Konya’daki eğitimciler öğrencilerin kazançlı olduğu görüşünde birleşti: Müfredat kısaldı, öğrenci kazançlı

Yükseköğretim Kurumları Sınavı ve Liselere Geçiş Sınavı’ndaki tarih değişikliği ile ilgili olarak Konya’daki eğitimcilerden de birbiri ardına değerlendirmeler geldi. Konya’daki eğitimciler, ikinci dönem müfredatının sınavdan çıkarılmasının ve sınav süresinin artırılmasının öğrenciler açısından daha kazançlı olduğunu söyledi.
Konya’daki eğitimciler öğrencilerin kazançlı olduğu görüşünde birleşti:  Müfredat kısaldı, öğrenci kazançlı

Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liselere Geçiş Sınavı (LGS) tarihleri açıklandı. Milyonlarca öğrenci ve veliyi ilgilendiren açıklamaların ardından Konya’daki eğitimcilerden de birbiri ardına değerlendirmeler geldi.

8-181.jpg

Sınav tarihlerindeki değişikliğin çocuklar üzerindeki etkilerini değerlendiren Lale Koleji Eğitim Koordinatörü Abdullah Şafak şunları söyledi:“Açıklanan sınav tarihlerindeki değişiklikte LGS mevcut tarihinden bir hafta ileriye alındı. Bu konuda problem yok. Hatta iyi oldu. Çocuklar bir haftalık rahatlama sürecine girmiş oldular. Diğer taraftan 12. sınıflar ve mezuna kalan diye tabir ettiğimiz tekrar sınava hazırlanan öğrencilerimiz var. Mevcut öğrenciler açısından ilk etapta Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarını duyduğumda öğrencilerimin tavrını bizzat müşahede ettim. Çünkü o sırada öğrencilerim yanımdaydı. ‘Nasıl olur biz hep Temmuz ayının 27’sine odaklanmıştık. Tam bir ay önce sınava girmek zorunda kalacağız eyvah!’ diye şaşırdılar ve moral bozukluğu oldu. Ben o an, çocuklara motive konuşması yaptım. Yani sınav zaten 19’undaydı şimdi 27’sine tehir oldu. Bakanlık başlangıçta bu salgın sürecinde çok sert tedbirler aldı ve halen de devam ediyor. O anlamda 27 Temmuz açıklanmıştı. Ama şuan da devletimizin diğer ihtiyaçları ve gelişmeler karşılığında bunun güncellenmesi söz konusu oldu.”

lale-egitim-kurumlari-abdullah-safak-2.jpg

‘DEĞİŞKENLİK HER İKİ GRUP İÇİNDE OLUMLU TESİR EDECEK’

Şafak bu yeni durumla ilgili çocukların stres ve kaygıya düşmelerinin yersiz olduğunu dile getirerek; “Psikolojik olarak stres ve kaygıya gerek yok çünkü bununla ilgili çok ciddi gerekçelerim var.Temmuz ayında eğer sınav yapılacak olsaydı, eminim bütün öğrenciler temmuz ayı boyunca dillendireceklerdi. ‘Temmuz sıcağında nasıl ders çalışacağım. Zaten pandemi dolayısı ile evdeyiz şu gün bitse, 27 Temmuz gelse sınavdan kurtulsam diye’ hergün gerginlik yaşayacaklardı.Bu anlamda onlar için olumlu oldu.Zaten en başta izah edildi,sınavda birinci dönem konularına kadar sorumlu olunacak. İkinci dönem konuları sorulmayacak. Hal böyleyken sorun yok. Zaten bu olay açıklandığı zamanki noktada duruluyor. Normalde ilk planda sınav 19 Haziran’daydı. Bir hafta sonra oluyor o da bir artı. En önemli konulardan bir tanesi de açıklamalar yapıldıktan sonra yine YÖK Başkanlığı tarafından ilan edildi. İlk sınava artı 30 dakika ekleme yapıldı. Şuan da iddia ediyorum; çocuklara sorsak; ‘Sınav bir ay sonra mı olsun yani 27 Temmuz’da yoksa 27 Haziran’da olsun 30 dakika fazla mı olsun?’ desek. Eminim hepsi ikinci seçeneği tercih ederlerdi. Bir de gelen diğer esneklikte baraj puanının 180’den 170’e düşürülmesi. Bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oldu. Dolayısı ile sınav tarihi değişkenliği her iki grup içinde olumlu tesir etmiştir” diye konuştu.

3-20200508003243.jpg

‘VELİLER BU DURUMA HAZIRLAR MI?’

Okulların açılmasına çocukların hazır olduğunu ve sabırsızlıkla beklediklerini ifade eden Abdullah Şafak; “Bu kararı duyunca çocuklardan önce aklıma ‘Veliler bu duruma hazırlar mı?’ sorusu geldi. Velilerin sık duyduğumuz veryansınları ‘Bir an önce okullar açılsın çocukları başımızdan alsınlar’ oldu. Bu süreçte sosyal medyada bunun esprileri bile yapıldı. Anneler çocuklarının durumlarını çok ama çok zeki olduğunu, harika olduğunu iddia eder öğretmenlerine ama karantina sürecinde veliler anladı ki çocuklarının genel durumu budur. Bunu öğrenmiş oldular. İşin esprisi bir tarafa çocuklar okulların açılmasını bekliyorlar. Evde sabit ve kapalı durumdan bir bakıma kurtulmak niyeti ile çocuklar hazırlar. Ben bu karara olumlu bakıyorum. Tabi ki her şeyin başı sağlıktır. İşin sağlık boyutunda endişe olur ise okulların açılmaması gerekir. Bir taraftan da biz eğitimciler olarak çocuklarımızı gerçekten özledik. Okulların açılmasını arzu ederiz. Eğer sağlıklı ortam konusunda önlemler net alınabilirse okulların açılmasına olumlu bakıyorum. Ama endişeli bir durum seyredecekse kesinlikle sabretmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

2-20200508003243.jpg

‘HAYAT DÖRT DUVAR ARASINA SIKIŞIP KALMAZ’

Okulların açılması konusuna sıcak baktığını ve tedbirlerin alındığı kanaatinde olduğunu dile getiren Başak Koleji Anadolu Lisesi Müdürü Yılmaz Taşçı; “Hayat dört duvar arasına sıkışıp kalmaz. Sağlık Bakanlığı’nın aldığı önlemlerin yeterli ve güvenilir olduğunu düşünüyorum. Sürece de milletimizin olabildiğince en üst düzeyde destek verdiği kanaatindeyim. Özellikle gerek yaşlılarımız gerek öğrencilerimiz noktasında bu düşüncedeyim. Ama çocukların hayatını da dört duvar arasına hapsetmek mümkün değil bir şekilde hayat devam ediyor. Ben yetkililerin en üst düzeyde önlem aldıklarını ve sonuçta da normalleşmeyi gerekli gördüklerini tedbir amaçlı gerekeni yaptıkları kanaatindeyim. Okulların açılması ile ilgili alınan kararlara olumlu bakıyorum” diye konuştu.

basak-koleji-anadolu-lisesi-muduru-yilmaz-tasci.jpg

‘ÖĞRENCİLERİN ALEYHİNE BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL’

Sınav tarihlerindeki değişikliğin öğrencilerde oluşturacağı etkileri değerlendiren Taşçı; “Bu durum öğrenciden öğrenciye değişiklik gösterecek bir durumdur.Esas olan şudur;‘Belirsizlik endişe belirlilik güven verir.’ Yani konunun belirli olması bir artıdır. Bu süreçte, hem öğretmenler hem rehberlik servisi tarafından ayrıca aileler tarafından olumlu motive edilmeleri öğrencilerin lehine olacaktır. Zaten öğrencilerin aleyhine olacak bir durum söz konusu değil. İkinci dönem konuları sorulmayacak. Bizler özel okullar olarak çocuklarla birinci dönem Mart ayı itibari ile neredeyse tüm konuları yaptığımız online derslerle bitirdik. Önlerinde 2 aylık bir süreç var. Ama tabi bu işin bir de üniversite yerleştirme ayağı var.Temmuz ayında olsaydı bu sınavlar açıklanması takvimi etkileyecekti. Esas olan güzel olan şu, sınavın o tarihte yapılıyor olması ülkenin normalleşeceğini gösterir. Önce sağlığa atıfta bulunmamız gerekiyor. Bu manada tarih konusunda eleştiriler yapılıyor ama herkesin kendine göre bakış açısı var. Belki tarihin önceden Temmuz olarak açıklanması sonra geriye çekilmesi tedirginlik yaşatmış olabilir ama dediğim gibi önlerinde 2 ay var bu süreci de atlatırlar” şeklinde konuştu.

1-20200508003243.jpg

‘ÇOCUKLARA STRES YAPTIRILMAMALI’

Okulların açılması kararının çocuklara etkilerini ele alan Hüma Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Birekul da; “Karar daha çok sağlık kurumuna ait bir bilgidir. Bizimle paylaşılmış, kurumlara aktarılan net bilgi, gönderilen resmi bir yazı yok. Tüm kurumlar Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıklamasına göre hareket edecektir. Sınavların öne çekilmesi ile ilgili herhangi bir sıkıntı yok. LGS sınavı Haziran ayının ilk haftasıydı, YKS ise ikinci haftasıydı. Sadece YKS sınavı için 15 günlük değişiklik var. Zaten LGS sınavı bayramdan sonra olacaktı bu kararla daha rahat olacaklar.Ayrıca alınan kararla öğrencilerin sınava girecekleri okulların kendi okulları olması ile ilgili sadece geçtiğimiz yıl değişiklik olmuştu. Çocuklar farklı okulda sınava girdiler. Ondan önceki senelerde kendi okullarında sınava girdiler. Sadece gözetmen olarak idareci olarak okullar arasında değişiklik oluyordu. Alınan kararla çocuklara stres yaptırılmamalı gayet olumlu bir haberdir. Öğrencilerin kendi alışık olduğu sıralar ve masalarda olması gayet güzel olur” dedi.

huma-koleji-mehmet-birekul.jpg

‘PSİKOLOJİLERİ ETKİLENDİ AMA TOPARLANACAKLAR’

Alınan kararların psikolojik açıdan öğrencilere etkilerini değerlendiren Birekul; “Öğrencilerin bir alışkanlık süreci var. Her zaman yüzyüze aldıkları bir eğitim vardı.Hem öğrenciler hem öğretmenler açısından karşılıklı paylaşımları vardı. Bu alışkanlıklardan vazgeçmek zor oldu. Özellikle küçük yaş grup öğrencilerimiz olumsuz etkilendiler. Şuanda özlem ve hasretle mesaj atıyorlar öğretmenlerine ve bir an önce okullarına dönmek istiyorlar. Çocuklar ilköğretim, ortaöğretim ve lise kısmı şuan sokağa çıkma yasağı sebebi ile yaklaşık elli gündür içerideler eve hapsoldular diyebiliriz. Dolayısı ile psikolojik olarak sıkıntıları var, evde ne yapacaklarını bilememe durumları oluştu. Sürekli internet ve televizyonun olduğu bir ev içerisinde hapsolmaları güzel değil ama mecburen sağlık açısından izole oldular. İzolasyonlarına bu süreçte dikkat ettiler. Mutlaka psikolojileri etkilendi ama kısa sürede toparlanır. Haziran ayında bir umut ışığı var şuan çocuklarda ona odaklandılar. İnşallah en minimize şekilde atlatılır” şeklinde sözlerini sonlandırdı.

TÜRKAN YILMAZ / YENİ HABER GAZETESİ

5-408.jpg

7-230.jpg

6-269.jpg