Konya’da Tellal Pazarı’nın ciğerini bilen adam! ‘Bu kültür Türkiye’de ün yaptı’
Konya’da eski garaj civarında bulunan ve yüzlerce eşyanın satıldığı Tellal Pazarı, eski günlerini arıyor. Yıllar evvel burada esnaflığın çok önemli bir değer olduğunu söyleyen halıcı Mustafa Elma, babasının pazarın önde gelenlerinden olduğunu söylerken oradaki esnaflık kültürünün Türkiye’de ün yaptığını dile getirdi.
Konya’da bir dönemler alışverişin zirve yaptığı Tellal Pazarı, eski günlerini arıyor. Eski Garaj civarında bulunan; spot beyaz eşyadan, ev eşyasına, bisikletten masa ve sandalyeye kadar her türlü eşyanın satıldığı ve kiralandığı yer olan Tellal Pazarı. günümüzde özellikle hafta sonları yoğun geçse de geçmişte esnaflık kültürünün pik yaptığı yer olarak tanımlanıyor.
‘TELLAL PAZARI ESNAFI OLMAK AYRICALIKTI’
Babasının Tellal Pazarı’nın jilet esnaflarından olduğunu ve kendisinin de 1974’ten bu yana Mevlana güzergahında esnaflık yaptığını dile getiren Isdar Halı İşletme Sahibi Mustafa Elma, “Orada babam esnaftı. Ben de o zamanlar babamın yanında duruyordum. 1974’ten bu yana da o bölgede hizmet veriyorum. Şu anda şehrimizde ne kadar kalburüstü adam varsa oradan çıkmadır. Oradan çıkan esnaf, Kapalı Çarşı tezgahtarı gibidir. Türkiye’de Kapalıçarşı esnafıyım derseniz karşıdaki çekinir. Aynı şey Tellal Pazarı için de geçerliydi. Orada esnafsanız jilet gibi olmak zorundasınız. Jilet esnaflar oradan çıkardı. Müşteri kapıdan girerken memleketinden niyetine kadar her şeyini anlarlardı. Ortada bulunan bir kayısı ağacı vardı. O ağaçtan meyve yiyince sen oldun derlerdi.” ifadelerini kullandı.

‘ORADAKİ KÜLTÜR BAMBAŞKAYDI’
Tellal Pazarı’ndaki geçmişteki kültürün bir başka olduğunu vurgulayan Mustafa Elma, “Orada esnaflık kültürü bambaşkaydı. Şuandan çok farklıydı. Orada ihtiyar heyetleri vardı. Meşhur köfteci Cin Ali vardı. Şehrin her yerinden oraya köfte yemeye gelenler olurdu.” dedi.
‘A’DAN Z’YE HER ŞEY BULUNURDU’
O pazarda A’dan Z’ye her ihtiyacın bulunduğunu söyleyen Mustafa Elma, “Sille Halısı, Uşak Halısı, Isparta Halısı dediğimiz makine olmayan el işlemesi yeni halıların da satışı yapılırdı. Köylüler gelip oradan alışveriş yapardı. Gücü yetmeyenler ikinci el malı da oradan alıyordu. Dolap, masa, sandalye gibi ihtiyaç olan her ürün vardı. Düğün yapacaklar da bunları kiralamaya gelirdi. Kapı girişleri elbiseciydi. Halıcı, aynacı, radyocu, gibi A’dan Z’ye her ürünün satıcısı vardı. Orada esnaf ürün kalitesinde de yarışırdı. Örneğin halıcılar ürünlerini jilet gibi temizlerlerdi. Sürekli parlatırlar ve parlattıkça da kalitede birbirleriyle yarışırlardı.” şeklinde konuştu.

‘TELLAL PAZARI’NIN EN GÜZEL YANI İHALE SİSTEMİYDİ’
Tellal Pazarı’nda geçmişte açık artırma usulüyle satışlar yapıldığını anlatan Mustafa Elma, ”Tellal Pazarının en güzel yanı ihale sistemiydi. Köylü ürününü getirir, ihale usulüyle satışını yapardı. Açık artırma şeklinde satardı. Bunu içerideki esnaflardan biri değil de dışarıdan birisi alacak olursa, Tellal Pazarı esnaflarına da pay vermek zorundaydı. Hem tellala hem de esnafa ayrı ayrı da ödeme yapardı. Yani orada 30 esnaf varsa 30’u da o mala ortak olurdu. Babam da orada tellallık yaptı. Eğer ki köylü ben satmayacağım bu malı derse toplayıp giderdi. Dışarıdan gelen mal çok güzelse, para edecekse dışarıdan halıcılar da buna katılabilirdi. Eskiden orası çok daha canlıydı” diyerek sözlerini tamamladı.

