Kira anlaşmazlıkları son buluyor! Yük azaldı
Kiracı ve ev sahipleri arasında yaşanan anlaşmazlıklar, mahkemelerde dava yoğunluğu oluşturmuştu. 1 Eylül itibariyle ise zorunlu arabuluculuk sistemi yürürlüğe girdi.
Bu yöntemle dava yüklerinin azaldığının altını çizen Ahi Arabuluculuk Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Arabulucu Ömer Faruk Seleş, “Arabuluculuk uygulaması uzun süredir Türkiye’de uygulanıyor. Arabuluculukla ilgili olarak daha önce iş, ticaret ve tüketici hukukuna zorunluluk gelmişti. Herhangi bir dava açmadan önce arabuluculara başvuru yapılıyor. Bu başvuru sürecinde herhangi bir anlaşma olmazsa anlaşmama tutanağı tanzim edildikten sonra ancak dava sürecine geçiliyor.” şeklinde konuştu.
‘DAVA SAYILARI AZALDI’
Arabuluculuk sistemiyle birlikte mahkemedeki dava sayılarının azaldığını belirten Seleş, “Uygulamanın başından beri biz de arabuluculuk sistemini takip ettik. Özellikle iş hukukunda zorunlu arabuluculuğun gerçekten dava sayılarını azalttığını gördük. Hem işveren hem de işçi tarafından sorunların çözülme noktasında iyi bir yol kat edildi. Ülkemizde kirayla ilgili olarak son dönemde ciddi uyuşmazlıklar oldu. Eski kira bedelleri ile yeniden kiraya verilecek fiyatlar arasında büyük farklar yaşandı. Hem mülk sahipleri hem de kiracılar inanılmaz bir uyuşmazlık içerisinde bulundular. Bununla ilgili olarak devletimiz yasal bir düzenleme yapmıştı. Konut kiralarında yüzde 25 sınırı getirildi. Fakat bu sınırlama da bir çözüm olmadı. Eski kiracıları tahliye ederek yeni kira kontratı yapılması noktasında uygulamalar yaşanmaya başlanmıştı.” ifadelerine yer verdi.
‘OLUMLU SONUÇLARI GÖRDÜK’
Arabuluculuk uygulamasıyla 15 gün içerisinde bile birçok olumlu sonuç gördüklerini vurgulayan Seleş, “Sıkıntıların bu yönde devam etmesinden dolayı yasal düzenlemeyle zorunlu arabuluculuk sistemi 1 Eylül itibariyle yürürlüğe girdi. Bununla ilgili olarak Adalet Bakanımız verileri paylaştı. Sistem uygulanmaya başlandıktan sonraki ilk 15 gün içerisinde yaklaşık olarak 12 bin başvuru oldu. Bu 12 bin başvurunun bir kısmı kat mülkiyeti ve komşu hukukuyla ilgiliydi. Ama büyük çoğunluğu kira uyuşmazlıklarıyla alakalı başvurulardı. Bu başvurularla ilgili olarak henüz arabuluculuk süreçleri tamamlanmadı. Ama uygulama sonrasında kısa vadede gördüğümüz kadarıyla hem mülk sahibi hem kiraya verenler hem de kiracıların olumlu sonuçlarını gördük. Bundan sonraki süreçte de daha fazla olumlu sonuçlar alacağımızı düşünüyoruz.” diye aktardı.
‘DOSTANE ŞEKİLDE ÇÖZÜLÜYOR’
Sorunların iki taraf için de çözüldüğünü dile getiren Seleş, “Başvurular oldukça fazla. Bu da yargı anlamında ciddi bir iş yükü. Bu başvurular arabulucu meslektaşlarımızın katkısı, vatandaşlarımızın da sürece olumlu yaklaşımlarıyla, yıllarca sürecek bir husumet yerine iki tarafın da karşılıklı helalleşeceği bir anlaşmayla neticelenirse yargıdaki iş yükü de, dava yükü de hafiflemiş olacak. Arabuluculuk, uyuşmazlıkların dostane şekilde karşılıklı olarak çözülmesi yönünde bir yöntemdir. Daha uzun süren yargılamalardan, masraflardan kurtulacaklarını onlara izah ettiğimiz zaman yüksek kira bedellerindense, karşılıklı olarak anlaşmayla çözüme kavuşan örnekleri gördük. Bu anlaşmayla sorunlar giderilirse fahiş kira taleplerinin de önüne geçilmiş olacak.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
