İyimserlik yaşatıyor

ABD'de yapılan bir araştırma iyimser kişilerin yüzde 11 ila 15 daha uzun yaşadığını ortaya koydu. Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Cüneyt Kaya, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İyimserlik yaşatıyor

BBC'de yer alan habere göre, Boston Üniversitesinden uzmanlar tarafından yapılan bir araştırmada, on binlerce kadın ve erkek hastanın iyimserlik seviyeleri, genel sağlık durumları, spor, diyet, alkol ve sigara alışkanlıkları incelendi. Hastanelerde sürdürülen araştırma kapsamında kadınlar 10 yıl, erkekler 30 yıl boyunca gözlemlendi. Çalışma, iyimser olanların yüzde 11 ila 15 daha uzun yaşam süresine sahip olduklarını ve diğerlerine göre 85 yaşına kadar yaşayabilme ihtimallerinin daha yüksek seyrettiğini gösterdi. İyimserliği bardağın boş tarafına bakmak olarak tanımlayan Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Cüneyt Kaya, “Bardağın bir boş tarafı bir de dolu tarafı vardır. Bildiğiniz gibi kimsenin bardağı tamamen dolu değil, kimseninki de tamamen boş değildir. İyimserlik bardağın dolu tarafına bakmaktır. Boş tarafına bakmaya da biraz karamsarlık veya kötümserlik diyebiliriz” ifadelerini kullandı.  Kötümser insanların hastalıklara karşı bağışıklığının olmadığını ifade eden Psikolog Kaya, “Karamsar olduğumuzda atomlarımızın, duygu durumumuzun, moleküllerimizin bozulduğunu söyleyebiliriz. Buna bağlı olarak bir takım hastalıkların ortaya çıktığını, daha kolaylıkla bağışıklık sistemimizin çöktüğünü, hastalıklar karşısında daha savunmasız olduğumuzu ve dolayısıyla da ancak yaşam kalitemizin düştüğünü buna bağlı olarak her ne kadar Allah’ın takdiri olsa da ömrümüzün kısaldığını söyleyebiliriz” dedi.

iyimserlik-yasatiyor-2.jpg

 ‘İYİMSER OLMAK BİR TERCİHTİR’

İnsanlara, hayata pozitif taraftan bakmayı ve iyimser olmayı öneren Kaya, “Bardağa dolu tarafından bakan insanların daha pozitif, daha yapıcı, daha iyimser, keyif alarak yaşam kalitesini artırdıklarını zevk alarak şu dünyadaki hayatlarını gerçekten dolu dolu yaşadıklarını söyleyebiliriz. Bu bir tercihtir. Ya olumsuzu tercih edeceğiz, ya da olumlu yönden bakmayı tercih edeceğiz. Ancak iyimserlik sadece safça dünyaya bakmak, kandırılmak değildir. Bunu öyle görmemek gerekir. Hani yanağımıza bir tokat yediysek öteki yanağımıza dönmeyeceğiz tabi ki ama birazcık polyannacılık oynamak lazım. Yaşadığınız ve karşılaştığınız her şeyin kötü olduğunu, sonrasında pişman olacağınız şeylerle, sizi üzeceğini düşünmek yerine bunun da arkasında ne gibi güzellikler olabilir, ne gibi bizim için hayır yatabiliyor bunu düşünmek veya olumsuzluğu ben nasıl olumlu hale çevirebilirim diye bunun üstesinden gelmek gerekir” şeklinde konuştu.

‘KARAMSARLIK İNSAN RUHUNU KÖTÜ ETKİLİYOR’

Karamsar olmanın insan ruhunu etkilediğini ve buna dair bilimsel tespitler olduğunu vurgulayan Kaya, “Yapılan deneylerde suya, çiçeğe kötü şeyler söylenip de onun moleküllerinin bozulduğuna dair bilimsel tespitler var. Siz bir çiçeğe hakaret ettiğiniz zaman bir suya kötü sözler söylediğinizde hangi dilden olursa olsun ama niyetiniz ve ses frekansınız o negatif enerjiyi taşıyorsa karşıdaki canlı molekül yapısını bozuyor. Şimdi insanın bunu sürekli kendisine söylediğini düşünün. İçten içe, ‘ sen adam olmazsın, sen başaramayacaksın, senin şöyle şöyle kötü özelliklerin var’ gibi bir takım karamsar olumsuz, bardağın boş tarafındaki negatif yönleri sürekli kendine hatırlattığını düşünün. Ne yazık ki bizim toplumumuzda maalesef kendi kendimize hatırlatmaya gerek kalmadan en yakınlarımızdan, arkadaş çevremizden komşularımızdan bu negatif desteği, daha doğrusu kösteği maalesef alıyoruz” diye aktardı.  

AİLE VE KÜLTÜR İYİMSERLİĞİ ETKİLİYOR!

Kişinin ailesinin ve içinde bulunduğu kültürün iyimser olmasını etkilediğine dikkat çeken Kaya şöyle konuştu: “Kadın ve erkek her iki cins açısından da iyimser olmayan, pozitif bakamayan insanlarla karşılaşabiliyoruz ama burada cinsiyetten çok kişinin yetiştiği aile ortamının, kültürün daha etkili olduğunu düşünüyorum. Zihninin bilinçaltının etkilendiği mekanizmanın, onu etkileyen süreçlerin daha belirgin olduğunu düşünüyorum. Yani çevrenizde hep karamsar insanlar varsa cinsiyetiniz ne olursa olsun sizin doğal olarak kişilik yapınızın karamsarlığa meyilli olacağını söyleyebiliriz. Pozitif insanların arasında olan kişinin de cinsiyetinden bağımsız olarak daha pozitif olacağını söyleyebiliriz. Bu nedenle bütün okurlarımıza şunu önerebilirim: Çevrenizdeki insanlar hangi grup insanlardan oluşuyor, buna dikkat edin. Karamsar, negatif, hep olumsuz bakan insanlardan biran önce uzaklaşın derim”

‘KAZIKLANMAYA ALIŞTIĞIMIZ BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ’

İyimser olunduğu zaman doğaüstü, olağanüstü bir durummuş gibi algılandığını ifade eden Kaya, “Tehlike görmeye, kazıklanmaya alıştığımız bir dünyada yaşıyoruz. Karşımızdakinden de insanların doğası gereği savunmacı bir bakış açısıyla bakacak ve ne zaman zarar gelir diye o düşünceyle yaklaşırken karşısındaki insanın pozitif düşünebildiği, hiç kötülük düşünmeden sadece iyilik düşünebileceği aklına gelmeyecektir. Eğer bunda bir iyilik varsa arkasında ne gibi sinsilikler, ne gibi planlar yatıyor diye sadece bakmaya başlayacağız. Burada tabi ki deneyimler, tutum ve ön yargıların bizi etkilediğini, seçimlerimizi, tercilerimizi ve bakış açımızı etkilediğini söyleyebilirim” diye konuştu.

‘HAKKIMIZ OLAN MUTLU YAŞAMAYI SONUNA KADAR ALMALIYIZ’

Geçmişteki ve günümüzdeki iyimser insanlara değinen Kaya, “Geçmişteki insanların yaşam zorlukları bizden daha mı azdı ya da daha mı çoktu? Günümüzdeki insanların yaşamsal zorlukları daha mı fazla daha mı az? Bence her dönemin kendine has birtakım güzellikleri var ve insanlar o dönemde yaşamayı öğreniyorlar, uyum sağlıyorlar ama mücadele edebilme yapıları yine onların yetiştirilme tarzlarıyla ve koşullarıyla alakalı. Şimdiki insanın da tamamen karamsar olmadığını geleceğe umutla bakabildiğini söylüyoruz ki geleceğe dair adımlar atmaya devam ediyoruz. Yaşam kalitemiz, zorluklar, bulunduğumuz coğrafya, imkanlarımız nasıl koşullarla çevrili olursa olsun hiçbir zaman umudumuzu kaybetmemek, pes etmemek ve vazgeçmemek gerekiyor. Hakkımız olan mutlu yaşamayı sonuna kadar almak gerekiyor” diye altını çizdi.

‘İYİMSERLİK NASIL ANLAŞILIR’

  Kaya son olarak, “Bir insanın gerçekten iyimser olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?” sorusunu, “Boylamsal olarak hayatını inceleyerek, arkadaşlarıyla diyaloğuna bakarak, onu gözlemleyen arkadaşlarına, ailesine onu sorarak, birtakım kişilik testleri yaparak o kişinin kişilik yapısına dair fikirler edinebilirsiniz ama kısa vadedeki davranışları maskeli davranışlar olacağından çok da gerçeği yansıtmayacaktır. Onun doğal yaşamındaki tepki ve davranışlarına, duygu durumuna baktığınız zaman eğer gerilimde daha pozitif bir anlamda yaklaşım söz konusuysa evet bu özellik onun kişisel yapısında vardır diyebiliriz” şeklinde yanıtladı.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ