"İşsizlik oranları gerçeği yansıtmıyor"

56 yıldan fazla süren iş dünyası deneyiminde firmasının “Eleman bulabilir miyiz?” sorusunun bile akıllarına gelmediğini kaydeden Sanayici-İşadamı Ahmet Şekeroğlu, 2009’dan sonra eleman bulma sorununun kabusa döndüğünü belirterek, açıklanan işsizlik oranlarının gerçeği yansıtmadığına inandığını söyledi.  

Konya’nın üç nesildir yakından tanıdığı bir firma ve onun hayatı başarılarla dolu sahibi ve yöneticisi Ahmet Şekeroğlu’yla, şeker tadında bir sohbet gerçekleştirdik. Sabun üretimiyle başlayıp, deterjan üretimiyle devam eden ve sonra kendilerini bambaşka bir yerde, ambalaj üretiminde bulan firmanın dününü bugününü ve yarınını konuştuk. En çok da, son zamanlarda en çok mustarip olduğu sorun “Eleman bulamama” sıkıntısını…  Şekeroğlu firmasının geçmişinin 1959 öncesine dayandığını söyleyerek sözlerine başlayan Sanayici-İşadamı Ahmet Şekeroğlu, Konya ve Türkiye sanayisinin bugün içinde bulunduğu sıkıntılar hakkında çarpıcı açıklamalar ve değerlendirmelerde bulundu. Şekeroğlu şu an içinde bulundukları en önemli sorunun, handikapın ve açmazın kalifiye olsun olmasın eleman bulma noktasında olduğunu kaydetti. 1959’dan 2009’a kadar yani 50 yıl boyunca hiçbir anda “acaba eleman bulabilir miyiz?” diye bir soru işaretinin akıllarına bile gelmediğinin altını çizen Şekeroğlu, ancak bugün karşı karşıya kaldıkları eleman sıkıntısının sadece kendi firmalarına has bir durum olmadığını tüm sanayinin en önemli sorunlarından biri olduğunu kaydetti. Bu nedenle yüzde 10-11 olarak açıklanan işsizlik oranlarının bugün gerçeği yansıtmayan bir oran olduğunu ifade eden Şekeroğlu, bu gerçeği sanayici olarak kendinin ve diğer sanayicilerin yaşadığı örnekleri gündeme getirerek aktardı. İşte Konya sanayisinin en renkli simalarından Ahmet Şekeroğlu ve tüm yönleriyle Şekeroğlu Amlalaj… 

-Biz sondan başlıyoruz hep sohbetimize. Firmanın ve sizin sanayi maceranızı öğrenmek istiyoruz ama “Türkiye ve Konya’da yaşanan eleman ve işçi bulma sıkıntısı” sohbetimizin başlangıç noktası olacak. Bu noktada önemli söyleyecekleriniz var ben bunu biliyorum. Firma tarihinden önce bu önemli konuda söyleyeceklerinizi dinlemek istiyorum öncelikle?

“KURALLARIMIZI ESNETTİK, AMA SIKINTI BİTMEDİ”

“ Bugün vasıflı olsun olmasın çalışan bulmakta zorlandıkları için ‘Profesyonel İnsan Kaynakları ekipleri ve internet siteleri” ile çalışmak durumunda kaldık artık. Eskiden eleman seçiminde aradığımız vasıfların hiçbirini aramıyoruz bugün. Kadın eleman çalışmazdı bizde eskiden şimdi kaldırdık bu kuralımızı mecburen. En azından Lise mezunu olmasını arzulardık. Şimdi öyle bir kaidemiz de kalmadı en basit örnek olarak. Çok iyi şartlarda çalıştırıyoruz biz elemanlarımızı. Asgari ücret almıyor mesela hiçbiri. Sağlık ve Hijyen kurallarına ve tüm sosyal haklarına en ince ayrıntısına kadar da özen gösteriyoruz. Hatta bu şartlar sadece bizim inisiyatifimizde bile değil. Yurtdışına satışımız olduğu için bazı kriterleri sağlamamız gerekiyor. Ve bu kriterleri sağlayıp sağlamadığımız bu konuyla alakalı kurumlarca denetleniyor. Maddi manevi tüm konularda bu kadar özenli çalışmamıza ve imkanlar sunmamıza rağmen, işte yaz geldi; Konya bir tarım kenti ve çoğu insanımızın köyünde tarlasında işleri var. Çalıştırdığımız elemanları köyüne gidip işlerini halledecek. Konya sanayicisi de bu elemanlarını kaybetme ihtimaliyle karşı karşıya kalıyor. Ve giden elemanın yerine başka bir elemanı bulmak, neredeyse imkansız”  

Sorunun kaynağını araştırabildiniz mi? Yada sorunu çözebilmek için başka yollar denediniz mi ?   

“OTOMASYON VE ROBOTLAŞMAYA AĞIRLIK VERDİK”

“İşçisine bizim sağladığımız imkanları Konya’da sağlayan çok az firma vardır; Çalışma mekanı, Geliş gidiş saatleri, izinleri, tatilleri, mesaisi mümkün olabildiğince işçi lehine düzenlenmiştir. Buna rağmen öğrendik ki biz iş arayanların iş tercihlerinde son sıradaymışız, bunun sebebini de iki nedene bağladık; firma ciddiyeti ve işsizliğin söylenen seviyelerde olmaması. Sokaktaki işsizim diye dolaşanların neredeyse tamamının rahat çalışıp rahat para kazanmayı arzuladığını bu nedenle de çalıştıracak işçi bulmada ve hali hazırdaki işçiyi ellerinde tutmada zorlanıyoruz, bu gelişme de bizi otomasyona ve robotlaşma yönünde yatırım yapmaya yöneltti. Otomasyona ve robotlaşmaya yaptığımız yatırımlarla önceki yıllarda 280 olan çalışan sayısını 150’ye düşürdük, buna rağmen eleman sıkıntımız azalmadı tam tersi artış gösterdi hatta bu yıl tavan yaptı ve firma tarihinde ilk defa bu bayramda fabrikayı kapatmak zorunda kaldık.

Durum ve sorun bizim tahminimizin çok üstünde sözlerinizden anladığım kadarıyla. Sohbete buradan başlamak da faydalı olmuş hem sizin hem bizim açımızdan. Peki çözebilecek mercilerle paylaştınız mı konuyu?    

“GAZETELERE VE İNTERNERE HİÇ Mİ BAKMIYOR SİYASİLER”

“Konya’da Türkiye ortalamasının altında yani 4-5 civarında işsizlik var. Türkiye ortalamasına da bakın 10-11 civarında işsizlik. İktidarı, muhalefeti herkes tutturmuş işsizlik diye. Gazetelere, internete bakmıyorlar mı bunlar hiç? Bu kadar iş ilanları var. iş ilanları da öyle mühendis falan aramıyor. Vasıfsız çalıştıracak eleman arıyorlar bunlar. Asgari ücretle çalışanların sayısına bakılsın istenirse, onların da sayısının çok az olduğuna inanıyorum. Tüm bu oranların siyasiler tarafından malzeme olarak kullanıldığına inanıyorum. Türkiye’de bu işsizlik verileri beyana dayalı bir konu ve sorun. Bu oranın içinde şunları tesbit etmekte fayda var; 5 bin lira maaş versen çalışmayacak bir kesim var öncelikle onların oranını tesbit etmek gerek. Bir de asalak bir kesim var. Sen akşama kadar şu masada otur bir şekilde vakit geçir, ay sonu da git maaşını al desen yapamayacak kesim. Alışmadıkları için çalışmaya hiç bunu da yapamayacak yapmayacak bir kesim. Bunları aşağılamak için söylemiyorum. Bu tüm dünyanın gerçeği. Amerika da da var bu insanlardan Avrupa’da da. Bu nedenle Konya’da işini ciddi yapan hangi sanayiciye giderseniz gidin, en büyük sorununu işçi bulma sorunu olarak özetleyecektir. Bir sanayici elinde yetişmiş elemanı kaybetmeme üzerine bina eder firmasını. Çünkü biliriz ki onlar varsa Şekeroğlu var.”

Konuştukça aysbergin görünmeyen yüzü de ortaya çıkıyor. Bu durum Konya Sanayisini yada en azından sizi firma olarak derinden etkilemiş gibi görünüyor. Etkiyi azaltmak için bir politika oluşturabildiniz mi?

“YENİ YATIRIMLARIMIZI ERTELİYORUZ SÜREKLİ”

Ankara Sanayi Odası Başkanı “ Türkiye’de ne kadar işsiz varsa gelsin, biz almaya hazırız” demişti.  Bu çağrıya kaç kişi yanıt verdi. Hiç. Bir kere bu işsiz olmayan çalışmayacak kesimi işsizlik rakamı içinden arındırmak lazım. Adam milletvekiline gidiyor. İş istiyor. Milletvekili bize yönlendiriyor. Seviniyoruz gelsin diyoruz hemen. Başlıyor çalışmaya üç gün sonra bu iş bize ağır geldi diye bırakıyor işi. Biz 100 gram ağırlığında ambalaj üretiyoruz ağırlığı bu işin. Bizim fabrikamıza giren havanın partikülleri bile ölçülüp içeri alınır. İşçi çalışırken giydiği elbiseyi bile kendi yıkamaz biz alır yıkarız. Ayakkabısı eskise anında yenisi verilir. Bütün hakları fazlasıyla verilir. Sonuç; çalışacak eleman bulamıyoruz. Yeni bir projemiz var; yaklaşık 75 kişiye iş imkanı sunacak. Erteliyoruz sürekli. Eleman bulamayacağımızı düşünerek. Çok da arzulu davranamıyoruz bu konuya bu nedenle”

Sorunu bu kadar yakından tanımlayan bir olarak çözüm yolları da düşündünüz sanıyorum. Bunun için önerileriniz neler?

“ÇÖZÜM ŞART, HEMDE HEMEN”

“Konya’da işsizlik yokta Türkiye’nin diğer yerlerinde varsa gelsinler Konya’ya diyorsunuz, bakın Konya’da huzur ve rahatlık var, insanca yaşam var” diyorsunuz gelen gidende olmuyor. İşsiz olmayan, hiçbir şekilde çalışmayacak kesimi işsizlik rakamı içinden arındırmak gerekiyor. Bunları işsiz olarak nitelendirmenin hata olacaktır. Aslında bunlar kendilerini de işsiz olarak nitelendirmiyor İş Ve İşçi Bulma Kurumu bunları işsiz olarak nitelendiriyor. Bir tarafta çalışırken işinden memnun olmadığı için kuruma başvuru yapanların işsiz sayılamaz, en vasıfsız kişi bile iş ararken Genel Müdürlük arıyor. Sanayide ciddi anlamda bir eleman sorunu var bunu altını çize çize söylemek istiyorum, sorunun çözümü ne dersen şunları söylerim; Bu noktada kısa vadede çözüm bulmanın en güzel yollarından bir tanesi, Suriyeliler. Savaştan kaçan Suriyeliler çalışıyor Türkiye’de. Ama kaçak çalışıyor. Bunu resmi hale getirmek gerek. Potansiyeli kullanıyor olmamız lazım. Vatandaş yapmak devletle alakalı bir konu. Bizim istihdam sorunumuz var. Bunu çözmenin yollarından biri bu. Konya’yı cazibe merkezi haline getirip, dışarıdan gelecek istihdama zemin hazırlanması gerekiyor. Özellikle konut sorunlarının çözülmesi gerek. Organize de 500 işletmede 45 bin çalışan var. Yeni organizelerle birlikte 2 bin- 3 bin yeni eleman lazım. Kısa sürede çalışan sayısı 60 bini geçecek. Acil tedbirler alınması gerek. Biz şu an bile eleman sıkıntısı yaşarken yeni firmalarla bu sıkıntı büyüyecek. Konya’dan çözülemeyecek bu sıkıntı dışarıdan getirteceğiz. Ama bunun altyapısının da hazır olması lazım. Konya’dan çözülemez diyorum bu noktada şu örneği vermek istiyorum çok manidardır; İş ve işçi bulma kurumuna başvurduk. Tamam dediler müracaatların tamamına mesaj atacağız. Yani şu an işsiz olanlara. Kaç kişi dedik 5 bin kişi dediler. Sevindik. Yüzde 10’u dönse 500 eder. Üçyüze de razıyız. Kurum tüm işsizlere mesaj attı. Büyük hazırlık yaptık. Gelecekler diye. Kaç kişi geldi biliyor musunuz o beş bin kişiden. Sadece beş kişi. Onlardan sadece ikisi işe başladı. Onlarda çok dayanmadı ve gitti. O operasyondan şu an kimse çalışmıyor. Hani işsizlik vardı bu ülkede. Yok. Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesi için sanayiciden de bir şeyler bekleniyorsa. Bu soruna acil çözüm bulunması gerekiyor.”  
HAYRETTİN ATAK - YENİ HABER GAZETESİ

DEVAM EDECEK….

MÜSİAD Konya’nın Kuruluş hikayesi.

• Aradan geçen onca yıla rağmen hala Konya’nın en kaliteli ve görkemli binaları MÜSİAD EVLERİ fikri nasıl doğdu?
• Dünüyle, bugünüyle, projeleri ve hayalleriyle Şekeroğlu firması. 

YARIN YENİ HABER’DE…