Konya’daki 152 yıllık yapı virane hale geldi!

Konya’nın önemli bir tarihi mirası olan 152 yıllık Araplar Çeşmesi, virane hale geldi.
Konya’daki 152 yıllık yapı virane hale geldi!

Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz Konya’nın önemli bir tarihi mirası olan ecdat yadigarı Araplar çeşmesini araştırdı. Konya kent kültürü ve tarihi hakkında 25 yıldır araştırmalar yaptığını belirten Tokgöz, bu kapsamda Araplar çeşmesi ile birlikte anılan Araplar mahallesinin tarihi konumu üzerinde araştırmalar yaptığını belirtti.

cesme-11.jpg

‘TEHLİKE ALTINDA’

Çeşmenin kaybolma tehlikesi altında olduğunu ifade eden Tokgöz, “152 yıllık tarihi Araplar çeşmesi önce suyu kesilerek iki lülesine kör tapa vurulmuştu. Bu günlerde ise daha da kötü bir durumda olup çöp konteynerleri ve geri dönüşüm kutuları arasında kaybolup gitme tehlikesi altında bulunmaktadır. Bunun tarihi mirasa ve çeşmenin banisine ve ecdat yadigarı eserlere karşı bir saygısızlık. Çeşmeler Selçuklu ve Osmanlı ecdadımızın büyük bir emek, hayır ve sanat eseri olarak yaptırdıkları bir güzel mimari obje olarak korunmalı, aslına uygun kullanılmalı, mezar taşları kadar çeşmeler de bizim Türk milletinin suya verdiği önemi gösterdiği kadar tarihe vurduğu bir damga ve tapu senedi olarak da baş tacımız olmalı, halk, çocuk ve gençler ve yetişkinler kıymetini bilmeli ve zaman zaman kullanım amacı dışında kalıp kör tapa vurulsa da bakımsız kalmamalı, yer yer havuzları çöplük olarak kullanılmamalıdır.” şeklinde konuştu.

esme-9.jpg

‘FİZİKEN KAPATILMIŞ HEM DE GÖRSEL OLARAK KİRLETİLMİŞTİR’

Çeşmenin fiziki ve görsel açıdan kötü durumda olduğunu vurgulayan Tokgöz, “2020 yılında çeşme kör tapalı idi, ancak çevresi temiz vaziyette idi. Araplar çeşmesinin fotoğraflardan da görüleceği üzere bu günlerde hem önüne çöp konteyneri yerleştirilmiş hem de iki tane geri dönüşüm konteyneri konulmuş, etrafına sebze meyve kutuları, açık çöp kutuları ve taş tuğla gibi atık malzemeler dökülmüştür. Duvarları sprey boya ile boyanarak kirletilmiştir.

cesme-1.jpg

Araplar çeşmesi Araplar Mahallesi demektir.

Araplar Mahallesi Konya'nın kadim mahallelerinden olup benimde ilkokul 1968-1975 yılları arası çocukluk dönemini geçirdiğim ve Şehit Sadık ilkokulunda okuduğum bir mahalledir. Ak cami ile Kavakaltı cami veya Cıngırıklı kuyu denilen yoldan gelip geçenlerin ve hayvanların sulandığı çeşme arasındaki bölüm yeni Kayacık sok ve karşısında Karakayış Sokak ve Ak caminin çevresi olarak da geçer.

cesme-8.jpg

Araplar semti sosyo- ekonomik olarak biraz gara dakım denilen yoksul ve kalender insanların yerleştiği bir yer idi. 1950’lerin ortasından itibaren bu semtte oturanlar kent merkezinde çalışan insanlar ve sanayide çalışan işçilerin ağırlıkta olduğu bir yer idi. Ulaşımda bisiklet kullanılır. 1970’ lerin başında Arçelik/triportör denilen dolmuş ile mahalle ile Fenni fırın arası toplu ulaşım yapılırdı. Hatta yazları at arabasından dolmuş kullanılan ve yer yer de bahçeli, tandırlı, kümesli ve hayatlı evleri olan orta direk denilen insanların mahallesi olarak bilinirdi.

Araplar Mahallesi bu zamana kadar direnmekte. Çok değil 4 sene öncesine kadar bu kadim Konya mahallesi müstakil tek katlı ve iki katlı kerpiç evler olarak hala ayakta duran bir semt idi. Şimdi ise müteahhit furyasına yenik düşmüş durumda. Her yer çok katlı sitelere ve bloklara dönüştü ve kalan yerlerde sırasını bekliyor." dedi.

esme-6.jpg

ARAPLAR İSMİ NEREDEN GELDİ?

Tokgöz, Araplar Mahallesi’nin ismi konusunda farklı görüşler olduğunu belirterek, “Bizans Ve Emevile döneminde yaşanan savaşlar sonucunda 7. ve 12. yüzyıl arasında Anadoluya fetihler için gelen müslüman Araplar döneminde Konya'nın bu kesimine yerleşim yapanlar veya esir edilerek iskan edilen Arap Müslümanlardan dolayı semtin ‘Arablar’ Mahallesi ismini aldığı değerlendirilmektedir. Selçuklular döneminde ve Osmanlı döneminde de mahallenin aynı isimle varlığını koruduğu görülmektedir. Osmanlı döneminde Konya’ya ait en eski şeriye sicillerinde de ismi yer alan bu mahallemiz kadim ve köklü gelenekleri olan bir mahalledir. Yine 1832 yılında Mısır Valisi Kavalalı İbrahim Paşa Konya muharebesinde Osmanlı ordusunu yenmiş olup bu ordu askerlerinden de Konya’da kalan Arap insanların mahalleye yerleştiği tahmin edilmektedir. (https://www.konyapedia.com/makale/655/araplar-mahallesi#:~:text=)

Semt Cumhuriyet döneminde merkeze yakın bir mahalle olarak temayüz etmiştir. Semt insanları hayvancılık ve tarımla uğraşır, esnaflık yapar ve işçilikle geçinirdi. Semt delikanlılarının kurduğu Araplar spor futbol takımıyla, trafiğin olmadığı zamanda at arabası, bisiklet ve minarelli motorsiklet cenneti ve çocukların da doğal ve organik oyunlar ile büyüdüğü bir alandı. Mahalle çocukları yer yer toprak zeminde bilye oynarlar, billalıya binerler, çember çevirirler, telden araba yaparlardı.

esme-4.jpg

1970’li yıllarda Araplar bir uçtan bir uca en sağdan sola tüm hanelerin ve insanların birbirini tanıdığı bir yer idi. Araplar mahallesinde yatsı namazından sonra hacı emmilerin birbirine çay ve sohbete gittiği, delikanlılar ve gençlerin ise Teksas, Tommiks gibi çizgi romanlar okuduğu günleri yaşadı. Siyah beyaz TV'nin mahallede birkaç kişide olup, herkesin sabah namazı vakti Muhammed Ali Clay’in boks maçına gittiği veya cumartesi akşamları yerli film seyretmeye gittiği zamanlar olurdu.” ifadelerine yer verdi.

‘MUSİKİ VE KÜLTÜR ORTAMIYDI’

Tokgöz, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Araplar mahallesi 1970’li yıllarda otantik barana geceleri sohbetleri yapılan ve Konya havalarının dile geldiği bir musiki ve kültür ortamı idi. Çocukların koro halinde ev ev dolaşıp yağmurdan bulgurdan isteyip, bir kazan pilavı kocaman sinide tahta kaşık ile iştahla yedikleri zamanlar idi. Arada bir mahalleden mahalleye çocuk kavgasına gidenlerin olduğu basit ama kendi işinde gücünde olan ve mutlu olan insanların yaşadığı bir semt olarak hafızalarda yer etti.

Rahmetli Gazeteci Yazar Seyit Küçükbezirci çok yakından tanıdığı Araplar semti ve mazisine değinirken Araplar semti hakkında tespitleri ise çok yönlü , realist ve son durumu hakkında hazin tespitler içeriyor: “Araplar”.. Hacıhasan Başı’ndan, “İğdeli Mektep”e: Oradan “Ak Cami”ye, oradan “Evler Ucu”na kadar bir “saltanat”.”Ceket omuzda” bıçkın delikanlılar; “Alatlı’nın Deli Ali”, “Aslan Ali”, “Kürüzün Seladdin” .. Arapların tekmil kızlarına, “Develik”lerin “Çobansalık”larında gizli gizli “namazlık” öğreten, Kur’an okutan “efsane hocalar” Kaplanzade Mustafa Efendi, Çodur Hoca. Üç evinden biri şehit çıkartan Araplar artık yok.. “Ak Cami”de olmasa Araplar’ı hatırlatacak bir taş, bir ağaç bulamazsınız.” (https://www.memleket.com.tr/kaybolan-araplarin-son-sairi)

‘ARAPLAR MAHALLESİNİN ÖNEMLİ BİR SİMGESİDİR’

Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz 2020 yılından beri Araplar çeşmesinin bu üzücü durumu hakkında sosyal medyada yazılar yazdığını, bir makale yayınladığını, yerel basında bu durumun yer almasını sağladığını belirtti. Çeşmenin bu kötü durumunu kamuoyuna ve çeşmelerden sorumlu etkili ve yetkili çevrelere ulaştırmaya çalıştığının altını çizdi. Tokgöz, sözlerini şu şekilde sürdürdü;

“Araplar Mahallesi kentsel dönüşüm ile başkalaşım geçirirken mahallenin sembolü olan Araplar çeşmesi ise kör tapalı olarak virane ve metruk vaziyette zamana direnmektedir. Mezbelelik vaziyette sokak ortasında bir başına kalmış, etrafı otopark olarak işgal edilmiş, çöp konteynerleri ve geri dönüşüm kutularının gölgesinde kaybolmuş durumdadır. Duvarları boyalı vaziyettedir. Tarihi mirasa sahip çıkılacağı yerde çöpler arasında bırakılmıştır. Araplar çeşmesi ayakta kalabilmek için modern zamanlara ve uğradığı saygısızlığa karşı tek başına direnmektedir.

Koski Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Konya'nın Tarihi Çeşmeleri isimli kitabın 45.sayfasında yer alan bilgilerde çeşme kitabesinde göre Ali Ağa tarafından 1872 yılında yaptırıldığı yer almıştır, Ancak çözümlemesi yer almamaktadır. Araplar çeşmesinin yola bakan kısmında olan çeşme kitabesinin ise çözümlenmiş hali olmadığı için üzerinde iki haftaya yakın çalışarak kitabenin anlamının ortaya çıkarılmasına vesile olduğunu belirtti.

Dört cepheli bir meydan çeşmesidir, düzgün kesme taştan üç cephesinde lüle ve çeşme olarak yapılmıştır. Mimari olarak bu üç cephede görülen yarım yuvarlak kemerler kaide üzerine oturmaktadır, alt kısmında sekisi ve yalağı bulunmaktadır ve üstünde silmeli bir saçak bulunmaktadır. Renk ve desen itibarıyla Gödene taşından yapıldığı anlaşılmaktadır.”

esme-5.jpg

1872 tarihli Araplar çeşmesi tamir kitabesinin anlamı:

Maşâallah/1314

Bu çeşmeyi üç mahallâtın şurbuna kıldım ayân

Kayacık Sinân dahi Orta Sinân

Ehl-i hayrât Sa' idüb ta’mîrine

İki tarafdan suyu oldu revân

HAK rızasına muvafık eylesün

Bin üç yüz dahi on dört temâm.

Araplar çeşmesi kitabesinde de vurgulandığı gibi Ali Ağa tarafından Kayacık Araplar, orta (küçük ) Sinan ve Büyük Sinan mahallelerinin birleşme noktasında tatlı su ihtiyacını karşılamak için yaptırılmıştır. (Konya'nın Tarihi Çeşmeleri, Koski Genel Müdürlüğü, Şubat, 2013, sf:45 Araplar çeşmesi)

‘BİYOGRAFİK BİLGİ BULUNMUYOR’

Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz yaptığı tüm araştırmalara rağmen çeşmenin banisi hayırsever Ali Ağanın kim olduğu meçhuldür. Ali Ağa hakkında Araplar mahallesinde yaşayıp yaşamadığına ve nereli olduğu bilgisine ulaşamadığını belirtti.

Tokgöz, “Araplar Mahallesi tarihi üzerine 151 tane Şeriyye Sicil defterini incelediğini, Konya Büyükşehir Belediyesi Konya Mahalleri -1 adlı yayında Araplar, Karakayış, Büyüksinan mahallelerine ait bölümlere göz atmakla birlikte halen çeşmenin banisi Ali Ağanın kim olduğu ve şahsiyeti hakkında yazılı bir bilgi ve kaynak yoktur. Mesela kendisinin mesleği, ekonomik durumu, çeşmenin vakfiyesinin nerede olduğu ve hangi tarihte vefat ettiği, kabrinin nerede olduğu gibi bilgiler de bulunmamaktadır. Araplar mıntıkası olarak geçen meskun mahalde 152 yıldır kullanılan Kayacık Araplar ve Yeni Kayacık sokak ismi ile Tanzimattan sonra Araplar mahallesi ile birlikte ortaya çıkan Küçük Sinan, Orta ve Büyük Sinan tabirlerinin parsel olarak mı? bağ bahçe olarak mı? mesken olarak mı? Ya da bir şahsa ait arazinin ismi olup olmadığı ve hangi açıdan betimlediği konusunda da net bir bilgi bulunmamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

esme-2.jpg

‘ADETA YOL ORTASINDA KALMIŞTIR’

Tokgöz, “Bir buçuk asrı geçen zaman diliminde Araplar çeşmesi 1990'lara kadar çeşme aktif olarak hizmet vermiş iken zamanla çeşmeye komşu parselde apartman yapılması, İğdeli camiden gelen yol tarafından Kavak altı istikametine dönüş verilmesi, Ak cami ekseninde dört yönlü trafik lambası tesis edilmesi ile çeşme adeta yol ortasında kalmıştır. Bu haliyle daha önce rahatlıkla mahalle sakinleri su doldurur iken artan trafik yoğunluğu ve bir kaza olma ihtimali düşüncesiyle suyu kesilerek iki yönden akan lülelerine kör tapa vurulmuştur. Hemen karşı sokak kaldırımına bu sefer minyatür bir sokak çeşmesi güya hizmete sokulmuştur. Mevcut durumda çeşme yoldan gelip geçenlerin etrafında araç park ettiği ve bazı işleri yaptığı bir sokak tezgâhı olarak adeta kim vurduya gitmiştir. Garip ve mahzun biçimde duran bir taş kütlesi olarak vakfiyesi ve yapılış amacından uzak biçimde tek başına kala kalmıştır. Allah esirgesin bir trafik kazası veya direksiyon hakimiyetini yitiren bir aracın çeşmeye çarpması ve hasar vermesi ihtimali de bulunmaktadır” dedi.

Çözüm önerileri:

Araştırmacı Yazar Ömer Tokgöz çözüm önerileri kapsamında şunları açıkladı:

İlk olarak: Çeşmeler bizim bu topraklardaki ecdat yadigarı mimari ve sanat tarihi yönünden tapu senetlerimizdir. Hem Araplar çeşmesi hem aynı civarda olan 1908 tarihli Karakayış çesmesi ve 1920 tarihli Yeni Kayacık sokak çeşmesi gibi hoyratça duvar yazıları için kullanmamalıdır. Bu da bir tür tarihe saygısızlık ve vandalizmdir. Tamam grafity de bir ihtiyaç ve gençlerin kendilerini ifade ve dışa vurum kaynağı denilebilir. Lakin duvar boyama ihtiyacı duyan çocuk ve gençler için semt içinde uygun bir yere parklar içinde kay kay trampleni ve boyama duvarı yapılsa ve oralarda deşarz olsalar daha iyi olur, yoksa belediye çeşme duvarını bugün temizlemekte ertesi gün yine sprey boya ile kirletilmektedir dedi.

İkinci olarak: Hassaten Araplar çeşmesi eski mamur haline çevrilerek etrafı açılmalı ve temizlenerek ihya edilmelidir. Eskiden normal ev önünde duran bir çeşme iken zamanla kerpiç ev yerine apartman yapıldı ve apartman ile çeşme arasına yol verildiği için tarih çeşme çeşme yol ortasında kala kalmış oldu. Bir müddet su doldurmak için çocuklar, yetişkinlerin başına bir kaza bela olmasın diye suyu kesilmiş, eskiden çocukluk dönemi ve 1990'lara kadar çeşme arkasından sağdan sokağa giriş yoktu.

Üçüncü olarak: Yer değişikliği ile birlikte çeşme vakfiyesine ve yapım amacına uygunluk açısından aktif ve kullanılır halde tutulmalıdır. Bu amaçla çeşmeyi Ak caminin uygun bir cephesine taşımak ve mesela şadırvan tarafına nakletmek en rasyonel çözümdür. Araplar çeşmesi Allah ondan razı olsun Ali Ağa'nın sadaka-i cariyesi olarak mahalle halkına ve Konya’mıza tekrar iki lülesinden su akıtılarak hizmet verir hale getirilmelidir.

Dördüncü olarak: Bu tür tarihi eserlerin üzerinde mutlaka orijinal kitabesini açıklayan ve tanıtan plaketlere yer verilmeli, barkod kullanılmalı ve akıllı telefonlar üzerinden web sayfasına erişim sağlanmalıdır. Bu hem kent kültürüne katkı, hem gelip geçen kişilerin tarihi eser hakkında doğrudan agâh olmasına vesile olacak hem de Konya turizmi açısından önemli bir kazanım olacaktır.

Araplar Mahalle Muhtarlığı, Karatay Belediye Başkanlığı ve Konya Büyükşehir Belediye başkanlığı Koski Genel müdürlüğünün ortak girişimi ile inşallah bu tarihi çeşmemiz orijinal haliyle yeniden faaliyete geçmesi sağlanmalıdır.

 Muhabir