Kader, Allah’ın ezelî ve ebedî ilmidir

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Pazartesi Sohbetleri’nde, “Kaderimiz; irademiz mi, alın yazımız mı?” konusu gündeme geldi.
Kader, Allah’ın ezelî  ve ebedî ilmidir

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Pazartesi Sohbetleri’nde, “Kaderimiz; irademiz mi, alın yazımız mı?” konusu gündeme geldi. Konuşmasına Arapça bir kelime olan kaderin tarifini yaparak başlayan emekli Karaman Müftüsü ve eski Konya Müftü Yardımcısı Mehmet Emin Parlaktürk, “Araplar, Arapça lügatlerde kader kelimesini nerede kullanmışlar, nasıl kullanmışlar ve hangi anlamda kullanmışlar. 20’ye yakın anlamı var. Kur’an-ı Kerim’deki anlatımı da dikkate alarak kader, ‘Güç yetmek, muktedir olmak, bir şeyi takdir etmek, kadr-ü kıymetini bilmek, değer vermek, derece olarak yükseltmek, saygın kabul etmek, itibar göstermek’ anlamlarına geldiği gibi ‘ölçü, miktar, sistem, yasa, düzen, tertip’ gibi manalara da geliyor” dedi.

İNSANOĞLU HER ZAMAN ALLAH’A MUHTAÇ

Parlaktürk, “Allah her zaman devrededir. Küllî irade geçerlidir. Allah her an iştedir, yaratmaktadır. Allah bütün sıfatlarıyla her an ve her zaman devrededir. Cüz’î irade de bizim yaptıklarımızdır. Kelâmcılar bunu ikiye ayırmışlardır. İlki kader-i mübrem, ikincisi de kader-i muallak. Kader-i mübrem zorunlu ve kaçınılmaz kader. İnsanın buna gücü yetmez. Hiç kimse baba ve annesini kendi seçme hakkına sahip olmadı. Bu mübrem kaderle alakalı. Birisine ihtiyacımız var. İşte o da Allah’tır. Yâni kader, Allah’ın ezelî ve ebedî ilmidir” diye konuştu.