini güçlendirdi"

Tibon, Başkan Trump'ın 9 Nisan'daki seçimden kısa süre önce işgal altındaki Golan Tepeleri'ni "İsrail toprağı" olarak tanıyan kararnameyi imzalayıp, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'yu Netanyahu ile birlikte Ağlama (Burak) Duvarını ziyaret ettirerek İsrail Başbakanı'na seçimlerde açıktan destek verdiğini belirtti.

Daha önce birçok ABD Başkanının İsrail'deki seçimlere müdahil olduğunu ancak Trump'ın diğerlerine göre daha "ileri" gittiğini dile getiren Tibon, "Trump sadece seçim sürecinde değil seçimden sonra da Netanyahu'ya yardımını sürdürdü. Bu hafta Twitter'daki paylaşımıyla İsrail'deki demokratik sürece müdahale etti." ifadelerine yer verdi.

Trump'ın Netanyahu'nun seçim kampanyasına verdiği desteğin Yüzyılın Anlaşması planını hazırlayan ekipte yer alan damadı ve kıdemli danışmanı Jared Kushner ve Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Jason Greenblatt'ın işini daha da zorlaştırdığını öne süren Tibon, "Trump'ın seçim öncesi Netanyahu'ya verdiği destek Filistinlilerin ABD yönetiminin hazırladığı plan üzerindeki şüphelerini daha da güçlendirdi. Filistinliler, planının tek taraflı olduğu ve İsrail'deki sağcıların pozisyonuna yakın olduğuna inanıyorlar." ifadelerini kullandı.

Kushner ve Greenblatt'ın teorik olarak, "Netanyahu'nun kazanması için elimizden geleni yaptık ama koalisyonu kuramadı. Netanyahu'nun siyasi programına uymak için planı daha fazla bekletemeyiz." diyerek Yüzyılın Anlaşması'nı açıklamayı düşünebileceklerini kaydeden Tibon, bununla birlikte "Netanyahu'dan övgü almayı kendi barış planını sunmaya tercih edecek bir yönetiminden (Trump yönetimi) böyle bir karar vermesini beklemenin zor olduğuna" işaret etti ve Yüzyılın Anlaşması planının İsrail'deki seçim süreci sona ermeden açıklanmayacağı görüşünü ortaya koydu.

- "Yüzyılın Anlaşması"

ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda öne sürdüğü, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'ın da destek verdiği belirtilen "Yüzyılın Anlaşması" planında, Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılması ve işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine maddeler içerdiği de belirtiliyor.

İsrail tarafından yerlerinden edilen 6 milyona yakın Filistinli mültecinin geri dönüş hakkı konusuna yer verilmediği kaydedilen planda, Filistin tarafına bazı maddi yardımlar ile Kudüs'ün kenar mahallelerinden birinin başkent olarak önerildiği ifade ediliyor.

Kaynak: