‘Kabına sığmayan bir milletiz’

Selçuk Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Hacı Ahmet Şimşek, İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi’nde Hoca Ahmet Yesevi’yi anlattı.
‘Kabına sığmayan bir milletiz’

Şimşek, “Biz, Balkanlarda ve Anadolu’da bin yıla yakın yaşadık. Çünkü günlük hayata girdik, orada iş yaptık, sanatlar, çeşitli meslekler öğrettik. Bu şekilde Hoca Ahmet Yesevi’nin alperenleri, müritleri sayesinde Anadolu’ya kalıcı olarak yerleşmiş olduk” dedi.

selcuk-universitesi-dr-ogretim-uyesi-haci-ahmet-simsek-4.jpg

Geçtiğimiz günlerde İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi’nde,” İrfan Sohbetleri” kapsamında Selçuk Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Hacı Ahmet Şimşek tarafından, ‘Hoca Ahmet Yesevi’ anlatıldı.  Akademisyenlerin ve her yaştan vatandaşın katıldığı sohbet yoğun ilgi gördü. Türklerin yaygın olarak başka coğrafyalarda da yer aldıklarına değinen Şimşek, ‘Biz kabına sığmayan bir milletiz. Biz bir coğrafyada duramayız. Yani bir ucumuz Çin’de bir ucumuz Balkanlarda. Dolayısıyla bir derin devlet yapısı olmasa bile ben diyorum ki; bu bizim genetik yapımızda var.  Biz Müslüman olarak İslamiyet’le şereflenince zaten iyice fetih düsturuyla kabına sığmaz olmuşuz ve biz Türkler olarak gittiğimiz yere adalet ve medeniyet götürmüşüz” ifadelerini kullandı. 

selcuk-universitesi-dr-ogretim-uyesi-haci-ahmet-simsek-3.jpg

‘BU BİR İSLAM AHLAKIDIR’

Hoca Ahmet Yesevi’nin bir menkıbesinden bahseden Şimşek, “ Hoca Ahmet Yesevi’nin halden anlayan bir öküzü vardı. Öküzün sırtına el emeğini koyarak onu Türkistan’ın Yesi şehrinin sokaklarına bırakırdı. O bazen sokakların arasına bazen de pazara giderdi. İnsanlar oradan ihtiyacı olan eşyayı alır içine de parasını bırakırdı. Fakat eğer içine para bırakmayan olursa öküz bunu hisseder ve o kişinin peşinden giderdi. Ta ki parasını bırakıncaya kadar. Yani bir öküz bile kul hakkını biliyor. Günümüzde kul hakkını bilmeyenler bana göre o öküzden de aşağı varlıklardır. Çünkü bizim dinimizin özünde kul hakkı vardır. Kul hakkının muhtevası o kadar geniş ki bir defa siz mesleğinizi iyi yapmıyorsanız bu bir kul hakkıdır, siz trafikte suç işliyorsanız kul hakkıdır, siz öğrencinize iyi ders vermiyorsanız kul hakkıdır, öğrenciler dersine iyi çalışmıyorsa kul hakkıdır. Yani bu bir İslam ahlakıdır. Bu bir tasavvuftur” şeklinde konuştu.  

selcuk-universitesi-dr-ogretim-uyesi-haci-ahmet-simsek-2-kopya.jpg

‘FETHİN ANAHTARLARINI SONRAKİ NESİLLERE AKTARDILAR’

Hoca Ahmet Yesevi’nin müritlerinin fethi yaygınlaştırdıklarına dikkat çeken Şimşek şöyle konuştu: “Hoca Ahmet Yesevi, Türk İslam tarihinin pirlerinden birisidir. Daha doğrusu belki ilk piridir. Hoca Ahmet Yesevi’nin alperenleri ve müritleri sayesinde bu coğrafyaya hem İslamiyet gelmiştir hem de fethin anahtarlarını sonraki nesillere aktarmışlardır. Ve bu fetih Balkanlardan  Avrupa’ya kadar uzanmıştır. Hoca Ahmet Yesevi’yi eğer biz gençlerimize anlatırsak, fisebilillah yolunda yeni yetişen gençlerimiz bizim bu idealimizi hiçbir zaman unutmazlar ve Türk İslam düşüncesinin hedefi olan kızıl elmadan hiçbir zaman şaşmazlar. Alexis  Carrel’in ‘İnsan Denen  Meçhul’ diye bir kitabı var. Burada ırkların genetik yapılarından bahseder. Mesela Arapların iklimin etkisiyle tembel olduklarından ve Kuzey Avrupa milletlerinin biraz daha soğuğun getirdiği etkiyle sert ve mücadeleci bir yapılarının olduğundan bahseder. Cesaret olarak da Türklerden bahseder. Bizim fetih anlayışımız İslamiyet’le daha da bir güzelleşmiş dünyaya bu şekilde yayılmışız.”

selcuk-universitesi-dr-ogretim-uyesi-haci-ahmet-simsek-1.jpg

‘DİLİNİZİ KAYBEDERSENİZ MİLLETİNİZİ KAYBEDERSİNİZ!’

“Bir milletin millet olduğu dilinden anlaşılır” diyen Şimşek, “ Eğer siz dilinizi kaybederseniz, tamamen milliyetinizi de kaybedersiniz. Mesela Macarlar, Bulgarlar, İtalyan’ın kuzeyi, Almanya’nın güneyi gibi yerler dillerini kaybettikleri için benliklerini de kaybetmişlerdir. Bugün Hristiyan olan Türkler de vardır. Ama dillerini kaybetmemişlerdir. Onların dinleri değişmiş olsa da dillerini korumuşlardır. Bizim içimizde de Türkistan, kızıl elma sevdası olduğu sürece bir şey olmaz diye düşünüyoruz” şeklinde aktardı.
•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ