Konya'da vuslat ve sanat burada yaşıyor

İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi’nde Şeb-i Arus bir başka geçti.Şeb-i Arus için özel etkinliklerin icra edildiğinin bilgisini veren İRFA Müdürü Zübeyr Belviranlı, “Bizim temel maksadımız işin gösteri boyutundan ziyade yaptığımız işin ne manaya geldiğini ve bu manaya göre hareket etmemiz icap ettiğini insanlara aktarmak. Bizim Hazreti Mevlâna’ya ev sahipliği yapma gibi bir lüksümüz yok. O kendi ev sahipliğini kendi haşmetiyle yapıyor zaten. Biz sadece bu yolda hizmet etmeye gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘İNSANLARIN RUHUNA DOKUNUYORUZ’

Şeb-i Arus’ta insanların ruhuna dokunan etkinlikler düzenlediklerinin altını çizen Zübeyr Belviranlı, “Hazreti Mevlâna’nın 749’uncu vuslat yıldönümü 7-17 Aralık tarihleri arasında icra edildi. Bu sene ‘dostluk vakti’ temasıyla icra edildi. Dostluk son derece önemli ve özlediğimiz bir unsur. 12 Aralık’a kadar her gün akşam saat 18’de meşkimiz oldu ve bu meşkin sonunda ufak da bir sürprizimiz gerçekleşti. 13 Aralık ile 17 Aralık arasında Postişinliğini Fatih Çıtlak Hocamızın yaptığıİstanbul Tasavvuf İrfan ve Meydan Meşkleri Topluluğu kurumumuz bünyesinde pek çok etkinlik yaptı. Anlatımlı Sema Mukavelesi, Devran-ı Şerif gibi etkinlikler mevcut. Bektaşi Nefesleri konseri oldu. Biz işin anlatım tarafına, izleyenlerin ruhuna dokunma tarafına biraz daha önem veriyoruz. Bu minvalde sema programlarının ne manaya geldiğini, oradaki sembolik anlamları açıklayan bir program anlatımı var. Bunun yanında gençlerimize yönelik etkinliklerimizde de ‘Sema nedir bilir misin?’ üst başlığıyla bir konsept belirledik. Küçük yaştaki öğrencilerimiz buraya getirdik. Semahane’ye alıyoruz. Daha sonra onlara semanın mahiyetini anlatıyoruz. Sonunda da kısa bir sema izletiyoruz. Küçük yaşlarda yapılan bu tür faaliyetler ömürlerinin sonuna kadar unutmayacakları şekilde akıllarına kazınıyor” diye aktardı.

‘SANATKÂRLARIN ÇOĞU MEVLEVİHANELERDEN ÇIKIYOR’

Sanatkârların çoğunun Mevlevihanelerden çıktığını belirten Belviranlı, “İRFA 2017 yılının Aralık ayında kapılarını açtı. O zaman ki Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek Bey bu mekânı, modern zamanlarda bir Mevlevihane olsun diye yaptığını söyledi. Bu konsepte Mevlevihanelerin çok ciddi bir eğitim geleneği vardır. Ve şairinden, müzisyeninden, neyzeninden, hafızından baktığınız zaman bu alanlarda iştigal eden en üst düzey sanatkârların çoğunun Mevlevihanelerden çıktığını da görebiliyoruz.

Mevlevihanelerde çok ciddi eğitim sistemi vardır. Bu eğitim sistemini günümüze yansıtmak için bu amaçla, bu gayretle bu kültür merkezinin temelleri atıldı. Biz de yaklaşık beş yıldır bu eğitim bakış açısıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Burada temel noktamız sanat eğitimleridir. Çünkü sanat eğitiminin farklı bir tarafı var. Hocayla öğrenci arasında bir ünsiyet teşkili oluyor. Bu ünsiyetten sonra da bir nefsani terbiye ortaya çıkmaya başlıyor. Çünkü sanat eğitimi zor bir eğitimdir. İnsanı son derece zorlayan bir eğitimdir” diye aktardı.

‘KENDİ KENDİNE YETEN BİR MODEL ÖNGÖRÜYORUZ’

İRFA’da öğrencilere verdikleri eğitimle kendi kendine yeten bir model öngördüklerini kaydeden Belviranlı, “Mevleviler keçeden sikke takıyorlar. Burada bir Keçe Atölyemiz var. Buradaki arkadaşlar Mevlevilerin taktığı keçeden sikkeleri kendileri yapıyorlar. Öğrenciler burada keçenin nasıl yapıldığını biliyor ve doğal olarak kullandığı eşyaya saygısı artıyor. Çünkü onun ne emeklerle yapıldığını görebiliyor.

Kitap bizim için son derece önemlidir. Çünkü İslam dini ilme son derece önem vermiştir. Kitabın önemine yönelik Cilt Atölyemiz var. Burada kitap sanatıyla alakadar olunuyor. Bir kitabın nasıl ciltlenmesi gerektiğini burada öğrencilerimiz teneffüs ediyor. Doğal olarak kitaba olan saygıları artıyor. Tespih Atölyemiz, Tezhip Atölyemiz var. Kur’an’ı Kerim’in ne derece önemli olduğunu, onu süslemek için ne emekler sarf edildiğini görebiliyorlar. Ebru Atölyemiz, Çini Atölyemiz, Terzilik Atölyemiz de var. Burada yapılan faaliyetlerin tamamında kendi kendine yeten bir model öngörüyoruz. Dervişin kıyafeti de buradan çıkıyor, eğitimi de burada veriliyor, Sema talimini de müzik talimini de burada yapıyor. Buraya bir kişi, bir genç girdiği zaman işin sonu nereye varacaksa oraya kadar farklı bir yere gitme ihtiyacı duymadan ilerleyebiliyor” şeklinde konuştu.

‘BİZİM MEDENİYETİMİZDE MEŞK USULÜ EĞİTİM ÖNEMLİDİR’

“Bizim medeniyetimizde meşk usulü eğitim önemlidir. Onu idrak etmeye gayret ediyoruz” diyen Belviranlı, “Biz yılda iki sefer kayıt alıyoruz. Ders dönemlerimiz aşağı yukarı 3 buçuk ay civarında sürüyor. Eylül döneminde ve Şubat döneminde kayıtlarımız devam ediyor. Yaz aylarını genellikle çocuklara ayırıyoruz. Buradaki eğitimler 3 buçuk ay gibi sürse de bunun bir devamlılığı var. Öğrencilerimize birebir bir ders verebilmek için kontenjanlarımız çok yüksek tutmuyoruz.

Bu dönem derslerine devam eden yaklaşık 250 tane öğrencimiz var. Bu öğrencilerimizin tamamı da hocasıyla birebir eğitim alıyor. Eğitimler ücretsiz oluyor. Sadece öğrencilerimizin kullandıkları malzemelerle alakalı bir katılım bedeli talep ediyoruz. Onun haricinde eğitimle alakalı herhangi bir ücret ödemeden burada eğitimlerini tamamlayacak hale geliyorlar.

Öğrenciler burada öğrendikleri şeyi gösterme imkânına sahip oluyorlar. Kültür merkezimizde bununla ilgili konser faaliyetleri de düzenledik. Hocaları ve öğrencileriyle birlikte kalabalık bir grupla bir yaz akşamında meşk ettik. Bunun yanında öğrencilerimize sergi açma fırsatı da sunuyoruz. Hal böyle olunca öğrencilerimiz İRFA’yı üst düzeyde sahipleniyor. Kendi yerleri gibi görüyorlar. Bu sahiplenme de büyük önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.

•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ